Herkes dünyanın en karanlık güçlerine karşı bir Kürt kadının gerçekleştirdiği eylemi konuşuyordu. Arin Mirkan, Kobanê direnişinin dünyaya yankılanan sesi oldu ve 1 Kasım Dünya Kobanê günü ilan edildi.
Bugün 1 Kasım Dünya Kobanê günü. Tarihi direnişin üzerinden tam 7 yıl geçti. Bundan tam 7 yıl önce tüm dünyanın ileri gelenleri, kadınları, çevre aktivistleri, solcuları, anarşistleri, sosyalistleri, feministleri ve demokratlarının yüreği Kobanê için attı. 5 kıtada 80 ülkede milyonlarca insan 1 Kasım 2014’te Kobanê için ayağa kalktı. Dünya tarihinin en büyük sahiplenişinden birini yaşadı Kobanê. Hiçbir kent böyle sahiplenilmedi. Öyle ki, kimileri Ville Martyr yani şehit kent, kimileri ise Stalingrad olarak tanımladı Kobanê'yi.
Peki tüm dünya neden Kobanê için ayağa kalktı? O günlerde neler yaşandı? Kobanê direnişi tarihin akışını nasıl değiştirdi? Kobanê'ye yönelik saldırıların yeniden gündemde olduğu bu günlerde o günleri yeniden hatırlayalım: Tarihler 2014 yılının 15 Eylül'ünü gösterdiğinde DAİŞ, Kuzey-Doğu Suriye'nin Kobanê Kantonu'na yönelik üç koldan saldırı başlattı. Kobanê, Suriye iç savaşının başlamasının ardından Cizîre ve Efrîn ile birlikte 19 Temmuz 2012'de özyönetim ilanı ile Rojava Devrimi'ne hayat veren ilk kentti. Reqa’yı ele geçirip, yönünü çevirdiği Musul'u düşürdükten sonra Şengal'de Êzidîleri soykırımdan geçiren DAİŞ, Kobanê'ye saldırarak devrimi boğmak istedi.
DAİŞ'in saldırılarının başlaması ile başta Türkiye kentleri ve bölge olmak üzere dört parçada Kürtler hareketlendi. Erdoğan'ın 7 Ekim'de Antep'ten sarf ettiği “Kobanê düştü, düşecek” sözleri bir infial yarattı. Tarih 5 Ekim 2014'ü gösterdiğinde Kobanê’de çember daralmış, sadece bir kaç mahalle YPG-YPJ güçlerinin elinde kalmıştı. O gün Arîn Mirkan, Miştenur tepesinde tarihin seyrini değiştirecekti. Arîn Mirkan'ın Miştenur'da DAİŞ'e karşı fedai eylem yaptığının duyurulması ile tüm Kürtler ayağa kalktı. Herkes dünyanın en karanlık güçlerine karşı bir Kürt kadının gerçekleştirdiği eylemi konuşuyordu. Arîn Mirkan, Kobanê direnişinin dünyaya yankılanan sesi oldu ve 1 Kasım Dünya Kobanê günü ilan edildi.
Arîn’in fedai eylemiyle Miştenur'dan yükselen çağrısının ardından, farklı ülkelerden enternasyonal devrimcilerin de aralarında bulunduğu binlerce kişi Kobanê'ye akın etti. Direniş 136 gün sürdü. Kobanê'deki direnişçiler ellerindeki ferdi silahlarla imkansızı başardı. Kobanê 26 Ocak 2015'te tamamen özgürleştirildi.
Bütün dünyanın burada verilen emsalsiz direnişle tanıdığı Kobanê, sayısız makaleye, habere, onlarca belgesele, öyküye ve kitaba konu oldu. Kobanê direnişinin yankısı sınırları aştı. Etkisi kısa sürede tüm dünyaya yayıldı.
Kobanê’de direnen enternasyonalist ve Kürt savaşçılar, “Düşmedi, düşmeyecek" ilkesiyle olağanüstü bir mücadele sergiledi. O olağanüstü mücadele, direniş ve irade Kobanê’yi evrensel kıldı.
Direnişin ilk gününden itibaren Kobanê'de cephede yer alan ve daha sonra DAİŞ'e karşı yürütülen tüm direnişlere katılan enternasyonalist devrimciler, ülkelerine döndüklerinde ise devrimi kendi coğrafyalarına taşıdı. Kobanê ile birlikte dünya halklarının Kürdistan özgürlük mücadelesine ve Kürtlere yaklaşımı da değişti. Çocuğu, yaşlısı, kadınıyla tüm Kürtler ayağa kalkarak sınıra akın etti. Kobanê'yi destekledi. Bu, Kobanê'nin ayakta kalmasını ve Kürt halkının birliğini sağladı. Kürt halkı için bu bir dönüm noktasıydı.
Kobanê, direnenlerin ruhuyla yeniden hayat buldu. Kendini küllerinden yarattı. Bugün Kobanê şehitliğinde, uğruna canını veren isimsiz yüzlerce savaşçının, sivilin mezarı var.
Kobanê direnişi aynı zamanda bir kadın direnişiydi. Kobanê'de kadın özgürlük devrimi toplumsal devrime öncülük etti, toplumu kadın özgürlüğü perspektifi ile değiştirdi, yeni bir toplumsallığa kavuşturdu. Kentte hastaneler, okullar ve üniversiteler oluşturuldu. Geçtiğimiz günlerde Kobanê Üniversitesi ilk mezunlarını da verdi, bunların çoğu da genç kadınlardı…
DAİŞ’ten sonra kentin büyük bölümü yeniden inşa edildi. Yok edilmeye inat Kobanê sokaklarının tümünde bugün çocukların sesleri yankılanıyor, hayatın sesi…
Kobanê toplumsal yapısı ile Kuzey ve Doğu Suriye'nin diğer kentlerinden farklı. Kadınların toplumsal alana hakim olduğu ve yoğun bir şekilde varlık gösterdiği bir kent. Yani kadın devriminin kenti. Şimdi bu kent yeniden saldırıların hedefinde.
Türk devleti, Kürt düşmanlığından, sömürgeci hayallerinden vazgeçmiş değil. Rojava Devrimi’ni boğmak, devrimin kazanımlarını ortadan kaldırmak için bir taraftan Rusya ile görüşüyor diğer taraftan ABD'ye mesaj veriyor, SİHA'larla araçları ve kenti bombalayarak katliamlar gerçekleştiriyor.
Bugün tam da, "Dünya Kobanê Günü"nde, Erdoğan bir kez daha Rojava Devrimi’ni tehdit ediyor. Kobanê’yi DAİŞ eliyle almak isteyen Erdoğan, bunu başaramayınca 7 yıl sonra bu kez kendisi girmek istiyor. O yüzden dünyanın umudu haline gelen kenti ve o kent şahsında bir düşünceyi, devrimi boğmayı amaçlıyor. İşte tam da bu noktada saldırılara karşı başta kadınlar olmak üzere insanlıktan yana olan herkes Dünya Kobanê Günü ruhuyla alanları doldurmak ve faşizme karşı birleşik mücadele bayrağını yükseltmelidir.
Bu saldırılara karşı Kuzey-Doğu Suriye halkı Kobanê direnişinde olduğu gibi kendini her koşulda savunacak ve tüm işgal planlarını boşa çıkaracaktır.