Bu davada patriyarkanın bütün enstrümanları mevcut. Göçmen düşmanlığı, cinsiyetçilik, ırkçılık, her geçen gün vahşetinin dozunu artıran erkek şiddeti ve bitmez tükenmez kadın düşmanlığı. Bütün bunlar bu davada toplandığı için davayı gündemde tutmak boynumuzun borcu
sinan altınmakas, 12 yaşında abisini öldürüyor... vukuatları bu kadar da değil. aile içinde yeğenlerden birisine cinsel istismarda bulunuyor... keder, fatma'yı karakola gitmesi için ikna ediyor... fatma ile dayanışan keder'e ne oluyor, merak ettiniz mi...
merkezden konuştuğumuz kadın avukat arkadaşımız "çok sahipsiz bir dava bu dava, aile, avukatı ve bizden başka kimse yoktu" dedi... şaşırdım tabii, fatma’nın kedili fotoğrafını paylaşmayan kadın örgütü yoktu nerdeyse
leyla o nedenle volta atarken bize gülümseyerek bakıyor. haklı olmanın gururu ile... haklı olduğunu düşünen insanın başı hep dik olur. bunu en iyi muktedirler bilir ve çok korkarlar haklılığın dik başlılığından...
sokaktaki bir erkeğin tacizini şiddetini teşhir etmek kolayken “erkek şiddetine son” pankartını eylemlerde gururla taşırken nasıl oluyor da bizim yanımızdaki “erkeklerimiz”in pir u pak olduğunu düşünebilir halde buluyoruz kendimizi?
hülya şiddet uygulayan erkeği öldürdüğü için 15 yıl ceza aldı... bir tanıdığımız erkek tartıştığı adamı öldürmüş ve küfür tahrik sayıldığı için bir iki yıl içerde kalmadan özgürlüğüne kavuşmuştu. erkeklerin kanına dokunan, kadınların canına dokunuyor ne gam
epeydir düşünüyorum ve feminist arkadaşlarımla konuşuyoruz. son yıllarda kürt kadın hareketine yoğun bir saldırı var diye. leyla bunun en güzel örneği, kaç kez tutuklandığını sayamadık bile...
ben de diyorum ki sevgili fatma; seni o karakola götüren öfkeni ve kana bulanmış beyaz çiçekli tülbendini yerden toplayıp yola devam edeceğiz…