Dijitalleşen çağda kapitalist modernitenin en önemli sacayağı: Irkçılık
Öznur Değer

Gelişen teknoloji ile ırkçılık sadece fiziki bir saldırı değil, düşünsel bir saldırı halini de aldı. Öyle ki en çok dijital medya platformlarından artık ırkçılık kendini örgütler oldu. Kadına yönelik saldırılar, çocuğa yönelik saldırılar, azınlıklara yönelik saldırılar, dezavantajlı gruplara yönelik saldırılar, işçilere, emekçilere, dile, kültüre, sanata ve “yaşam”ın tüm alanlarına yönelik saldırılarda dijital medya en aktif rolü oynuyor

Önceki Sayımızda Neler Vardı?

Yazı
Dalga dalga yayılan direniş: 12 Eylül açlık grevi
Ayşe Newroz

Evimizdeki ekmekten, işimize, basın ve ifade özgürlüğünden, adaletin geldiği düzeye, kadına yönelik şiddetteki pervasızlaşmadan, toplumsal cinnete kadar herşeyi etkiliyor. Bir yerdeki adaletsizlik ve ses çıkarmama bütün adaletsizliklerin önünü açıyor, bütün adaletsizlikleri doğallaştırıyor. Fikrine katılmadığına uygulanan adaletsizlik ve şiddeti kabul etme, yarın fikrine katıldığına yapılan adaletsizlik ve şiddete ses çıkarma zeminini ortadan kaldırıyor. Adalet için, özgürlük için, daha iyi bir gelecek için 12 Eylül 2012 tarihindeki talepler karşılanmalı, tecrit son bulmalı. Savaşın önünü alacak adımlar atılmalı

Yazı
Kibrin kalesini yıkmak: Zindan
Derya Aslan

Diyarbakır Cezaevi’nde yaşananlar, bölge halkı üzerinde derin bir travma yaratmış, bu travma Kürt özgürlük mücadelesi içinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Cezaevindeki insan hakları ihlalleri ve işkenceler, Esat oktay şahsında faşizmin kalesine insanlık tarihinin ise en görkemli direnişine dönüşen 5 nolu askeri cezaevi 1980’li yıllarda halk desteği bulması ilede mücadeleyi etkili bir faktör haline getirir. Bu cezaevinde yaşananlar, sadece bir baskı aracı değil, aynı zamanda Kürt meselesinin derinleşmesine yol açan en büyük olaylar zincirinin de başlangıcıdır adeta. Bedenlerini açlığa yatıran ölüm orucu direnişçileri ile tanışır Kürdistan ve Kürt halkı

Yazı
Ortak bir gelecek için geçmişle yüzleşme
Ebru Günay

Kürt halkının bir savaş hafızası oluştu ve derin izler bıraktı. Yaşadığı acıların görünmez olduğunu düşünen, adaletin ve hukukun Kürtler için tesis edilmediğini her gün yaşadıkları ile deneyimleyen bir halkın, bu suçların failleriyle yüzleşmesi gelecek için önemli bir adım. Geçmişle yüzleşmek acıların görünür olması, tarafların birbirini anlaması ve ortak dilin oluşması açısından önemli. Herkesin sorduğu “acılarda bile ortaklaşamıyorsak geleceği nasıl ortaklaştıracağız?” sorusunun cevabı geçmişle yüzleşmek ve onarıcı bir adalet süreci inşa etmektir. Böylece savaşın yarattığı hafızanın yerini demokratik ortak bir geleceğin inşa arzusu alacaktır

Yazı
Eylül
Yüksel Mutlu

Bir gün sembol olarak ağzında zeytin dalı taşıyan güvercin “şu insanlar bıraksalar da bende kuş olup uçsam” diyecek. Yapacağımız bir şey var o da “yaşasın barış” ”bijî aşitî” demenin yanında toplumsallaştırmak için emek vermek…
 

Yazı
Ücretli-ücretsiz emek kıskacı sınıf mücadelesi ve Marksizm
Hülya Osmanağaoğlu

Sermaye ile patriyarkanın bir ikinci uzlaşma noktası, özellikle ikinci paylaşım savaşından sonra kadınları aileye döndürmek, doğurganlığı artırmak için uygulamaya konulan “aile ücreti”ydi. Böylece erkeklerin eve ekmek getiren ailenin reisi olmaları sınıf ilişkilerince tescillenmişti ve kadınların esas görevi olarak aile işlerinin ücretsiz emekçiliği belirlenmişti. Ve tüm bunlar ikinci paylaşım savaşından sonra özellikle Batı metropollerinde etkili bir sendikal örgütlenmeye sahip olunmasına rağmen sınıf hareketince sorgulanmamıştı, ikinci dalga feminist harekete kadar…

Yazı
Amed Zindanı'ndan İmralı Zindanı'na anlamın inşası ve direnme
Newroz Uysal

Amed zindanı gibi şiddet, dayak, cop, demir zincir, uyutmama ve türlü yöntemler olmasa da aynı işkence düzeneğinde yavaş yavaş sessizce süren işkence halidir. Tüm bu fiziki yöntemler yerine doğalında izolasyonu sağlayan bir “ada”, tek ulaşımın iletişimde olma metaforu halini aldığı “gemi”, bu işkenceye zemin olarak kullanılan “hukuk” düzleminde en korkunç işkence yöntemi sürmektedir

Yazı
“Yasal yanlışlar”
Ayşe Acinikli

Bu uygulamalarla mücadele etmeye çalışmak oldukça önemli; ama daha da önemlisi bu uygulamalara alışmamak ve normal kabul etmemek. Çünkü bunları normal kabul ettiğimiz müddetçe bu uygulamalar devam edecek. Bu arada burada uzun uzun anlattığım şeyin aslında çok kısa bir adı var: Düşman ceza hukuku… 

Yazı
Türkiye’de Kürtlerin ana dilde eğitim deneyimi
Dilan Güvenç

Türkiye’de Kürtlere yönelik inkâr ve imha siyaseti, Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren çeşitli aşamalarda uygulanmıştır. Osmanlı döneminde Kürtler tanınırken, Cumhuriyet’in ilanından sonra Kürt kimliği reddedilmiş ve Kürtler "Dağ Türkleri" olarak adlandırılmıştır. Bu politikanın temelleri, Türkiye'nin ulusal kimlik inşası sürecinde atılmıştır. Cumhuriyetten günümüze uygulanan imha inkar politikaları yüz yıllık asimilasyon politikalarının devamı şeklindedir

Yazı
Çocukların gözü üzerimizde: Söz vakti değil eylem vakti
Beritan Elyakut

 Kadınlar ve halk olarak Ceylan’ın, Cemile’nin, Leyla’nın, Narin’in ve sayamadığım katledilen onlarca çocuğun gözleri üzerimizdeyken yerimizde durup gündem değiştirenlere izin vermemeliyiz. Bu tür katliamlar karşısında toplumsal bilinçlenmenin artması, etkili reformların yapılması, yargının cezasızlık politikasındaki ısrarından vazgeçmesi gerekliliğini artık daha gür ve ortak sesle haykırmaya devam etmeliyiz

Dosya
Kapitalist patriyarka ve kadın emeği
Hicran Urun

Kapitalist sistemin neredeyse varoluş koşulunu yaratan ev içi yeniden üretim emeği, yani ücretlendirilmeyen kadın emeği, kadını yok sayarken aileyi ve kapitalizmi besliyor