Komünal yaşamın kadınların yaşamlarında birçok önemli etkisi olmuştur. Enerjinin yoğunlaşmış hali olan öznelleşmede kadınlar karar alma süreçlerine katıldığı, meclisler ve meşguliyet alanları aracılığıyla elde etmektedirler. Böylece toplumun öznesi tekrardan yerini yaşam alanlarında bulmaktadır. Bu yaşam alanlarından biri olan ekonomide bunu somut olarak görmekteyiz
Kapitalist moderniteye ve patriarkal sisteme radikal bir eleştiri sayın Abdullah Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu’ndan geldi. Siyasi-felsefi bakış açısıyla alternatif bir toplum örgütleme modelini önerdi. Bu model toplumsallığın en derin hafızasında yer edinen komün sistemiydi.Yani toplumun mikro birimi. Komün, kolektif bir yapının çok ötesinde ve içerisinde etik değerleri barındırdığı kadar estetik enerjiyi de inşa eden bir yaşam biçimidir. Çünkü bu enerji toplumsal ilişkileri yeniden ele alıyor. Renklilik ve çeşitliliğin harmonisini yaratıyor. Sayın Öcalan’ın fikriyatının merkezinde kadın özgürlük mücadelesi yer almaktadır. “Kadının özgürlük düzeyi, toplumun özgürlük düzeyini belirler.’’ Bu sosyolojik tespit ile komün yaşamının temel sacayağını belirlemiştir. Hiyerarşinin çözülmesi, insanların karar alma süreçlerine eşit katılımı, kolektif ve eko-ekonomiyi bir arada barındıran sistem komünal yaşamın yapı taşıdır.
Ulus devlet düzeninin getirdiği ‘yabancılaşma’ iktidarın tekelini güçlendirmiştir. İnsanın insana yabancılaşması, insanın doğaya yabancılaşması bir nevi modern leviathanı güçlendirmiştir. Bu nedenle sayın Öcalan şöyle der: “Demokratik modernitenin toplumsal hücresi komündür; komün olmadan demokratik toplumdan söz edilemez.” Bu bir diyalektiktir. Özgür birey ve özgür toplum arasındaki diyalektiktir. Bu diyalektik ile halkların birbirine olan yabancılaşması aşılabilir aksi halde inşa edilen düzen ilişkileri de yaşamı da birbirine yabancılaştırır. Daha da derinleştirir.
Bu yazımda, komün yaşamının en coşkulu ve en emek verenleri olan kadınları ve kadınların komün yaşamıyla yaşamlarındaki değişimlerine şahit olmanın haklı gururunu paylaşmak istiyorum. Çünkü sayın Öcalan’ın, kadın özgürlük ve değişimini ele alırken bunun bir adalet meselesi olmanın ötesinde toplumun dönüşüm gücü, motorudur demesi bizim nereden başlamamıza ışık olmaktadır. Kadın özgürlük mücadelesini komünal yaşam ile ele aldığımızda erkek egemen kültürel temellerinin çözülmesi ve kadın epistemolojisinin yeniden inşa edilmesini zorunlu kılmaktadır. Komünler, eğitim, savunma, ekonomik kooperatifler gibi kararların örgütlendiği ve birbirini desteklediği meclislerin en küçük birimidir. Amaç kolektif iradeyi pratikleştirmektir. Tabii ki bu karar alma aşamasında kadınların cinsiyetçilik ile mücadeleleri de etik ve estetiğin vücut bulmuş hali olmakta.
Jineolojî araştırma merkezlerinin komünlerde verdikleri seminerlerde sıklıkla öne çıkan görüşler içerisinde kadınların eskiye oranla çok daha fazla umutlu olduklarıydı. “Bilgimiz ve tecrübemiz değersiz görülüyordu fakat komünlerle birlikte bu bir üretime dönüşünce başarmanın onuruyla daha çok çabaladık” sözleri Qamişlodaki Şehit Serhad Komünü üyelerinden geliyordu. Tarih boyunca bastırılmış kadın bilgisinin en görünür yeri komünler olmuştur. Toplumsallaşmanın kadın etrafında gelişmesinin bugünkü yeni adı olmuştu komün. Kadınlar bu nedenle daha umutlu ve daha çok çabuk örgütlenmektedirler.
Komünal yaşamın kadınların yaşamlarında birçok önemli etkisi olmuştur. Enerjinin yoğunlaşmış hali olan öznelleşmede kadınlar karar alma süreçlerine katıldığı, meclisler ve meşguliyet alanları aracılığıyla elde etmektedirler. Böylece toplumun öznesi tekrardan yerini yaşam alanlarında bulmaktadır. Bu yaşam alanlarından biri olan ekonomide bunu somut olarak görmekteyiz. Hasekideki Şehit Malda Kusa Komün’ünde kırk yaşlarında bir kadının sözleri ‘ev hırsızını’ tanımlıyordu. “Fistanları çok severdim. Ama hiçbir zaman çarşıya gidip de kendime bir fistan aldığımı hatırlamam. Çünkü çalışıp parayı kazanan eşimdi haliyle beğenen de alan da o olurdu. Şimdi küçük bir dikiş atölyesi açtık. Kadınlarla birlikte üretiyoruz. Şimdi açıkça eşime ben istediğimi alıp, diker ve giyerim diyebiliyorum.” Ekonominin tarihsel arka planında kalan kadına yeniden umut olan komün yaşamı bağımsızlık kazanmasından ve geleneksel aile, kadın-erkek ilişkisine yeni bir soluk da olmuştur. Ayrıca komünal yaşam kadınlar için şiddetten korundukları bir anakucağı da olmaktadır. Her türlü fiziksel, sözel ve siber şiddete karşı özsavunma eğitimlerinin pratikleştiği alanlarda olmaktadır. HPC-JIN örgütlenmelerinin yer aldığı komünlerde kadınlar kendilerini neye karşı ve nasıl savunacaklarını da pratikleştirmektedirler. Komün yaşamı başta kadınlar olmak üzere herkes için ‘yeniden benlik inşa etme’ alanı olmuştur. Çünkü sadece günlük yaşam işleri için değil karar almanın, ortak üretimin ve sosyal dayanışmanın kollektif yürütüldüğü bir mekan olmuştur. Ayrıca kadınlar için destek ağlarının ve yerlerinin yaratıldı bir örgütleme sistemi oluşmaktadır.
Kadın Komününün Somut Hali; JINWAR
Kuzey ve Doğu Suriye bölgesinde kurulan ekolojik kadın köyüdür, jinwar. 2017 yılında inşası başlayan köy 25 Kasım 2018 yılında yani ‘Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde resmi olarak açılmıştır. Jinwar, Jineoloji Akademisi ve yerel kadın örgütü olan Kongra Star ile birlikte inşa edilmiştir. Jinwar kadın köyünde 30 ev bulunmaktadır. Evler kerpiçlerle yani geleneksel tekniklerle bölgenin tüm komünlerinin ortak emeği ile yapılmıştır. Köyde bir kadın meclisi bulunmaktadır ayda bir toplantı ve değerlendirmelerini yapmaktadırlar. Ayrıca komitelerinin eğitimlerini sürdürdükleri Jinwar Akademisi de bulunmaktadır. Ayrıca çocuklar ve gençler için de sanatsal kültürel gelişimleri destekleyen komünler de yer almaktadır. Jinwarda ayrıca sağlık merkezi yani Şîfa Jin’de bulunmaktadır. Tedavi için yerel şifalı bitkilerden de yararlanılmaktadır. Şîfa Jin sadece köydeki kadınlar değil diğer çevre köylerdeki komünlerin katılımıyla ortaklaştıkları ve birbirlerine destek oldukları bir alan olmaktadır. Mevsimler bitkiler çevre köy komünleriyle ortak toplanır ve işlenir. Ayrıca Jinwar birçok etnik kökenden kadının bir arada komünal yaşadıkları bir köy olmaktadır.
