Lo hevalo’yu dinlerken kim yoldaş sevgisiyle tepeden tırnağa sarsılmaz ki. Daye Welat Şerine her kulağımıza değdiğinde kim welat hasretiyle yüreğinden bir damlanın akmasına engel olabilir ki. Mazlum’un yeniden dirilişin miladına dönüştürdüğü Newroz’u Hozan Mizgîn’den güzel kim anlatabilmiştir ki
Nehir duruluğunda akar yaşam Kürdistan’da. Filizlendirir geçtiği her karış toprağı. Kızıl Güllerin yeşerdiğini dinlemiştir her Kürt çocuğu stranlarda. Nedir peki bu kızıl gülleri yeşerten? Ölüm yağdıran işgalci karanlıklara rağmen nasıl dirilmiştir de kayada gül açmıştır Kürdün coğrafyasında? Bir yanı savaşla kendini diriltirken bu savaşın güzelliği, onuru ve estetiği nasıl dile gelmiştir? Aylardan mayıs olunca bu sorular bizi Kürdistan’ın en nadide haykırışı olan Hozan Mizgîn’den başkasına götürmez elbette.
Nehir duruluğunda akar yaşam Kürdistan’da. Her bir kolu ayrı bir öykü ayrı bir şiir ayrı bir romanı barındıran nice kahramanlıkla akar. Kimi zaman Dicle gibi narin ve usul usul kimi zaman Fırat gibi hırçın ve engel tanımaz bir güçle varır yatağına. Vardığı her yerde sonsuz iradeyle binlerce Kürt çocuğuna adını da bırakır. Tıpkı Mizgîn gibi. Melodisiyle, tınısıyla ve son nefesindeki duruşuyla yeri göğü sarsarak yeni nesillere adını veren Mizgîn olur bu nehir.
Kürtlerin gizli notası Hozan Mizgîn’i anmak, anlatmak, tanımak ve tanıtmak bu nedenlerde hem çok kolay hem de çok zordur. Sesinde dile gelir notalar ama onu yüreğe işleten bunların ötesinde sahip olduğu ve hepimizin kulağına fısıldadığı gizli notası olmuştur. Kürt kadınının uyanışı ve bugün durduğu onurlu yerde bir dönüm noktasıdır Hozan Mizgîn. Çağının çok ötesinde bir duygu ve bilinçle ne sadece sanatçı ne de sadece savaşçı olmayı kabul etmemek Kürt kadını açısından yeni bir sayfadır. Kürdistan’da nasıl yaşamalı sorusuna cevabın sanatla olduğu kadar ilke ve onurla da verilmesi yaşının ve döneminin çok ilerisinde bir duruş gerektirir. Işte Hozan Mizgîn bunun adıdır.
Lo hevalo’yu dinlerken kim yoldaş sevgisiyle tepeden tırnağa sarsılmaz ki. Daye Welat Şerine her kulağımıza değdiğinde kim welat hasretiyle yüreğinden bir damlanın akmasına engel olabilir ki. Mazlum’un yeniden dirilişin miladına dönüştürdüğü Newroz’u Hozan Mizgîn’den güzel kim anlatabilmiştir ki. Bundandır hala dokunduğu her insanın dilinde ilk günün canlılığı ve hayranlığıyla dile gelir Mizgîn. En güzel stranlar ona yazılmıştır. Mizgîna Leheng Mizgîna Çeleng tüm kadınların dilinde aynı hayranlıkla söylenir. Ve yine bundandır ki bugün Kürt kızlarının adları da çoğunlukla Mizgîn’dir.
Kürdistan’ın Mizgîn’i adıyla da birçok anlamı sorgulatır bize. Batmanlı Gurbet ülkeden uzaklaşıp gurbette eritme politikalarına karşı kendi varoluşunu müjdelercesine Mizgîn adını almıştır. Kürt kadınına yeni bir yol yeni bir duruş kazandırmanın müjdesi de onun yürüyüşündeki coşku inanç ve aşk olmuştur. Bu yürüyüş büyük miraslar bırakmıştır ardında. Sanat alanında komunalliğin ilk ürünlerinden olan Koma Berxwedan’dır Hozan Mizgîn. Duruşu ve emeğiyle sadece bir grup oluşturmaz. Kürdistan’da kom kültürünün sanatla yeniden buluşmasında alın terini sesiyle bütünleştirerek Kürt müziğinde yeni bir yolu döşer. Genç yaşına rağmen sayısız albüme can veren gizli melodi olur. Kürt Rönesans’ının ilk taşlarını döşeyen isimlerden biri olarak her dem anılır.
Bu yürüyüşün bütün zorluklarını bir kadın olarak elbette derinden yaşar. Yeni yaratımların sancılarını çok yönlü duyumsar. Feodal erkeğin saç teline dahi müdahalelerine boyun eğmedi mücadelesini sahnelere de yansıtarak Kürt kadınına cesaret verir. Yüreğinin büyüklüğünü ülkeye, kızıl güller açan dağlara taşıması da sanatta yarattığı devrim kadar sarsıcı ve etkileyici olur. Savaşın estetikle buluşması en güzel biçimiyle Hozan Mizgîn’de dile gelir. Son nefesini vermeden önce ağzından çıkan kelimenin ‘Direnin’ olması yüreğinin yüceliğiyle Tatvan’ın doruklarından tüm Kürdistan’ı nasıl sarstığının ifadesidir.
İşte böyle böyle Nehir duruluğunda akar yaşam Kürdistan’da. Bir kolu Mizgîn olup melodik bir ritimde günümüze taşır kendini. Bir kolu Serhat olup Mizgîn’i en güzel sözlerle anarak yine günümüze taşırır kahramanlık öykülerini. Bu nedenle özellikle her 11 Mayıs’ta Mizgîn şu sözlerle anılır hakkıyla ve onuruyla;
“Şéra me Kurdan, Silav da Tetwan
Tevi hevalan dikir tekoşin
Mizgina Leheng, Mizgina Çeleng
Xwediyé nav u deng; Gurbet Aydın!’’