Fransız Parlamentosu, şirket yönetimlerine kadın kotası uygulanmasını öngören bir yasayı onayladı. Kota uygulaması, eşit temsiliyetin gerisinde olsa da ataerkil, cinsiyetçi ve ırkçı bir toplum ile mücadele bazen önemli bir araç olabiliyor
Fransız Parlamentosu, 12 Mayıs günü şirket yönetimlerine kadın kotası uygulanmasını öngören bir yasayı onayladı.
İktidar partisi LRM'nin Essonne milletvekili Marie Pierre Rixain'in Meclis gündemine getirdiği yasa, oy birliği ile onaylandıktan sonra Senato'ya sunuldu. Senato'nun onaylanacağına kesin gözü ile bakılan bu yasa iş alanında kadın-erkek eşitliği konusunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Yasanın yıl sonundan önce yürürlüğe girmesi bekleniyor. Yasa, 2027 yılına kadar 1000'nin üzerinde çalışanı bulunan tüm şirketlerin yönetim kademesinin yüzde 30’unun kadınlardan oluşmasını, bu oranın 2030 yılında kadar da yüzde 40'a yükseltilmesini öngörüyor. Yasa orta ölçekli ve büyük şirketlere ilk aşamada her yıl kadın-erkek eşitliği arasında kat edilen mesafeyi ortaya koyan verileri yayınlamasını da zorunlu kılıyor. En geç 2030 yılına kadar da yüzde 40 kadın kotasını uygulamayan şirketler için ise tüm işçi maaşlarının yüzde birine tekabül eden bir para cezası öngörüyor.
Kadın vekiller kadın-erkek eşitliğini sağlayacak daha güçlü ve toplumsal değişimi hızlandıracak yasal düzenlemeler talep etse de tümü bu yasaya destek verdi. Avrupa'da kadın katliamlarının en yüksek oranlarından birine sahip olan Fransa'da son yıllarda kadınların siyasal alandaki mücadelesi, belirli kazanımları da beraberinde getirdi.
Fransa'da, 1 Ağustos 2018’de yürürlüğe giren bir yasa ile sokaktaki sözlü tacizler suç olarak kabul ediliyor ve ceza olarak tacizde bulunan kişiye 90 ile 750 Euro arasında değişen para cezaları öngörülüyor. Fransa'da ayrıca kadın cinayetleri "feminicid" yani kadın kırımı olarak kabul ediliyor ve kadın katillerine en üst düzeyden ceza veriliyor. Tüm bu yasal düzenlemeler iş alanında da yansımasını buluyor, bu son yasal düzenleme de kadınların mücadelesinin bir kazanımı.
Kota uygulaması, eşit temsiliyetin gerisinde olsa da ataerkil, cinsiyetçi ve ırkçı bir toplum ile mücadele bazen önemli bir araç olabiliyor. Bundan 10 yıl önce de Copé-Zimmermann yasasının Fransız Ulusal Meclisi’nde onaylanması kamu kurumları yönetimine yüzde 40 oranında bir kadın kotası uygulamaya koymuş, böylece en büyük 120 Fransız kamu kurumunun yönetim kurullarındaki kadın sayısının 2019'da yüzde 43.6'a yükselmesini sağlamıştı.
Bu oran 2013'te sadece yüzde 26 idi. 12 Mayıs 2021'de Fransız Ulusal Meclisi’nden geçen yeni yasa büyük şirketlerin yönetim kurullarındaki kota uygulamasının yanı sıra kadınların yönettiği şirketlere de eşit bir şekilde finansal destek sağlanmasını öngörüyor. Şimdiye kadar şirketleri için ekonomik destek arayışında olan kadın şirket yöneticilerinin taleplerinin sadece yüzde 30'u karşılandı.
Her ne kadar kota uygulaması etkili olsa da Fransa'da yönetim kademesindeki kadın oranı oldukça düşük. Dünya Ekonomik Formu’na göre bu kadınların sadece yüzde 36'sı çalıştıkları şirkette alt veya üst yönetimde yer alıyor. Bu da 2019'a göre bir ilerleme olduğunu gösteriyor, böyle devam ederse Fransa'da 257 yıl sonra şirketlerin yönetiminde kadın ve erkek eşitliği sağlanmış olacak.
Kovid-19 salgını da tabloyu olumsuz etkiledi. Koronavirüs salgını ile kadınların iş hayatındaki durumu daha da kötüleşti, OCDE'ye göre sağlık hizmetleri alanı başta olmak üzere kadınların istihdam edildiği eğitim, satış ve ev işçiliği gibi iş alanları Kovid-19’dan en çok etkilenen alanlar oldu. Salgın ile birlikte kadınların iş hayatında hassas bir konuma düşmesi Fransız kadın milletvekillerini harekete geçiren temel etkenlerden biri oldu, 2011'de kamu kurumlarında yüzde 40 kadın kotası öngören Copé-Zimmermann yasasının yarattığı pozitif sonuçlardan hareketle Marie Pierre Rixain'in inisiyatifi ile "ekonomik ve iş eşitliği" yasası önerisi Meclis’e sunuldu. Cinsiyet eşitsizliğinin belki de en görünür olduğu alanlardan biri şirket veya kamu yönetim kademeleri. Bazı Avrupa ülkelerinde yönetim kademelerinde kadın kotası uygulanması, iş alanında kadın-erkek eşitliği konusunda bir kültürel ve ideolojik eşiğe gelindiğinin de göstergesi. Bu uygulama her ne kadar yetersiz olsa da karar alma mekanizmalarında kadınlar daha görünür olacak.
Kota uygulamalarıyla birlikte yönetim kurullarındaki kadın sayısı artsa da kadınlar hâlâ asıl karar verici olmaktan çok uzak. Çünkü kadınlar daha çok yönetimlerin alt kademelerinde yer alıyor, asıl karar vericiler erkekler olmaya devam ediyor, kadınlar geniş anlamda etkin görevlere getirilmiyor. Fransa'nın en büyük 40 şirketlerinden sadece Energie'nin başında Catherine MacGregor isimli bir kadın bulunuyor.
Şirketlerin yönetimi hakkında asıl kararların alındığı yönetim kurullarındaki kadınların oranı yüzde 22'lere seyrediyor. Dijital ve bilişim teknoloji alanlarında varlık gösteren şirketlerin yönetiminde sadece yüzde 2 oranında kadın bulunuyor. Bunun nedenlerinden biri de yönetim kadrolarının geliştiği yüksek öğrenim alanlarının hâlâ kadınlara kapalı olması gösteriliyor. Fransa'da yüksek öğrenim gören öğrencilerin yüzde 55'ini kadınlar oluştururken mühendislik okullarının öğrencilerinin sadece yüzde 30'u kadın ve bilişim alanlarından mezun olanların ise sadece yüzde 10'nunu kadınlar oluşturuyor, yani toplumsal cinsiyet normlarını aşamayan Fransız eğitim sisteminin de daha eşitlikçi bir noktaya kavuşturulması iş alanındaki kadın erkek eşitliğine hizmet edecek önemli bir etken.
İş alanındaki diğer bir eşitsizlik ise ücrette. Ortalama aynı işi yapan kadınlar erkeklerden yüzde 23 daha az kazanç elde ediyor. Ücret artıkça eşitliksizlik de büyüyor. İnsee'ye göre 2017 yılında kadınlar ortalama ayda 1515 Euro, erkekler de 1968 Euro aylık kazanıyordu. Bu da 2017 yılı için kadın ve erkekler arasındaki ücret eşitsizliğini 453 Euro olarak belirliyor. Bu oran 2018 yılında ise 429 Euro idi. 2018 yılında da kadınlar aynı iş kolunda erkeklere göre yüzde 16.8 oranında daha az maaş aldı. Ücret farklılığı yönetim kademelerinde de daha büyük. Şirketlerin çekirdek kadro kademesinde kadın çalışanlar erkeklere göre yüzde 18 oranında daha az maaş alıyor.
Dünya Ekonomik Formu’nun 2019 yılı verilerine göre Fransa, kadın ve erkeklere eşit ekonomik fırsat sunulmasında 153 ülke arasında 65., ücret sıralamasında ise 127. 2016 Dünya Ekonomik Formu’nun verilerine göre bu hızla Fransa'da ancak 2186 yılında yani 165 yıl sonra kadın ve erkeklerin ücretleri eşitlenmiş olacak.
Sözün özü; mücadeleye devam.