8 Mart haftasında Türkiyeli kadınlar olarak şiddet üreten iktidara, erkek-devlete karşı mücadelemizi yükseltiyoruz. Peki ya ‘yavru vatan’ denilerek hiçleştirilen Kuzey Kıbrıslı kadınlar ne durumda? Sorduk, can yakıcı cevaplar aldık…
Hapishane-endüstriyel kompleks, küresel bir kapitalist varlıktır ve miyop bir şekilde ABD'ye odaklanan bir yaklaşım, aslında temelde uluslararası bir sorunu ele alma yeteneğimiz açısından bir sorundur
merkezden konuştuğumuz kadın avukat arkadaşımız "çok sahipsiz bir dava bu dava, aile, avukatı ve bizden başka kimse yoktu" dedi... şaşırdım tabii, fatma’nın kedili fotoğrafını paylaşmayan kadın örgütü yoktu nerdeyse
Feminist Dış Politika çatışmaları bitirmenin anahtarını elinde tutuyor. Çünkü feminizm milyonlarca insanı sürekli savunmasız durumda bırakan şiddetli küresel güç sistemlerini sorgulayabileceğimiz bir mercek sağlıyor bize
Özgür ve eşit bir dünya yaratmak için, dışımızdaki ırkçılığa varan ataerkil dünyanın, içimize doğru ilerleyen, bizi ikincil kılmaya, boğmaya çalışan çürümüş, kof sürgülerini, dallarını kırmalıyız!
İnancını yaşayamadığı için her türlü ayrımcılığa, şiddete uğrayan Kızılbaş/Alevi Kürt kadınların kurtuluşu, ancak ve ancak kendi gerçeğiyle yüzleşmesinden geçer