Derdim; her birimizin durumun yokuş aşağı gittiğine emin olduğu ve buradan sonrasının nasıl kotarılacağı hakkında çaresiz kaldığımız bir noktada başka bir şeyin varlığına dikkat çekmek. Gümbür gümbür gelen bir kadın hareketine...
Dominik'te siyah kadınlar, agroekoloji ile hem komün yaşamı inşa ediyor hem de kürtaj hakkı ve ırkçılığa karşı mücadele ediyor: Conuco, kimsenin emeğini kendine saklamayacağı bir sistem. Bunlar, kapitalizmin bizi tabi kıldığı bireyci yöntemleri bozan uygulamalar
Her şey onların başının altından çıktı: Veracruz genelevlerinde çalışan kadınlar… Pencerelerden kızıl bayraklar ve “Grevdeyim ve kira ödemiyorum” yazılı pankartlar sarkıtılmıştı... En çok öne çıkan da bir militan olan Maria Luisa Marin'di
Emek sömürüsü, yoksulluk ve sömürgecilikle mücadele feminist meselelerdir. Kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesini, halkların özerklik ve egemenlik mücadelesinden ya da yoksulların sosyal adalet mücadelesinden ayırırsak mağlup olabiliriz
Ne çok benzerliğimiz var değil mi İran'la? Kadın düşmanı yönetim, neo-liberal politikada ısrar, yoksulluk, hak gaspları, milliyetçiliği öne çıkarıp savaş politikasında ısrar... Benzerimiz İran'da emekçiler isyanda... Emek isyana başlarsa, sırtındaki kamburu atar
İmralı tecrit sistemi var olduğu sürece savaş politikalarının da var olacağını gören tutsaklar, neredeyse 8 aydır süresiz-dönüşümlü açlık grevinde. İHD açıklamasında sağlık sorunlarının başladığına dikkat çekiliyordu. Ancak kamuoyu hâlâ sessiz!