"İnsanlarımız katledildi. O nedenle yapılan sergi değil, bizim bütün değerlerimize ihanettir” diyerek durumu özetleyen gençlerin eylemini “şiddet" olarak değerlendirenler o rengarenk şiddetten neden bahsetmiyorlar acaba?
Sergisinin bir bölümüne "Yoktunuz" ismini vermiş Güneştekin. Evet, yoktunuz… Gençlerin canını dişine taktığı o günlerde yoktunuz... Picasso gibi, celladın yüzüne "Bunu siz yaptınız" diyecek cesaretiniz yoksa o hafızada alacağınız yer de çoktan bellidir
“Siyah kadınların özgürlüğü sadece bir ten analizi değil. Sadece bir sınıf analizi veya sadece ırksal bir analiz de değil. Bu, gerçek dünyada bunların birbirine entegre bir şekilde nasıl işlediği ile ilgili"
Herkes dünyanın en karanlık güçlerine karşı bir Kürt kadının gerçekleştirdiği eylemi konuşuyordu. Arin Mirkan, Kobanê direnişinin dünyaya yankılanan sesi oldu ve 1 Kasım Dünya Kobanê günü ilan edildi.
1910 grevi kadınların ve işçilerin toplumsal hareketini temsil etmesi açısından tarihte önemli yer tutuyor... Sol-sosyalist güçlerin etkisi pek bilinmiyor ama bir yansıma olduğu kabul ediliyor. Tabii ki daha önemlisi, bunun ilk kadın grevi olması
Atiq Rahimi'nin filmi The Patience Stone, Afganistan'da savaşın ortasında adı olmayan güçlü bir kadını anlatıyor. Öğretilenin dışında başka bir hayatı görmesine izin verilmeyen kadınların, kimliğini aramaktan vazgeçmediğini
Asla yekpare bir pozisyonda bulunmayan siyah kadınlar, oynadıkları rollerle bazı durumlarda kanlı hasadı toplamaya yardımcı oldular, tepkileri atlatmak için ırkçılığa karşı kendilerini konumlandırdılar
Meclis'te görüşülen bütçe, ne yazık ki eğitimi, sağlığı, yoksulluğu, işsizliği ve kadını görmeyen, tartışmaya bile açık olmayan Saray, savaş ve Diyanet bütçesidir