Yaşar Nezihe Bükülmez’in mücadele dolu hayatı 5 Kasım 1971’de son buldu. Hayatı boyunca yaşadığı yoksulluğun, çaresizliğin, aşkın her halini şiirlerine yansıtarak; fikirleriyle işçi sınıfının ve hak mücadelesinin destekleyicisi oldu
"Kadınlar, Filistin'te Siyonist ve emperyalist projelerin artışını, Irak'ta artan mezhepçi şiddeti, Fas'ta bariz hak ve özgürlük ihlallerini yaşıyor. Türkiye'de gerici rejimin işkence ve siyasi hapislerine karşı Kürt kadınları mücadele ediyor..."
Geçtiğimiz yıl Dünya Kadınlar Günü’nde, Amazonlu kadınlar olarak Taant’ın şarkısını dinlemiştik. Taant, Shuar dilinde şöyle diyordu: Kinkia Pangui nuachitjai (Ben bir Boa kadınıyım). Bu şarkı ve ruh bizi ve topraklarımızı koruyan şeydi
Dinsel ideolojilerin kadınların hayatına yön veren gücü ve politik etkinliği çağımızda başlamadı ve yakın bir gelecekte bitmeyecek. Geride bıraktığımız otuz yıla baktığımızda İslamcılığa kayıtsız kalarak toplumsal olayları anlamak imkânsız...
Dünyaya demokrasiyi kadınların ve emekçilerin getireceğine olan inancımı hiç yitirmedim. Ve kadın hareketi, kadın mücadelesini emek alanına yaydığı zaman bu mümkün olacaktır
Aslında kadına yönelik şiddet olaylarındaki cezasızlığın, kadının sistematik olarak toplumsal, siyasal ve ekonomik alanın dışına itilmesi ile bağını görüp tamamen ideolojik ve örgütlü bir şiddet ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz