AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Tek bir kadının bile şiddete uğramasını, hayatını kaybetmesini asla kabul edemeyiz' demişti. 10 ayda 376 kadın katledildi, 190 şüpheli ölüm var
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 4 Kasım'da düzenlenen 5. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nin açılışında konuştu.
Konuşmasında, "Türkiye'nin sanki kadına yönelik şiddetin ve cinayetin dört bir yanda kol gezdiği bir yer gibi" sunulduğunu söyleyen Erdoğan, "Tek bir kadının bile sırf cinsiyeti yüzünden şiddete uğramasını, hele hele hayatını kaybetmesini asla kabul edemeyiz" dedi.
Erdoğan devamında da ev içi şiddete karşı yasada yer alan fakat uygulanmayan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanunu ile övündü.
6284 sayılı kanunun oluşturulmasına olanak sağlayan İstanbul Sözleşmesi'ni yürürlükten kaldırdıklarına ise hiç değinmedi.
Failleşen iktidar ve yargı
Oysa Türkiye'de iktidarı destekleyen kesim de dahil hepimiz biliyoruz, kadına yönelik erkek şiddetine karşı ne polisler görevini yapıyor ne yargı ne de iktidar. Kadınların katledilmesinin önünü açan onlarca yasa gözlerimizin önünde bir bir devreye sokulurken, her birimiz bizzat iktidarın failleştiğine de tanıklık ediyoruz…
Kadın gazeteciler tutuklandı
Bu yıl da önceki yıllarda olduğu gibi başta Kürt kadınları olmak üzere mücadele eden kadınların gözaltına alınması, tutuklanması ve katledilmesi gündemdeydi.
Kürt kadın siyasetçiler 2022'de de en fazla hedef gösterilen, siyaset hakları gasp edilen, ırkçılığa, polis şiddetine ve cinsiyetçiliğe maruz kalan kesim olurken, kadın gazeteciler de haber takibi sırasında devlet güçlerince şiddete ve tacize uğradılar.
Yanı sıra Kürt kadın gazetecilere yönelik gözaltı ve tutuklamalar bu yıl da devam etti. Özgür basından 10 kadın gazeteci evlerine yapılan baskınla, yaptıkları haberler nedeniyle cezaevine gönderildi.
Nagihan Akarsal'e suikast
Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi, Jineoloji Dergisi editörü, akademisyen Nagihan Akarsel’in bir suikastla katledilmesi ve Türkiye Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanması da toplumda büyük infiale neden oldu.
Şiddet verileri neden gizleniyor?
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla 2022'nin 10 ayını kapsayan erkek-devlet şiddetinin ve kadın katliamlarını derledik.
Kadın ajansı JINNEWS'in basına yansıyan haberlerden oluşturduğu raporları baz alarak hazırladığımız dosya, iktidarın neden resmi şiddet verilerini gizlediğini de teşhir eden bir içeriğe sahip…
Evler 'yuva' değil şiddet mekanları
2021 yılında 311 kadının katledildiği, 181 kadının ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdiği Türkiye’de, 2022’de de tablo değişmedi. JINNEWS’in basına yansıyan haberlerden derlediği verilere göre, 2022'nin Ocak ayında en az 31 kadın katledildi, 30 kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. 4 çocuk yaşamdan koparılırken, 11 çocuk ise şüpheli şekilde hayatını kaybetti.
Kadınlar en çok evlerinde ve evli oldukları erkekler tarafından öldürülürken, katliamlarının en çok yaşandığı il İstanbul oldu. Onu takip eden kentler ise sırasıyla Ankara, Antep, Mersin, Afyon, Bursa, İzmir, Adana, Antalya oldu. Şüpheli ölümlerin en fazla yaşandığı kentlerde ise ilk iki sırayı Şırnak ve Antalya aldı.
Gülistan Doku nerede?
Dersim’de 5 Ocak 2020 tarihinde kaybedilen üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun akıbeti 2022'de de karanlıkta bırakılmaya devam etti. Açılan soruşturma kağıt üzerinde kalırken, Doku ailesi ve kadınlar “Gülistan Doku nerede” diye sormaya devam ediyor.
Şüpheli ölümlerde artış
Yılın ikinci ayı olan şubatta da erkekler 24 kadını ve 2 çocuğu katletti. 26 kadın ile 7 çocuk şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Yanı sıra 1 çocuk şüpheli şekilde yaralandı, 2 çocuk katletme girişimine, 3 çocuk fiziksel şiddete, 11 çocuk tacize uğradı. 1 çocuk ise kendisine şiddet uygulayan erkeğe karşı özsavunmasını kullandı.
En fazla kadın katliamında başı yine İstanbul çekerken, katledilen kadınlardan 12’si evli olduğu erkek, 4’ü akrabası, 3’ü erkek arkadaşı, 2’si oğlu, 1’i ise erkek kardeşi tarafından öldürüldü. 2 kadının failleri ise açığa çıkarılmadı.
Sığınma evi kapatıldı
Şubat ayı içerisinde 14 kadına yönelik katletme girişimi, 10 kadına yönelik şiddet yaşanırken, 1 kadın tecavüze, 2 kadın tacize uğradı. 1 kadın alıkonulurken, 2 kadın şüpheli şekilde yaralandı. Bir erkek muhabir ise haber sunarken cinsiyetçi söylemlerde bulundu.
Yanı sıra İstanbul Eyüpsultan Belediye Meclisi, 10 yıldır “Kadın Konukevi” olarak hizmet veren kadın sığınma evini, İstanbul Valiliği’nden aldığı onayla kapatma kararı aldı.
Özsavunmaya ceza
Şiddet faillerine şubat ayında indirimler yağdıran yargı, birçok davada faillerin geleceğini düşündü. Geçtiğimiz yıl 8 Mart’ta İstanbul’daki Gece Yürüyüşü’nde zıpladıkları için haklarında dava açılan kadınların ilk duruşması görülürken, evli olduğu Kadir Ören’e karşı özsavunmada bulunarak ölmemek için öldürmek zorunda kalan Hülya Halaçkay’a verilen 15 yıllık hapis cezası “hukuka uygun” bulunarak onandı.
Mart'ta 5'i çocuk 48 ölüm
Sokaklara çıkarak patriyarkaya, erkek-devlet şiddetine, her türlü ayrımcılığa karşı mücadelelerini yükselten, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde şiddete ve cinsiyetçiliğe dikkat çeken kadınların tüm çabasına rağmen mart ayında da şiddet hız kesmedi. 26 kadın katledildi, 17 kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Ayrıca, 10 kadını katledilmeye çalışılırken, 8 kadın şiddete uğradı, bir kadın alıkonuldu, 2 kadın ise tecavüze maruz kaldı.
Mart ayında 3 çocuk katledildi, 2 çocuk şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. 5 çocuk cinsel tacize, 3 çocuk tecavüze, bir çocuk ise Kuran kursunda şiddete uğradı.
Bireysel silahlanma yükseldi
Türkiye’nin dört bir yanında yaşanan katliamlarda kadınların hikâyeleri farklı olsa da birçoğu aynı bahaneler ve “araçlarla” katledildi. Faillerin korunması ve cezasızlık politikaları, bireysel silahlanmanın hızlı artışıyla da kadınların katledilme biçimleri vahşet boyutlarına ulaştı, “şüpheli ölümler” ise sistematik olarak arttı.
Umut Vakfı, 2020 yılında basına verdiği bir demeçte, Türkiye'de yüzde 80'i ruhsatsız olmak üzere, toplam 22.5 milyon civarında silahın bulunduğunu açıklamıştı.
Cinsiyetçiliğe ödül
Öte yandan, Bursa’daki bir ortaokulun Müdürü Haydar Akın, öğretmenlere kız ve erkek öğrencilerin ayrı sıralarda oturtulması için yazı gönderdiği için açılan soruşturma ile görevinden uzaklaştırılmıştı. Uzaklaştırma kararından sadece 5 gün sonra Haydar Akın görevine iade edildi.
11 kadına 8 Mart tutuklaması
Erkek devlet ve yargının mart ayında da kadınlara yönelik saldırıları hız kesmeden devam etti. 16 Mart tarihinde yapılan polis baskınlarında Rosa Kadın Derneği üyeleri, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, HDP’li eşbaşkanlar ve sendikalılar gözaltına alındı. Gözaltına alınan 24 kadından 11’i tutuklandı. Kadınların gözaltı ve tutuklama gerekçeleri ise 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, 8 Mart ve İstanbul Sözleşmesi eylemleri olarak gösterildi.
Doku'nun faili korundu
Kadınlara yönelik yargı eliyle verilen gözdağı, söz konusu failler olunca işletilmedi. 2 yıldan fazladır kayıp olan Gülistan Doku’nun kaybolmasında baş şüpheli olan ve Alanya’da gözaltına alınan Zaynal Abarakov, sevk edildiği adliyede savcılık tarafından serbest bırakıldı.
Newroz’da 74 çocuğa gözaltı
Türkiye ve bölge illerinde Newroz kutlamalarında birçok hak ihlal yaşandı. Kadınlar ulusal kıyafetleri gerekçe gösterilerek alana alınmazken, çıplak arama dayatmasına maruz kaldı ve saatlerce arama noktasında bekletildi. Kontrol noktalarında 74'ü çocuk 298 kişi gözaltına alındı. 19 Mart'ta ise Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde, 5 yaşındaki ikiz kız kardeşler, anneleri ile birlikte Newroz kutlamaları için alana gittikleri sırada, kıyafetlerinin üzerindeki semboller ile renkler gerekçe gösterilerek gözaltına alındı ve çocukların parmak izleri alındı.
Üniformalı şiddet haberlerine engel
Nisan ayında da 31 kadın ile 3 çocuk katledildi, 12 kadın ve 1 çocuk ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
Bölge kentlerinde devletin özel savaş politikalarıyla uyguladığı üniformalı şiddet devredeydi. Üniformalı şiddeti teşhir edene özgür basın ise susturulmak istendi. Şırnak’ın Cizre ilçesinde S.S. isimli kadın, polis Enes Aydemir'in tecavüz ile tehdidine uğramıştı. Suçu 11 Nisan’da haberleştiren JINNEWS'in internet sitesine iki kez erişim engeli getirilmişti. Failin başvurusuyla Cizre Sulh Ceza Hakimliği, 5651 Sayılı Kanun kapsamında söz konusu habere dijital medyada da engelleme getirdi. Ajansla birlikte Yeni Yaşam gazetesi, Yeni Özgür Politika, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Gazeteci Nuri Akman ve 11 kullanıcı tarafından haber paylaşımına da erişim engeli getirildi.
KCDP’ye kapatma davası
Kadın katliamlarını durdurmak ve bu konuda farkındalık için 2012 yılında kurulan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na (KCDP) “kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek” iddiasıyla kapatma davası açıldı.
Mayısta da korunan failler oldu
2022'nin Mayıs ayında en az 32 kadın ve 7 çocuk katledilirken, 17 kadın ve 7 çocuk şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Mayıs ayı içerisinde görülen davaların en az 7’sinde failler hakkında beraat ya da tahliye kararları verildi.
Kadın ve çocuk katliamlarının yanı sıra 11 kadın da ateşli silah ya da kesici aletle katledilmeye çalışıldı. Öte yandan 8 kadın ve 8 çocuk şiddete, 1 kadın tecavüze, 1 kadın da tacize uğradı.
Kadınlar çocuklarıyla birlikte katledildi
Erkekler haziran ayında en az 31 kadını ve 8 çocuğu katletti, 24 kadın ve 3 çocuk ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
Kadın mücadelesi sonucu elde edilmiş kazanımların gasp edilmesi ve kadın haklarına dönük saldırılar şiddet ve kadın katliamlarının artmasına neden olurken, cezasızlık politikalarından güç alan failler, kadınlarla birlikte çocukları da hedef aldı ve 3 kentte 4 kadını çocuklarıyla birlikte katletti.
Pınar Gültekin'in faillerine beraat
Yargı haziran ayında da faillere hem indirim yağdırdı hem de bolca beraat kararı verdi.
Muğla’da 16 Temmuz 2020'de Pınar Gültekin’i işkenceyle katleden Cemal Metin Avcı'ya “haksız tahrik indirimi” uygulanarak cezası 23 yıla düşürüldü. Cinayete yardım eden 5 fail hakkında ise beraat kararı verildi.
Ankara’da da 3 yıldır devam eden davada tecavüz faili Prof. Dr. Hasan Bilgili, veteriner hekim Ç.B.’ye “basit cinsel saldırı”da bulunmak suçundan 9 yıl hapis cezası alarak tutuklanırken, diğer failler Serkan Durmaz ve Hüseyin Şenyurt ise tüm suçlamalardan beraat etti.
MHP'li başkandan çocuğa tecavüz
MHP Diyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp’in bir çocuğa sistematik olarak tecavüz ettiği ortaya çıktı. “Çocuğa nitelikli cinsel istismar” suçundan 17 Haziran günü tutuklanarak cezaevine gönderilen failin, başka çocuklara da taciz de bulunduğu gündeme düştü.
Kadınlar şiddete boyun eğmedi
Temmuz ayının sonuna gelindiğinde erkeklerin en az 31 kadını ve 4 çocuğu katlettiği haberleri basında yer aldı. 12 kadın ve 5 çocuk da şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. 8 çocuk ise cinsel tacize uğradı.
Tüm saldırılara karşı özsavunmasını kuşanan kadınlar, erkek şiddetine karşı çıktı. Temmuz ayında 3 kadın erkeklere karşı özsavunmasını kullandı. Urfa’nın Suruç ilçesinde Fatma S., kendisine tecavüz eden ve şantaj yapan Ferhat Demir’i özsavunmasını kullanarak öldürdüğünü beyan etti. Fatma’nın duruşu kadınlara cesaret verdi.
İstanbul Sözleşmesi kararı onandı
Kadın ve çocuklara yönelik şiddetin, katliamların artmasına neden olan İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılması kararını Danıştay 10. Dairesi, “Cumhurbaşkanı kararı sorgulanamaz” diyerek onayladı.
Kadın iradesine saldırı
“Tecrit siyasetine karşı özgürlüğü savunmak için Gemlik’e yürüyoruz” şiarıyla gerçekleştirilen Gemlik Yürüyüşü’nde polis şiddetine karşı özsavunmasını kullanan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, hedef gösterilmişti. Hakkında soruşturma başlatılan ve 5 ayrı fezleke hazırlanan Aydeniz'in dokunulmazlığının kaldırılması yönünde karar çıkarıldı.
'Şiddet azaldı' iddiası
Ağustos en az 30 kadının katledildiği, 18 kadının şüpheli şekilde yaşamını yitirdiği bir ay oldu. Yanı sıra 6 çocuk öldürüldü, 3 çocuk ise şüpheli şekilde hayatını kaybetti.
Kadına yönelik şiddetin her türlüsünün arttığı ve yaygınlaştığı bu süreçte İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kadın katliamlarının önceki yıla göre azaldığını öne sürerek "Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7'lik bir azalış var" dedi. Ancak kadın örgütlerinin basına yansıyan verilerden elde ettiği kadın katliamları ve şiddet rakamları Bakan'ın iddiasını çürüttü.
Özel savaş politikaları yaygınlaştırıldı
Öte yandan, ağustos ayında da özel savaş politikaları bölge kentlerinde yaygınlaştırarak uygulanmaya devam etti. Bölgeyi koruculaştırma çabalarının yanı sıra erkeklerin silahlandırılması nedeniyle kadın ve çocuğa yönelik şiddet, taciz, tecavüz suçlarında artış yaşandı. 17 yaşındaki Firdevs Babat, Ahmet Babat tarafından korucu silahıyla katledildikten sonra Hezil Çayı’na atıldı, abisi de tecavüz suçundan tutuklandı.
Yargı 35 şikâyete sessiz kaldı
Yargının failleri tutuklamaması şiddetin ve katliamların artmasının önünü açtı. İstanbul Bahçelievler’de koruma kararı olmasına rağmen eve giren Selim Tekin'in ateşli silahla vurduğu 15 yaşındaki Beyza Doğan hayatını kaybetti. Failin, Beyza’yı birkaç kez kaçırdığı ve hakkında 35 şikâyet dosyası olduğu ortaya çıktı.
Failler yine en yakındakiydi
Kadınlar bu ay da en fazla en yakınları tarafından katledildi. 12 kadın evli olduğu erkek, 2 kadın boşandığı, 3 kadın boşanma aşamasında olduğu, 3 kadın komşusu, 2 kadın oğlu, 1 kadın akrabası, 1 kadın birlikte yaşadığı erkek, 1 kadın sevgilisi tarafından katledildi. 5 kadının da failinin kim olduğu tespit edilemedi.
Koruma kararları uygulanmadı
Eylül ayında da tablo değişmedi. En az 27 kadın ve 4 çocuk erkekler tarafından katledildi. 13 kadın ve 5 çocuk ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
Kadınlardan 12’si evli olduğu, 6’sı akrabası, 5’i boşanma aşamasında olduğu, 2’si boşandığı, 1’i oğlu, 1’i de tanımadığı erkek tarafından katledildi. Katledilen kadınların bir kısmı koruma kararları aldırsalar da bu kararlar kağıt üzerinde bırakıldığı için katledildiler.
LGBTİ+'lar hedef alındı
Eylül 2021’de “Aileni ve Neslini Koru, Sapkınlığa Dur De” sloganıyla başlatılan homofobik nefret kampanyası, Eylül 2022’de LGBTİ+ karşıtı bir nefret mitingiyle taçlandırıldı. Hükümet yanlısı medyada ise nefret suçu içeren yazılar yayımlandı.
Faillerin çoğu evli olunan erkekler
Ekim ayında erkekler en az 36 kadını katletti, 6 kadına da katletme girişiminde bulundu. 21 kadın, 7 çocuk şüpheli şekilde yaşamını yitirirken, kadınlardan 21’i evli olduğu erkek tarafından, 4’ü tanımadığı, 6’sı akrabası, 5’i de tanığı erkekler tarafından öldürüldü.
Aile politikaları kadınları öldürüyor
Ekim ayının başında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Başörtüsüyle ilgili kanun teklifi vereceğiz" açıklamasına, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, başörtüsünün yanında Anayasa düzenlemesiyle aileyi güçlendireceğiz" diye cevap verdi.
Kadınları sadece aile içinde tanımlayan iktidara ve kadınların onlarca sorunu yerine başörtüsünü gündeme getiren muhalefet partisine tepkiler yükseldi.
Mücadelenin sloganı: Jin jiyan azadî
Bölge ve Türkiye kentlerinde erkek-devlet şiddeti sonucu neredeyse her gün kadınlar ve çocuklar hedef alınırken, İran’da da rejim güçleri Jîna Emînî isimli Kürt kadınını katletti. Türkiye ve dünyada binlerce kadın, katliam politikalarına karşı Rojhilat ve İran’dan yükselen “Jin jiyan azadî” sloganını sahiplendi.