Kürtler, Türkiye'nin Kürt ve kadın düşmanı politikalarını tarihlerindeki Dersim, Zilan vb. katliamlardan biliyorlar. Ancak Efrîn'e yönelik saldırılar Türkiye'nin Kürt ve kadın karşıtı politikalarını tüm dünyaya gösterdi
Demokrasi ve eşitlik açısından Kuzey ve Doğu Suriye'de 'öncü kent' olarak bilinen Efrîn'e 20 Ocak 2018’de Türkiye ve desteklediği paramiliter gruplar tarafından başlatılan saldırılarda, kentin tüm eşitlikçi ve demokratik işleyişi tepetaklak edildi.
Saldırılar sırasında Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı 'Zeytin Dalı' adı verilen saldırılar boyunca tüm camilerde yatsı ve sabah namazlarında fetih surelerini okuturken, CHP’li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu Efrîn’e atılan bir bombaya ismini yazdırdı.
Türkiye toplamda 79 uçak, yüzlerce tank ve obüs, binlerce asker ve 25 bin paramiliter grup üyesi ile başlattığı saldırılar 58 gün sürdü.
Özgür yaşamı örmüştü
Efrîn’e yönelik saldırılardan önce 500 bin olan nüfusunun yüzde 96’sı Kürt’tü. Arap, Türkmen, Ermeni, Kürt, Roman halkların bir arada yaşadığı kent, 29 Ocak 2014’te Rojava Demokratik Özerk yönetimi tarafından Efrîn Kantonu olarak ilan edilmişti. Tüm halklar, inançlar ve kadınlar meclisler ve komünlerde yer alıyor ve özerk yönetimde yer alarak kendi kendini yönetiyordu. Efrîn bu durumuyla Suriye’nin Şam yönetimi ve Türk devletinin güdümündeki çetelerin kontrolündeki bölgelerindeki halklar ve kadınlar için çekim merkezi haline gelmişti.
Efrîn’in verimli topraklarında 15 milyon zeytin ağacının ürünleri toplanıyor ve yaklaşık 1 milyon nüfusu besliyordu. Alevi ve Êzidîler özerk yönetim döneminde ilk defa inanç merkezlerini açmış, özgürce dini ritüel ve toplantılarını gerçekleştiriyorlardı.
Tüm bunların yanı sıra şehirde bambaşka bir heyecanda yaşanıyordu. Mart 2016’da Kuzey Suriye Federasyonu ilan edildi. 2017 Eylül ayında ise federasyonun ilk tur seçimleri olarak komün, eşbaşkanlık seçimleri yapılıyordu. Hemen her topluluğun kendi komünleri ve mahalle komünleri örgütlenmişti. Eşbaşkanlık seçimleri büyük bir ilgiyle tamamlanırken, Efrînli romanlar da tarihlerinde ilk olarak yönetim mekanizmasında yer aldı.
Kadın kültürünü taşıyan tarihsel doku
İştar kültürünün izini taşıyan tarihi mekanlarından, kadın isimlerini taşıyan ziyaretlerine, sadece kadınların konuştuğu dilden, direnişe mekan olan kadın vadisi ve kadın mağaralarına kadar çok sayıda veri şehrin tarihi boyunca kadın rengi ve izini taşıdığını gösteriyordu. Bilbile ilçesinin Hasandêra Köyü'nde bulunan Şikefta Qîzika (Kızlar Mağarası), Newala Qîzika (Kızlar Vadisi), Qaleya Qîzika (Kızlar Kalesi) û Şikefta Bûkê (Gelin Mağarası), Til Xalaf kültürünün, yani birinci kadın devrimi olan tarım-köy devrimine dair önemli verileri taşıyan Cindirêse bunlara örnek verilebilir.
Bir kadın şehriydi Efrîn
Tarihi dokusu ve kültüründe kadın izlerini taşıyan Efrîn, Rojava Devrimi’yle birlikte bu özünü daha fazla açığa çıkardı. Şehir devrimin başlangıcından, Türkiye'nin saldırıları sürecine kadar bir kadın şehri olarak örgütlendi. Efrîn devrim öncesinde de Rojava’da ataerkil kültürün en zayıf olduğu ve kadınların en aktif olduğu bölgeydi.
Efrîn’de devrimin başlamasının ardından kadınların eğitim, savunma, siyaset, ekonomi, kültür, basın vb. alanlarda katılım oranı çok yüksekti. Devrimin ilk yılında kadın evlerini, kendi meclislerini, kadın akademisini oluşturan Efrînli kadınlar ekonomi alanında da hem genel hem özgün birçok projeye imzasını attı.
2014’de 3 ayrı kanton biçiminde ilan edilen Rojava Demokratik Özerk Yönetimi, Efrîn Kantonu’nun ilk başkanı Hêvî Mustafa isimli bir kadındı. Eşbaşkanlık sistemine geçişle birlikte Hêvî Mustafa, Efrîn Kantonu eşbaşkanı olarak görevini sürdürdü. Kadınlar Rojava’nın diğer alanlarında olduğu gibi Efrîn’de de özerk yönetimin konsey, komite, komün ve kurumlarında yüzde 50 kadın kotasıyla yer aldılar. Ayrıca Rojava Devrimi sürecinde özerk yönetim yasalarında kadınların tüm hakları garanti altına alınmış, geri geleneksel uygulamalara karşı yasalar çıkarılmış, erkeğin çok eşliliği ve çocuk yaşta evlilikler yasaklanmıştı.
İlk kadın taburu Efrîn’de kuruldu
Efrînli kadınlar daha devrim resmi olarak başlamadan önce kurulan savunma gücü YXK, ardından kurulan Halk Savunma Birlikleri (YPG) ve ardından Şehit Ruksen Efrîn komutasında 13 Şubat 2013'te Efrîn Cindires'te kurulan YPJ’de de yerlerini aldılar. Rojava’da ilk kadın taburu "Şehit Ruken Taburu" ismiyle Efrîn’de kuruldu.
Efrîn küçük bir kent olmasına rağmen, YPJ kurulduğu andan itibaren kadınlardan büyük ilgi gördü. 2014 yılı sonunda YPJ’nin yaşları 18 ila 40 arasında değişen Kürt ve Arap 7 bin savaşçısı varken bu sayı 2016 Kasım ayına kadar 20 bine, Mart 2017’ye kadarsa 24 bine yükselmişti.
20 Ocak 2018’de başlayan Efrîn'e yönelik geliştirilen 58 günlük Çağın Direnişi’nde YPJ savaşçıları ve Efrînli kadınlar öncü rol oynadılar.
İşgalinin 5. yılı: Kadın kimliğinden eser yok
Türkiye 20 Ocak 2018’de başlattığı saldırılardan bugüne doğa, tarih katliamı, kadın kırımı ve Kürt soykırımı uyguladı. 5 yıllık süreçte tarihi boyunca Kürt kenti olan ve kadın izleri taşıyan şehrin demografisi ve kimliği değiştirildi.
Türkiye, Efrîn’de, Rojava Devrimi’yle birlikte şehirlerini cennete çeviren Kürtlere karşı soykırım politikaları uygularken, Efrîn'i Sünni Türk kimliğine büründürmeye girişti. Efrîn’de 1000'in üzerinde kadın kaçırıldı, en az 96 kadın katledildi. Eşbaşkanlık ve komünler dağıtıldı, kentte eşitlikçi ve demokratik yönetimden eser kalmadı.
Soykırım politikaları uygulandı
Suriye Efrîn İnsan Hakları Örgütü’nün verilerine göre 20 Ocak 2018’den bugüne kadar 500’den fazlası Türkiye ve desteklediği paramiliter gruplar olmak üzere bombardımanlarda en az 665 sivil katledildi. 92’si sivil paramiliter grupların işkenceleriyle yaşamını yitirdi.
Saldırılar sürecinde Efrîn’in her 4 mezarlığı da talan edildi, ayrıca 14-15 Temmuz'da Efrîn şehir merkezinde yer alan mezarlık iş makinaları ile kazılarak, cenazeler çıkarıldı. Şehirde yaşayan Alevi ve Êzidîlere ait 28 türbe ve ziyaret de tahrip edildi.
Efrîn demografisi değiştirildi
Efrîn’in demografisi saldırıların ardından büyük oranda değişti. Türkiye, köy ve diğer yerleşim yerlerinin, okulların, meydanların, onlarca tarihi mekânın Kürtçe olan isimlerini değiştirerek, Türkçe ve Arapça isimler verdi. Şehir nüfusunun yüzde 96’sını oluşturan Kürt nüfusu 5 yıllık süreç içerisinde yüzde 20’lere indi. Efrîn’e başta Doğu Guta ve İdlib olmak üzere Suriye’nin çeşitli yerlerinden, Türkiye, Filistin ve Irak’tan DAİŞ, ÖSO gibi paramiliter grupların aileleri ve yerleşimcilerden oluşan 500 binden fazla kişi getirilerek yerleştirildi.
Hristiyanlar, Aleviler ve Êzidîler üzerine daha fazla baskı uygulanarak Müslümanlık dayatıldı. Şehirde yaşayan 1000 civarında Hristiyan’dan sadece birkaçı şu anda şehirde kaldı. Şehirde yaşayan Êzidîlerin oranı ise 25 binden yaklaşık 2 bine düştü.
AFAD, İHH da bölgede
Şimdiye kadar tamamlanan 22 kamp Körfez ülkeleri, Filistinli bir dernek, ayrıca AFAD, İHH, Yasevi Yardım Vakfı vb. dernekler tarafından fonlanıyor. Efrîn’de bu temelde yapılan sömürge evlerden oluşan bu kamplardan birine de 2009 yılında ölen Büyük Birlik Partisi Başkanı ülkücü Muhsin Yazıcıoğlu’nun ismi verildi.
Demokratik Ulus modeli ne kadar kadın özgürlükçü, demokratik ve halkların kardeşliğini esas alıyorsa bu yeni geliştirilen ucube sistem de o kadar cinsiyetçi, ırkçı temelde geliştiriliyor. Bununla bölgedeki Kürt, kadın ve demokrasi kültürü belleklerden silinmeye çalışılıyor.
Efrîn'i Hatay'a bağladı
Türkiye ayrıca Efrîn’i Hatay Valiliği'ne bağlayarak bir Türk iline dönüştürmeye başladı. Her ne kadar Efrîn’i siviller yönetiyor gibi göstermek için Nisan 2018’de "yerel meclisler" adıyla 7 oluşum kurulsa da Efrîn'in direk MİT ve Hatay Valiliği'nin yönetiminde olduğu biliniyor.
Suriye parası yasaklandı
Kasım 2018’de Efrîn’de, Posta, Telefon, Telgraf (PTT) kurumunun Antep Müdürlüğü'ne bağlı bir şubesi açıldı. Ardından soykırım politikalarının bir parçası olarak da okullarda Kürtçeyi yasaklanarak eğitim Arapça ve Türkçe olarak, Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına göre değiştirildi. Efrîn’de 2019 yılında Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğü'ne bağlı olarak "Eğitim Fakültesi" kuruldu ve Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Sınıf Eğitimi ve Türkçe Eğitim programları açıldı. Yine Mart 2021’de Efrîn’de Suriye parasının kullanılması yasaklanarak, halk Türk parası kullanmaya mecbur edildi.
Tarih yağmalandı
Kente yönelik saldırıların ilk günlerinde 26 Ocak 2018’de Eyn Dara Tapınağı, 29 Ocak’ta ise Nebi Huri Kalesi, Türk uçakları tarafından vurularak büyük oranda yıkıldı. Kentin yerüstü ve yeraltındaki tüm tarihi eserleri yağmaladı. Efrîn Kantonu Tarihi Mekanlar ve Müzeler Konseyi, şehirde 78 tarihi tepenin olduğunu belirterek, bunların kazılarak yağmalandığını belirtti. Efrîn’de en az 59 tarihi yer yıkıldı ve 20 binden fazla tarihi eser kaçırılarak büyük bölümü Türkiye üzerinden yurtdışına pazarlandı.
Kadınlara tecavüz
Suriye Efrîn İnsan Hakları Örgütü, 20 Ocak 2018’den bu yana 96 kadının katledildiğini, bunların 8’inin cinsel saldırı nedeniyle kendi yaşamına son verdiğini ve 72 kadına tecavüz edildiğini belgeledi. Efrîn’de yaşanan zulüm belgenebilenlerden kat kat fazla. Şubat 2018’de Efrîn direnişinde yaşamını yitiren YPJ savaşçısı Barin Kobane’nin cenazesine yapılan işkence hafızamızdaki yerini koruyor.
Şehirdeki internet ve telefon hatlarının hepsi Türk şirketlerine bağlı hale getirildiği ve takip altında olduğu, ayrıca şehre bağımsız sivil kuruluşlar ve gazetecilerin girişine izin verilmediği için suçların sadece bir kısmı belgelenebiliyor.
Kadınlar sokağa tek başına çıkamıyor
Efrîn’de kadınlar günlük olarak tehdit altında. Şehrin bağımsız duruşu ve iradesiyle tanınan kadınlar, taciz, kaçırma, işkence ve cinsel saldırılar nedeniyle artık tek başına sokağa çıkamıyor. Bu konuda Ekim 2021’de hamile olduğu halde işkenceyle katledilen Nimet Şêxo örnek olarak verilebilir.
Efrîn’deki işkence zindanları
Türkiye'nin koordinatörlüğünde SMO insan kaçırma, işkence ve fidye almayı bir finansal sektöre dönüştürdü. 18 Ocak günü MİT tarafından Cindirêsê’nin Baflûrê köyünden kaçırılan Mihemed Ednan Silêman adlı gençle birlikte 5 yılda kaçırılan Efrinlilerin sayısı 8645 oldu. Kaçırılan en az 50 kişi uluslararası hukuka aykırı bir biçimde Türkiye’ye götürülüp, orada yargılanıp, ceza verilirken, Efrîn’de kaçırılan kişilere işkence yapılması için onlarca zindan kuruldu.
Kadınların tutulduğu işkence merkezleri
2021 yılında elde edilen verilere göre paramiliter grupların "kara zindan" olarak adlandırdığı, kadınların ve çocukların kapatılıp işkencelerden geçirildiği yerlerden bazıları şöyle;
*Ronahî matbaasının bulunduğu bina kadınların tutulduğu bir zindana dönüştürüldü.
*Elqela zindanı: Efrîn’in Basute köyünde olan bu zindanda kadınların çoğunlukta olduğu yüzlerce insan tutuluyor. Kadın bedeni üzerine her türlü işkencenin yapıldığı bu zindan Hamza Tugayı'na bağlı.
*Elberad zindanı: Efrîn merkezinde yer alan bu zindan Cephet Elşamiyê'nin kontrolünde. Kadınlar çoğunlukta olmak üzere Efrîn ve köylerinden kaçırılan insanlar tutuluyor.
*Elkerama Zindanı: Efrîn’in en eski ve tarihi okullarından biri olan Elkerama okulu zindan olarak kullanılmaya başlandı. Kadınlar için özel işkence odaları kuruldu.
*Mahkeme Zindanı: Efrîn merkezinde bulunan tarihi mahkeme binası zindana dönüştürüldü. Cephet El Şamiye ve MİT tarafından yönetilen bu zindanda özellikle Efrîn merkezinden ve köylerinden kaçırılan kadınlar tutuluyor.
*İtîhada El Zindanı: Önceden okul olarak kullanılan bu bina daha sonra kadınların tutulduğu zindana çevrildi. Bu zindan şu an askeri nokta olarak kullanılırken burada tutulan kadınlar askeri eğitimlerden geçiriyorlar.
*Mahmudiye Zindanı: Efrîn’in ilçelerinden olan Mahmudiye’de bulunan zindan Hamzat tarafından kontrol ediliyor. Çok sayıda tutuklunun bulunduğu Mahmudiye zindanının iki bölümünde kadınlar tutuluyor.
*Berîtan Sarya tarafından hazırlanan bu dosya dizisi kısaltılarak NuJinha haber ajansından alınmıştır:
https://jinhaagency.com/tr/dosya/kadin-eliyle-insa-edilen-efrin-ve-isgal-oncesi-1-37729
https://jinhaagency.com/tr/dosya/kadin-kenti-efrin-kirim-merkezine-donusturuldu-3-37776