Kadıneki Çeviri,

Tereza de Benguela: Siyah kadınların mücadelesine selam olsun


Marli Aguiar-15 Tem 2021

Quariterê Quilombo, özgürlük ve topluluk yaşamı için güçlü bir referanstı... Başka bir yaşam tarzına ve başka bir ekonomiye sahip, siyah insanlar için özgürlük, köleleştirilmiş insanlar için direniş yeri... Quilombo bir kadın tarafından yönetiliyordu

Siyah kadınlar Brezilya'da her zaman kilit bir role sahip olmuştur. Ancak onların varlığı ataerkil, ırkçı ve cinsiyetçi bir toplum tarafından her zaman yok sayılmıştır. Yaşamlarını bir direniş modeline dönüştüren ve çağdaş siyah kadın hareketine yol açan siyah kadınların uzun bir yolculuğu var. Bu yolculukla, feminist hareketin diğer toplumsal hareketler arasında tanınmasına katkı sağladılar. 

Referanslarımız olan ve olmaya devam eden birçok siyah kadın isminden bahsedebiliriz, ancak bugün bunlardan birinin hikâyesini anlatacağız: Brezilya'da Guaporé Nehri yakınında Serra dos Parecis'te bulunan Quariterê Quilombo kraliçesi Tereza de Benguela. 

1752 ve 1820 yılları arasında bu küçük şehir devletin başkentiydi. Guaporé Nehri bölgesindeki değerli minerallerin keşfi Portekizli sömürgecilerin ilgisini çekti, bu daha fazla beyaz nüfusun artmasına sebep oldu ve ayrıca daha fazla köleleştirilmiş siyah ve yerli insan işgücü demekti.

Unutulmamalıdır ki, bu şehir devletin başkenti olmadan önce orada köleleştirilmiş siyahlar vardı. Tereza de Benguela ,1750'den itibaren bölgede Quariterê Quilombo'nun kraliçesi olarak tanınmaya başladı. Diğer Quilombolarla yakalanıp öldürüldüğü 1770 yılına kadar da orada yaşadı ve hüküm sürdü.

Tereza de Benguela, siyahların ve yerlilerin kaçışına öncülük eden ve Quariterê Quilombo'yu kuran, kaçak köleleştirilmiş bir siyah kadındı. Bu dönemde Tereza de Benguela, Quilombo'nun tüm siyasi ekonomik ve idari yapısını yönetti. Örgütlenme ve savunma stratejilerini oluşturdu. Beyazlarla silah ve yiyecek alışverişi yaptı ve köyleri kamulaştırdı. Civardaki çiftliklerde kölelikten ve zorla çalıştırılmaktan kaçan siyah ve yerli olmak üzere yaklaşık 200 insanın Quilombo'da yaşadığı tahmin ediliyor.

Quariterê Quilombo, özgürlük, topluluk yaşamı ve hoşgörünün güçlü bir referansıydı. Oradaki insanlar topraklarından uzakta yaşıyorlardı. Quilombo'nun dışında sattıkları kumaş ve giysileri üretmek için kullanılan mısır, fasulye, muz ve pamuk yetiştirdiler. Quilombo'daki siyah insanlar özgür oldukları için, daha önce onlara zarar vermek ve onları işaretlemek için kullanılan demiri bir direniş ve örgütlenme silahı olarak kullandılar.

Tereza de Benguela, başka bir siyah Quilombo lideri olan José Piolho ile evliydi. On sekizinci yüzyılda yazılmış bir alıntıya göre birlikte neredeyse 20 yıl boyunca Quilombo'yu yönettiler:

"Quilombo bir parlamento gibi yönetildi. Her hafta bi evde meclis toplantıları alındı. Üyeler arasında, şansölye olarak en yüksek rütbeye sahip olan ölen Antônio Pacheco de Morais'in mülkünün kölesi José Piolho'ydu. Kraliçe tarafından alınan toplantılarda söylenen her şey itiraz olmaksızın yapıldı." (1770 yılında Vila Bela'nın Tarihsel Kayıtları) 

Elbette, devlet böyle bir meydan okuma eylemini asla kabul etmeyecektir: Ülkenin çeşitli bölgeleri için bir referans olan, başka bir yaşam tarzına ve başka bir ekonomiye sahip, siyah insanlar için özgürlük, köleleştirilmiş insanlar için direniş yeri olan Quilombo'ya birçok kadın ve erkeği gitmeye teşvik etti.

Bir kadın tarafından yönetilen bu Quilombo, birkaç kez ordunun saldırılarına direndi. Ancak direnişine ve örgütlenmesine rağmen Quariterê Quilombo 1770 yılında büyük bir saldırıya uğradı. Tereza de Benguela da dahil olmak üzere çok sayıda insan yaralandı ve çok sayıda kişi esir alındı. Bu insanlar aşağılanma ve şiddete maruz kaldılar ve bazıları çabucak “efendilerine” geri götürülerek sonsuza dek “kaçak köleler” olarak damgalandılar.

Quilombo'nun lideri olan Kraliçe Tereza de Benguela, daha çok acı çekti. Herkesin, özellikle de Quilombo'da yaşayanların onu görebilmesi için halka açık bir hapishanede teşhir edildi. Tereza de Benguela, ölümüne kadar aşağılanma ve temel ihtiyaçlardan yoksun yaşadı. Kafası kesildi ve yolunu takip etmek isteyenleri korkutmak için Quariterê Quilombo'nun merkezindeki bir kazığa bağlandı.

Siyah Kraliçe Tereza de Benguela'nın yaşamı ve tecrübesi, esir alınan köleler ve kaçmayı başaranlar arasında korku yaratmadı. Aksine takip edilmesi gereken bir direniş modeli ve özgürlük mücadelelerini canlı tutmak için bir motivasyondu. Tarihin bu kısmı, devletin her zaman Brezilyalı beyaz insanları ne kadar desteklediğini, siyah ve yerli halkların yaşamlarının yok edilmesini finanse ettiğini gösteriyor. 

Quariterê Quilombo devrimi, saldırıdan kaçmayı başaran ve Kraliçe Tereza de Benguela'nın nasıl öldürüldüğünü duyan herkese direniş ve mücadele için bir örnek yarattı. Daha da güçlenerek Quariterê Quilombo'yu bir kez daha örgütlediler. Ancak 1795'te ordunun ve çiftçilerin yeni bir saldırısı altında Quariterê Quilombo'nun fiziksel varlığı sona erdi, ancak mirasını devralan alan siyah erkek ve kadınların anısında hâlâ yaşıyor.

Siyah kadınlar her ne kadar sürekli olarak silinmiş ve susturulmuş olsalar da, Brezilya'da, dünyada özgürlük ve kurtuluş mücadelelerinin, direnişin inşası için her zaman sembol olmuşlardır. Tereza de Benguela'nın dökülen kanı dünyayı sular altında bıraktı ve diğer Quilomboları, diğer direniş biçimlerini geliştirdi.

Siyah kadınların ve siyah hareketin seferberliği ve mücadelesi sayesinde, 2 Haziran 2014'te Brezilya'da 12.987 sayılı Kanun, 25 Temmuz'u Tereza de Benguela ve Siyah Kadının Ulusal Günü olarak ilan etti. Aynı tarihte Uluslararası Afro-Latin Amerika ve Afro-Karayip Kadınlar Günü'nü de kutlanır.

Tüm bu başarılar, Tereza de Benguela, Dandara, Akotirene ve diasporada yaşayan birçok Afro-Latin Amerikalı ve Afro-Karayipli kadının mücadelelerinin mirasının sonucudur. Öfkelerini alevlendirerek günümüze kadar şiddete, soykırıma, kadın cinayetlerine karşı direndiler. Biz siyah kadınlar, bu ülkeyi inşa eden sosyal bir piramidin temelinden daha fazlasıyız aynı zamanda bizi sürekli farklı şekillerde susturmaya çalışan - kurşunlar, Kovid, soykırım, epistemisid, siyah nüfusun kitlesel olarak hapsedilmesi veya siyah-yerli erkek ve kadınlara karşı çeşitli günlük şiddet biçimleri yoluyla - bu topluma karşı direnişin temeliyiz. Halen devlet tarafından desteklenen, finanse edilen ve uygulanan bu tür şiddetin unutulmaması gerekir.

Brezilya tarihinde siyah kadınların yaşamlarını ve deneyimlerini hatırlamak, yüzyıllardır yok sayılanların özgürlüğünün inşası için esastır. Siyah kadınların kendileri, Siyah kadın hareketleri, siyah kadın kolektifleri, kültürel buluşmalar, edebiyat, şiirsel yazılar, kısa öyküler, dans, tiyatro, cordel edebiyatı, entelektüel olan siyah kadınlar aracılığıyla bu hikâyelerin güçlendiğini ve görünürlük kazandığını vurgulamak önemlidir.

Maria Felipa, Maria Firmina dos Reis, Esperança Garcia, Dandara, Akotirene, Alta de Souza, Antunieta de Barros, Laudelina de Campos, Jovelina Perola Negra, Carolina Maria de Jesus ve daha birçoklarının anılarını ve mücadelelerini geri getiriyoruz. Tereza de Benguela'nın sessiz kalmadığını, kanının diğer siyah kadınların bugüne kadar verdiği mücadeleyi suladığını ve beslediğini bilmek umudumuzun kaynağıdır. Eylemlerimiz, sevgili siyah Kuzey Amerikalı aktivist Angela Davis'in sözleriyle uyum içindedir: "Siyahi kadınlar zafer kazandığında, bu toplumun neredeyse her kesimi için bir katkı anlamına geliyor."

*Çeviri: Gulan Mizgin Tekin

.*Kaynak: https://capiremov.org/en/analysis/tereza-de-benguela-hail-to-black-womens-struggle-and-resistance/


Etiketler : Siyah kadınların mücadelesi, Brezilya, Siyahlı kadınlar hareketi, Quariterê Quilombo, Tereza de Benguela,


...

Marli Aguiar