Jin Dergi
  • Yazarlar
    • Yazarlar
    • Konuk Yazarlar
  • Söyleşi
  • Portre
  • Çeviri
  • Jineolojî
  • Ekoloji
  • Kültür-Sanat
  • Dosya
  • Sayılar
  • Podcast
No Result
View All Result
Jin Dergi
  • Yazarlar
    • Yazarlar
    • Konuk Yazarlar
  • Söyleşi
  • Portre
  • Çeviri
  • Jineolojî
  • Ekoloji
  • Kültür-Sanat
  • Dosya
  • Sayılar
  • Podcast
No Result
View All Result
Jin Dergi
No Result
View All Result

Besta’nın Zirvesine Doğru Direniş Nöbeti

Rojda Bedia Akkaya Rojda Bedia Akkaya
28 Eylül 2025
Yazı
0
Besta’nın Zirvesine Doğru Direniş Nöbeti
0
SHARES
50
VIEWS
Facebook İle PaylaşTwitter İle Paylaş

Yürüyüşten sonra nöbetin tutulacağı yere, yani Besta’ya varıldığında kolektif emeğe ve üretime dayalı komünler oluştu: Nöbet komünü, temizlik komünü, yemek komünü gibi yaşam komünleri… En önemli komün kuşkusuz, ekolojik talana karşı Besta’nın zirvesinde gerçekleştirilen tartışma komünüydü

90’lı yıllardan bu yana Botan coğrafyası; taşı, ağacı, yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle birlikte “güvenlik” gerekçesiyle bombalanıyor. Petrol aramaları, kömür ocakları açılmaya devam ediyor. Önceden “güvenlik” gerekçesiyle yürütülen bu uygulamalar, şimdilerde rant amaçlı sürdürülüyor. Bu ranta artık ağaç kesimi ve doğanın talanı da eklendi. İşte tüm bu ekokırım ve saldırılara karşı, Şırnak Ekoloji Platformu’nun çağrısıyla 9 Eylül’de Besta’da başlatılan doğa nöbetinin ilk adımı; Şırnak sokaklarında gerçekleşen görkemli bir yürüyüşle atıldı.

Rengârenk pankartlar taşıyan gençlerin coşkusu, ağır bedeller ödemiş annelerin stranlarında dile gelen kararlılıkla birleşti. Atılan her slogan, söylenen her söz, yürüyüşün ruhunu yansıtan en yalın ve en güçlü ifade olarak dillerde yankılandı, hafızalara kazındı.

Uzun ve zikzaklı cadde boyunca birbirinden kopmadan yürüyen genç, yaşlı, kadın, çocuk herkesin tek amacı vardı: Kürdistan toprağının nefes almaya devam etmesi. Özellikle gençlerin hazırladığı anadildeki afişler, kimliğin ve doğanın birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini haykıran sessiz birer tanıklık gibiydi.

Her sözün içinde, her pankartın ardında mutlaka kadınlar vardı; mücadeleyi eşit sorumlulukla omuzlayan, direnişin rengini büyüten ve yaşamı geçmişte olduğu gibi şimdi de var eden kadınlar…

Yürüyüşten sonra nöbetin tutulacağı yere, yani Besta’ya varıldığında kolektif emeğe ve üretime dayalı komünler oluştu: Nöbet komünü, temizlik komünü, yemek komünü gibi yaşam komünleri… En önemli komün kuşkusuz, ekolojik talana karşı Besta’nın zirvesinde gerçekleştirilen tartışma komünüydü. Pek çok söz ve değerlendirme vardı; fakat Şirnex’te süregelen ekokırıma karşı, Besta’da özgürlük kürsüsünde konuşan Mêrdîn Barış Annesi Hesibe Mengirkaon, Gılgamış Destanı’nı hatırlatarak şunları söyledi:

“Önderliğin bütün kitaplarında Enkidu’nun ihaneti anlatılıyor. Bugün Kürdistan’ı sömüren devletler doğamızı talan ediyor. İhanetçi Kürtler olmasa, şimdiye kadar geldikleri gibi gitmiş olurlardı. Bugün ormanlarımız ihanetçilerin eliyle kesiliyor. Adınız Enkidu gibi lanetle tarih sayfalarında yer almasın. Siz bu lanetli ismi üstünüzden atın. İhanetin küçüğü büyüğü olmaz, ihanetten vazgeçin. Bu toprakların sahibi bizleriz. Kirli politikalara alet olmayın.”

Ananın dilinden, tarihten süzülerek akan bu derin ve anlamlı sözler herkesin yüreğine ve zihnine kazındı, birçok duyguyu iç içe yaşattı. Bu sözler, aynı anda hem öfke hem hüzün, hem direniş hem de coşku barındırıyordu. Birçoğumuzda, “Önderliğin yarattığı halk ve kadın gerçekliği budur.” düşüncesi hâkim oldu.

Özgürlük kürsüsü tartışmalarından sonra her fırsatta ateşin etrafında halaya duruldu. Çünkü halay, Botan için direnişin adıdır; var olmanın ve yaşamanın başka bir ifadesidir. Halaya eşlik eden ateş harlandıkça genç, kadın ve yaşlı herkes tek yürek hâlinde kenetlenerek doğaya selam gönderdi. Ezgiler eşliğinde öne atılan her adımda vücuduyla toprağa yakınlaşan Botanlılar, geriye attığı adımlarda da gökyüzünü selamladı. Sabahın ilk ışıklarına kadar ateşin etrafında hep birlikte doğaya şarkılar söylendi. Gecenin karanlığı, hep birlikte haykıran yüzlerce insanla aydınlığa yüz çevirdi. Gün doğmak üzereyken herkesi müthiş bir heyecan kapladı; çünkü Besta’nın zirvesine doğru yol alınacaktı.

Besta’ya yürürken herkes güneşin doğuşuna tanıklık etmek ve Êzidî kadınlarının yaptığı gibi güneşi “doğurmak” istedi. Güneşi doğurmak, güneşin doğuşuna eşlik etmek; yaşamı doğurmakla eşdeğerdi. Sevgili Eş Genel Başkanımız Çiğdem Kılıçgün ve sevgili Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları da oradaki herkes gibi güneşin doğuşuna tanıklık etmek için zirvedeydi.

Alevi inancında güneşe durmak kutsaldır. Kürt toplumunda da güneşin anlamı başkadır. Güneşe içsel bir yoğunlukla duruldu ve bu ritüel bittikten sonra alana geri dönüldü. Nöbet eylemi sonlandırılmadan önce bir açıklama yapıldı. Bu açıklamada kitle, öfkesini, inadını, mücadelesini dile getirdi. Karadeniz’den Ege’ye kadar devam eden ve büyüyen ekoloji ve yaşam mücadelesinin bir olduğu; nerede doğanın talanı ve yok edilmesi yaşanıyorsa, orada tek ses ve tek yürek olunması gerektiği haykırıldı. Ayrıca; her yerde ağaçsız, ormansız bir yaşamın olamayacağı, ekolojik mücadeleyi ve yaşamı büyütme, doğayı savunma sözünün hep birlikte yenilendiği vurgulandı.

Son olarak, kesilen sedir ağaçları doğaya, yani ait olduğu yere geri bırakıldı. Yoğun duyguların yaşandığı doğa nöbetinin en etkileyici sahnelerinden biri; herkesin omuzunda taşıdığı ve kendisiyle bütünleştiği ağacı doğaya geri bırakması oldu. Bu güzel atmosferi yaşatan kolektif emeğin zeminini oluşturan Şırnak Ekoloji Platformu’nun emeği çok büyüktü. Bizler de bir kez daha şunu söylemekten çekinmiyoruz:

Doğa özgür olana dek mücadele ve direnişle…

Etiketler: BestaBesta DirenişiDemokratik modernitedoğa ve kadınekolojiKadın MücadelesiKürt kadın mücadelesiKürt kadınlarNöbetÖzel savaş politikalarıSavaşSayı 135
Önceki İçerik

Eğitim Politikaları İle Toplumsal İnşa

Sonraki İçerik

Doğanın Bedeni- Tanrıçaların Besta’da Dirilişi

Sonraki İçerik
Doğanın Bedeni- Tanrıçaların Besta’da Dirilişi

Doğanın Bedeni- Tanrıçaların Besta'da Dirilişi

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Yazarlar
  • Söyleşi
  • Portre
  • Çeviri
  • Jineolojî
  • Ekoloji
  • Kültür-Sanat
  • Dosya
  • Sayılar
  • Podcast

© 2024 Jindergi. Tüm hakları saklıdır.

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • Yazarlar
    • Yazarlar
    • Konuk Yazarlar
  • Söyleşi
  • Portre
  • Çeviri
  • Jineolojî
  • Ekoloji
  • Kültür-Sanat
  • Dosya
  • Sayılar
  • Podcast

© 2024 Jindergi. Tüm hakları saklıdır.