Siz X işaretinin anlamını bilir misiniz? Belki biliyor belki de bilmiyorsunuz? Alevi kadın olarak anlatmaya, aktarmaya çalışayım. X ölümün, zulmün, katliamın adıdır
Kan İçtiler İnsan Eti Yediler
Yoksulları Yakın Yıkın Dediler
Ağaçlara Çocuk Çivilediler
Ölmüş Kadına Tecavüz Etiller
Çokları Can Verdi Kurşunlanarak
Kimi Linç Edildi Kimi yanarak
Maraş Ne İlk Ne De Son Katliamdır.
Ozan Emekçi
Maraş Katliamına tanık olduğum gün benim belleğimde hâlâ dün gibi taptaze. Evimiz İstanbul’da küçük Çamlıca’daydı mütevazı bir hayat sürüyorduk. İlkokul ikinci sınıfa gidiyordum. Okuldan eve geldiğimde annemin gözyaşları içinde ağıt yakıp dövünmesini duyunca babama mı bir şey oldu diye korkuya kapılmıştım. Baktım babam da evde. Daha da endişelenerek ne olduğunu sormuştum, 'oyyy cigaramın çu daye Qurban. Le Meraşe Kızılbaşan hemu kuştin. Kevir le ser kevire nehiştin. (Annem oy yy. Benim ciğerim gitti, anne kurban Maraş’ta bütün Kızılbaşları öldürdüler, taş üstünde taş bırakmadılar…) Donup kalmıştım oracıkta. Babam sessizce ağlayıp sigarasından derin derin nefes çekip haberlere bakıyordu, ilk kez babamın gözyaşlarına tanık olmuştum. Korku ve çaresizlik içindeydiler ve Maraş'ın adını o gün duymuştum; 19 Aralık 1978. Haberlerde…
Siz X işaretinin anlamını bilirimsiniz? Belki biliyor belki de bilmiyorsunuz? Alevi kadın olarak anlatmaya, aktarmaya çalışayım. X ölümün, zulmün, katliamın adıdır. Katli vacip Kızılbaşların ölümünün kızılla tescillendiği kapıların x ile işaretlenip, öldürülecek Alevlerin evi, malı, canı, karısı, çocuğunu kendisine helal gören sözde Allah için öldüren Allahsızlar, caniler ve yağmacı ganimetçi anlayışı ifade eder.
Maraş katliamı kontra-gerillanın işlediği en korkunç vahşi katliamlardan biridir. Maraş katliamı Kürt Alevilerinin toplumsal varlığını dağıtmak ve demografik yapısını değiştirmek için uygulanan korkunç bir katliamdır. Aleviler kent içinde görünür ve etkin olunca sosyal hayata da dahil olmuşlardı. Özellikle 1970’lerde Maraş’ta Kürt Aleviler ekonomik olarak büyük bir üretici güç durumundaydılar, ticari hayatta belirleyici olmuşlardı. Elbistan’da şeker pancarı, pamuk, büyük ve küçük baş hayvancılık, Pazarcık’ta çeltik ve şekerpancarı üretimi başta olmak üzere, Bağdat’a kadar devam eden bir ticaret yolu idi. Bu bereketli toprakların Kürt Alevilerin elinde olması zamanın egemenlerini ürkütmüştü. Bu egemenleri harekete geçirmişti. Fısıltılar dolaşmaya başladı 'Aleviler böyle devam ederse yakında bize ekmek vermezler' diye kara propaganda yapıp katliam için geri sayım başlatıp Maraş’taki gerici-faşist grupların 19 Aralık 1978’de Çiçek Sineması’na yerleştirdiği bir bomba katliama giden sürecin başlamasına neden oldu.
19-26 Aralık 1978’de yaşanan katliamda, sadece bir hafta içerisinde resmi verilere göre 111 kişi, resmi olmayan beyanlara göre ise 500’ün üzerine insan yaşamını yitirdi. Yüzlerce insan yaralandı. 210 ev, 70 iş yeri tahrip edildi ve Maraş Katliamı aynı zamanda 12 Eylül rejimini hazırlayan eşiklerden biri olmuştur. Maraş’ta fiziki ve kültürel katliam yapılmıştır. Ve katliamdan sonra halk yurtdışına ve metropollere göç etmek zorunda kalmıştır.
Yaşananlar üzerinden 44 yıl geçmesine rağmen etkin bir soruşturma yapılmadı. Maraş Katliamı dosyası sessizce kapatıldı. Maraş Katliamı dava dosyasının müdafi sıfatıyla inceleme talebi Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından ‘devlet sırrı’ gerekçesiyle reddediliyor. Bu minvalde değerlendirildiğinde Maraş ve diğer Alevi katliamlarının organizatörü ve failinin devlet olduğu çok nettir.
Türkiye’de Kürt ve Alevi olarak var olma mücadelemiz
İnsan etnik kimliğinden inançsal değerlerinden dolayı sürekli katledilir mi? Evet biz Kürtler ve Aleviler muhalif duruşumuzdan dolayı Selçukluyla başlayan ve Cumhuriyetle derinleşen katliamlar silsilesine tabi tutulmuş ve binlerce yıllara dayanan kadim inanca mensup, Türkiye’de 25 milyon nüfusu olan, doğaya yaşama ikrarlı kendi içinde hiyerarşik yapıya sahip razılığa dayalı rıza toplumuyuz.
Türkiye’de inancı tanımayan eşit özgür yurttaşlık hakkının gasp edildiği ve asimilasyonun her türlüsüne reva görülen, özel savaş politikası uygulanılan ve Alevi köylerine zorla cami yapıp, sokaklarına hoparlör bağlayıp ezan okutup sürekli dine imana davet edilen, cemaatlerin ve tarikatların devlet destekli olarak Alevilerin yoğun yaşadığı bölgeleri konumlandırarak etnik ve inanç kırımı yapması çocuklarımızın zorunlu din dersine tabi tutulması ve eğitim potası içinde eritilmek istenmesi yürüten kirli siyasetin en çıplak halini ifade etmektedir. Ve AKP iktidarı tarafından sözde Alevi açılımı bahanesiyle Alevilerin inancını torba yasasına sığdırma çabası ve siyasal İslam içinde kendilerine göre inancı tanımlayıp şekillendirmeye ve zorla sünnileştirilmeye çalışmaktadır.
Cemhanelerimizi ibadet yeri olarak tanımayan, cümbüş evi olarak gören, hakaret edip aşağılayan, kolluk kuvvetlerinin cemevlerimize saldırması, işemesi cenazelerimize müdahale etmesi, cenazelerimizin kaçırılması cemevlerimize sürekli saldırı düzenlenmesi, sürekli hedef gösterilmesi, mezarlıklarımızın tahrip edilmesinden tutun da ölümüzün gömüldüğü yerden çıkarma cüretini gösterip nefret dilinin fütursuzca kullanıldığı ve Alevi toplumunun hassasiyetlerini göz ardı ederek kendine uygun hale getiren egemen, inkârcı, dayatmacı bir rejimle karşı karşıyayız.
Aleviler hep üvey evlat muamelesine tabi tutuldu tutulmaya da devam edilmekte. Bu minvalde değerlendirdiğimizde 1921'de Koçgiri ile başlayan, Dersim, Elâzığ, Malatya, Muğla, Çorum, Maraş, Sivas ve Gazi ile yakın tarihimize kadar katliamlar devam etmiştir. Aleviler mazlum rolünden çıkıp yaşadıkları tüm katliamlarla yüzleşmelidir. Aleviler, Alevi kurumları örgütlenmeli ve bir araya gelip dar didar olmalı. Ciddi anlamda sorunları tartışıp gidermeli yol yöntem belirleyip eylemlikler ortaya koymalılardır, aksi takdirde Alevi toplumunu bu dağınıklık pasiflik ve örgütsüzlük öldürecektir.
Dem bir olma, pir olma zamanıdır. Yol cümleden uludur.
Maraş davamız hakikat yolumuzdur katledilen tüm bedelgahlarımızın cümlesinin Devri Daim ola. Nefesi ile kemalete ulaşa. Xızır’ın varlığı, Pir’in hakikatinde ola. Dil bizden, nefes Ana’dan ola. Ya Xızır sen gerçeksin. Gerçeğin demine HÜ.