Halkına yapılan işkenceleri dünyaya duyurmak isterken işkencecilerin elinde düştü. Günlerce işkence gördü ama tek pişmanlık sözü alamadılar ondan. İdam kararı verildiğinde dahi eyleme gider gibi gitti o sehpaya Leyla Qasım
Ve bağırdı idam sehpasında celladına kadın; "Beni öldürün fakat şu gerçeği de bilin ki benim öldürülmemle binlerce Kürt uyanacak."
Adına şarkılar yazılan, marşlar söylenen ve direniş denince ilk akla gelenlerden oldu böylece Leyla Qasım. 12 Mayıs 1974'te idam edildiğinde söylediği sözler ise tarihsel bir gerçekliğe dönüştü zaman içinde. Bu yıl onun ve dört yoldaşının ölümünün 47'inci yıl dönümü.
Kısa sürede aktifleşti
1952 yılında Diyala yakınında İran Kürdistan Eyaleti sınırında yer alan Xaneqin’e bağlı Bamili köyünde 5 çocuklu bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi Leyla Qasım. İlk ve ortaöğreniminden sonra ailesiyle birlikte Bağdat’a göç etti. 1970 yılında Kürdistan Demokratik Partisi’ne (KDP) katıldı. 1971'de ise Bağdat'a üniversitede sosyoloji eğitimi görmeye başladı. 1972 yılında Kürdistan Öğrenci Birliği'nin (YXK) kuruluşunda yer aldı. Leyla Qasım, toplumsal eşitlik, kadın hakları ve Kürt sorunu üzerinde yoğunlaşırken, mücadeleye katılmasını ise “Kadınların da vatan için mücadele edebileceğini ve canını feda edebileceğini göstermek istedim” sözleriyle anlatıyordu.
Adım adım savaşa
O dönemler özellikle Irak Federe Kürdistan bölgesi hassas bir dönemden geçiyordu. 11 Mart 1970'te Saddam Hüseyin ile Kürt lider Mela Mistefa Barzani arasında özerklik anlaşması yapılmıştı. Anlaşmaya göre; Federe Kürdistan'ın 3 vilayeti olacaktı. Erbil başkent olacak ve parlamento kurulacaktı. Merkezi Irak Hükümeti’nde 5 bakan ve başbakan vekili Kürtlerden atanacaktı. Kürtçe, ikinci resmi dil kabul edilecekti. Ancak hiç biri olmadı ve 1974’ün baharında Baas rejimi Kürtlere karşı savaş açtı ve Kürt aileler Bağdat’tan çıkarılmaya başladı.
İşkencecilerin eline düştü
Kürt halkına yönelik işkence ve katliamlara karşı Kürtlerin sesini dünyaya duyurmak amacıyla bir uçak kaçırmayı kararlaştırdı arkadaşlarıyla. Ancak uçağın iki saat geç kalmasıyla eylemleri deşifre oldu. Ve istihbarat güçleri tarafından tutuklandı.
'Üzülmeyin… Özgürlük bayrağımız dalgalanacak'
Bir kaç gün sonra ise ailesine Leyla'nın idam edileceği haberi verildi. Ferah adında bir Kürt tutukluyu görme gerekçesiyle Ebu Greyb'e giden annesi, Leyla ile görüşme fırsatı yakaladı. İdam edilmeden önce annesiyle kısa bir görüşme fırsatı bulan Leyla, annesine şu sözleri söyledi:
"Güzel annem; tasalanma, ben bir dava insanıyım artık. Kürt halkı ve Kürdistan için savaşıyorum. Dün Saddam ve beraberinde bir grup buraya geldi. Beni kandıracağını, ilkelerimden taviz vereceğimi zannediyordu. Hatta mücadeleden vazgeçmem için maddi tekliflerde bulundu. İstediğim okullarda öğretmenlik yapabileceğim vaadinde bulundu. Fakat ben bunları kabul edemeyecek kadar onurlu olduğumu, halkımı satmayacağımı söyledim. Kendimi Kürt ve Kürdistan davasına adadığımı, bu mücadele uğrunda idamı onurla karşıladığımı söylemem üzerine çılgınlaşan koca Saddam'ın ne kadar zavallılaştığını gördüm. Anne bizim ölümümüzle binlerce Kürt insanı uyanacak, özgürlük bayrağımız dalgalanacak. Ben öldüğümde üzülmeyin, saç örgülerimden bayrak yapsınlar!"
12 Mayıs 1972 sabah saat 7:00…
Böylece yoğun işkencelerle teslim alınamayan Leyla Qasım, Baas rejimi tarafından arkadaşları Cevad Hemevendi, Neriman Fuad Mesti, Hesen Heme Reşid ve Azad Süleyman Miran, 12 Mayıs 1974'te sabah saat 07.00’de idam edildi. Leyla Qasım’ın mezarı Necef kentindedir. İdam sehpasına çıkarken henüz 22 yaşındaydı Leyla Qasım. Yargılama sırasında mahkeme hâkimine, "Beni öldürün fakat şu gerçeği de bilin ki benim öldürülmemle binlerce Kürt uyanacak. Ben Kürdistan'ın özgürlüğü yolunda canımı feda ettiğimden dolayı sevinç ve gurur duymaktayım" diyordu.
Ölüme marşla gitmek
Birçok kaynak farklı aktarsa da genel aktarım Leyla'nın idam sehpasında Kürt milli marşı “Ey Reqîb”i okuduğunu yazıyor; "[…] Âlemde ne kadar bombayı toplayıp atsanız da yok edemezsiniz bizi. Kimse Kürtlerin öldüğünü söylemesin. Kürtler yaşıyor. Yaşıyor ve bayrağımız asla düşmeyecektir…" Direnişle geçen ömrünü düşününce akla hiç de uzak gelmiyor bu ihtimal.
22 yıl gibi kısa süren yaşamında Kürt halkının özgürlüğü ve bağımsızlığı için mücadele etti Leyla Qasım. Kürt mücadelesinde yaşamını yitiren ilk kadınlardan olan Leyla Qasım, bugün aradan 47 yıl geçmesine rağmen bir sembol olmaya devam ediyor.