Ana kadın ve tanrıça Tiamat’ın kendi yarattığı tanrı Marduk tarafından zehirli oklarla hedef alınması ve öldürülerek yerine geçilmesi tarihteki ilk kadın cinayetlerinden olduğu kadar, yaşatma kültürünün ve yaşamın kutsallığının da hedef alınması olarak tarihe geçmiştir
Kadın Devrimi ve kazanımlarını öz savunmadan ekonomiye, siyasetten sosyal yaşama her alanda savunan kadınlar bu devrimi Suriye’nin her köşesindeki kadınlarla ortaklaştırmanın yol ve yöntemlerini tüm baskılara rağmen geliştirdi Suriye’de 2011 yılından bu yana farklı yoğunluklarda devam eden iç savaş yalnızca coğrafi sınırları değil, halkların yaşamını da köklü şekilde değiştirdi. Bu dönemdeözellikle kadınlar, savaş sürecinin hem hedefi oldu hem de dönüştürücü...
Bu noktada yeni kurulacak Suriye’nin hangi toplumsal kodlar, ilkeler üzerine kurulacağı önemlidir. Etnik ve dini zenginliğin olduğu bir coğrafyada kurulacak yeni devletin, tek bir ideolojinin ekseninde değil bütün farklılıkları gözeten radikal demokrasi perspektifinden kurulması herkesin yararına olacaktır. Bunun için de en iyi örnek Rojava’dır
Erkek devlet şiddeti yanında rejimin erkeklere biçtiği toplumsal cinsiyet rolleri ve onun katmanlı karmaşık tezahürleri de devreye giriyor. Bunu sayısız gözaltı ve hapishane operasyonları sırasında yaşadıklarımızdan biliyoruz. Yol verilen, önü açılan ve kutsal bir “vatani görev” olarak polise içirilen erkek devlet şurubu kışkırtılmış erkeklikle birleşince her şeyi yapmaya hakkı olduğunu düşünen faydacılığın örnekleri olarak gündeme geliyor
"Suriye’de kadın hakları için somut ve bağlayıcı adımların olması gerekir"