Mücadele varsa başarı da vardır, kadınların ve halkın iradesinin önünde hiçbir güç duramaz. Özgürlük için 2023'te de tekrar mücadeleye devam…
Bir yıl daha sona eriyor. Her zaman eski yılın bizden götürdüklerine bakıyoruz ama aslında getirdikleri de var…
Yeni yıla girmeden önce Fransa’nın başkenti Paris’te ikinci bir katliam yaşandı. Katliamı 69 yaşında ırkçı bir Fransız’ın yaptığı söylendi. 3 kişinin yaşamını yitirdiği ve 3 kişinin de yaralı olduğu açıklandı ilk elden. Paris’in ortasında Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi'ne yapılan bu saldırı, 10 yıl önce Sakine Cansız ve arkadaşlarına yapılan katliamda gerçek faillerin bulunmaması, arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılmaması ve 9 Ocak tarihine yakın günlere denk getirilmesiyle oldukça manidardı. Üç kadın siyasetçinin katliamından 10 yıl sonra tekrar 3 Kürt katledildi. Birinci Paris katliamının üstünün örtülmesi ikinci bir katliama yol açtı. Avrupa’da yaşayan Kürtler ayakta ve demokratik haklarını kullanarak sokağa çıkıp tepkilerini ifade ediyorlar. Düşüncelerinden dolayı memleketlerinden sürgün edilerek gurbette yaşamak zorunda bırakılan insanlarımızı ölüm oralarda da buldu…
Aynılaşıp unutalım isteniyor
Yeni yıla girerken kapitalist modernite bu durumu sadece bir tüketim olarak görüyor. Tek tip insan ve tek tip kadın yaratıyor. Aynı şeyleri giyen, aynı davranan, aynı görünen kadınlar moda ya da trend adı altında aynılaştırılıyor. Kapitalizm bilinçli bir şekilde her şeyi aynılaştırarak, unutmamızı istiyor. Bize yapılan tüm kötülükleri unutalım, sesimizi çıkarmadan her ölümü her saldırıyı kadere bağlayalım istiyor. Balık hafızalı bir toplum olalım, hemen unutalım, bunca kötülüğe karşı mücadele etmeyelim, düşünüp sorgulamayalım istiyor. Sistemin istediği gibi kadınlar olalım istiyorlar, itiaat eden, erkek egemenliğine itiraz etmeyen, mutfaktan çıkmayan, eve kapatılmış kadınlar…
Mahkemelere adalet dersi
Bir yıl içinde yaşadıklarımıza şöyle bir baktığımızda erkek sistemin kadınlara dönük ayrımcı, cinsiyetçi, nefret içeren politikaları nasıl arttırarak sürdürdüğünü görürüz. Peki, bu politikalarda başarı sağlayabiliyor mu?
Mesela birçok kadın düşündüğü ve düşündüğünü ifade ettiği için, siyaset yaptığı için hapishanede. Bu da yetmiyor, hapishanede de ayrı ayrı birçok hak ihlali ile mücadele ediyor kadınlar. Erkek egemen siyaset kurumları olan hapishaneler de kadınların özgürlüğünü ellerinden almak için her şeyi yapıyor. Ama kadınlar adeta mahkeme heyetlerine ders veriyorlar. Mücadeleleri yalnızca kendileri için değil. Erkeklerin katlettiği kadınlar, istismara uğrayan çocuklar için de mücadele ediyorlar.
Şiddet tavan yaptı
Yoksulun da yoksulu kadınlar, tüm krizlerin ceremesini çekiyor. Devletin ekonomik şiddeti de bitmiyor, demokrasinin olmadığı ülkelerde kadın yoksulluğu da bitmiyor. Tarikatların ülkeyi yönettiği memleket hızla İran ve Afganistan olmaya doğru ilerliyor. 6 yaşındaki çocuğun cemaat içinde yaşadığı istismara bakılırsa, durum vahim.
Bir gece yarısı Cumhurbaşkanı'nın isteği ile İstanbul Sözleşmesi'nden çıkıldı ve hala kadın örgütleri her alanda bunun mücadelesini sürdürüyor. Koronavirüs pandeminde başta ev içi şiddet olmak üzere kadına yönelik her türlü şiddet tavan yaptı. İktidar bunun için de her zamanki gibi hiçbir şey yapmadı. Her gün neredeyse en az üç kadın katledilirken, erkeklere "iyi hal" indirimleri yağdırılmaya hala devam ediliyor.
Cesaret bulaşıcı
2022 bitti, 2023'e girdik, peki değişen nedir? İktidar ve muhalefet cephesinde ne olacak, beklentilerimiz neler?
İktidar cephesinde yine sadece baskı ve zulüm arttırılacak gibi görünüyor özellikle de Kürtler söz konusu olduğunda. Faşizmin ağır koşullarının işletildiğini görüyoruz. AKP seçim atmosferine girerken her taraftan basına, yargıya, kadınlara, demokratik taleplerin tümüne saldırıları ağırlaştırıp korku, panik salarak devam etmek istiyor. İnsanlar o kadar moralsiz ki, bu durumun asla değişmeyeceğini düşünenler var. “Kurtulamayacağız” diyenler var… İktidar bu algıyı yaratmayı çok iyi beceriyor, toplum bu korkuyla bastırılınca insanlarda "başaramayacağız" duygusu oluşuyor. Oysa böyle olmamalı. Moral de moralsizlik de bulaşıcı, cesaret de…
'Bize olmaz' yanılgısı
Öte yandan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum atama çabası "bize olmaz" sanmanın bir yanılgı olduğunu tüm toplum gördü. Kürtlere reva görülenleri herkes anlamalı. HDP belediyelerinin tümüne kayyum atanırken, yeteri kadar ses çıkarılıp tepki gösterilseydi belki de böyle olmayacaktı. Şimdi AKP topyekün muhalefete saldırıyı ağırlaştırarak beş yılı daha garanti etmek istiyor. Bu durumda muhalefetin kararlı ve güçlü olması gerekiyor. Seçimin kaderi Kürt siyasi hareketinin tutumuna bağlı. Seçimin anahtarı Kürtler…
AKP'nin savaş ve rant politikaları doğayı da yok ediyor. Yer altı ve yer üstü kaynakları büyük şirketlere peşkeş çekiliyor. Bu tahribatlar ve yıkımlar bitmek bilmiyor. Bunlarla mücadele etmek de en önemli meselelerimizden biri.
Adalet, eşitlik, özgürlük
Yeni yılda ne olacak? Sihirli bir değnek yok ki ülkeye demokrasi, özgürlük, adalet, eşitlik getirsin. Yeni yıl yeni umutlar, yeni hayaller mi demek? Yoksa mücadelenin büyüyerek evrenselleşmesi, tüm kadınların bu yüzyılı kadın yüzyılı yapması için çaba ve emek göstermesi mi demek?
2022 yılı AKP'nin iktidarda kalmanın yolu olarak bu güne kadar hiç olmadığı kadar Kürtlerle ilgili savaş politikalarına başvurduğu, imha ve inkara devam ettiği bir yıl oldu.
2022 yılı kadına yönelik her türlü şiddetin ve katliamların arttığı bir yıl oldu.
2022 yılı hapishanelerin bu güne kadar hiç olmadığı kadar infazların yakıldığı, cenazelerin çıktığı bir yıl oldu.
2022 yılı ekonomik krizin faturasının yoksulların, emekçilerin sırtına yüklendiği bir yıl oldu.
2022 yılı muhaliflere dönük baskının, zulmün arttığı, siyasi düşüncelerinden dolayı birçok siyasetçinin, kadının, gencin içeri kapatıldığı bir yıl oldu. Düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün olmadığı bir yıl oldu.
Mücadele varsa başarı da var
Bu liste daha uzar gider… Böyle bir atmosferde 2023'e gidiyoruz. Ve ne yapmalıyız sorusunun cevabı herkesin de bileceği gibi ortak mücadele etmek. Mücadele varsa başarı da vardır, umutsuzluğa hiç mi hiç gerek yok. Kadınların ve halkın iradesinin önünde hiçbir güç duramaz, sadece hepimizin bunu toplumsallaştırmak için çaba göstermesi gerekiyor.
Tekrar mücadele etmeye devam… yeni yılda her şey çok daha iyi olsun….