Jin Dergi
  • Yazarlar
    • Yazarlar
    • Konuk Yazarlar
  • Söyleşi
  • Portre
  • Çeviri
  • Jineolojî
  • Ekoloji
  • Kültür-Sanat
  • Dosya
  • Sayılar
  • Podcast
No Result
View All Result
Jin Dergi
  • Yazarlar
    • Yazarlar
    • Konuk Yazarlar
  • Söyleşi
  • Portre
  • Çeviri
  • Jineolojî
  • Ekoloji
  • Kültür-Sanat
  • Dosya
  • Sayılar
  • Podcast
No Result
View All Result
Jin Dergi
No Result
View All Result

Rojin ve Tüm Kadınlar İçin…

Zeynep Demir Zeynep Demir
25 Ekim 2025
Yazı
0
Rojin ve Tüm Kadınlar İçin…
0
SHARES
30
VIEWS
Facebook İle PaylaşTwitter İle Paylaş

Kamuoyunun yakından takip ettiği dosyada çok temel konularda bile ihmaller gösteriliyorken geçmişte takipsizlikle kapatılan, gündem olamayan, desteksiz kalan  kadınların şüpheli ölümleri hakkında yürütülen dosyaların, delillerin akıbetleri hakkında daha çok düşünüyoruz. Gerçekten tüm deliller toplanıldı mı, orda da telefonlar açılamadı mı?

Yaşamdan koparılan kadınların ardından, mücadele ettikçe kaybedileni, kaybettirilen yaşamı daha çok tanıyoruz. Biz kadınlar da Rojin için mücadele ettikçe onu ve hayallerini daha çok tanıyor, mücadelemizi ve kararlılığımızı büyütüyoruz.

Rojin’in ardından yaşanan ihmalleri, bir türlü açılmayan telefonu hepimiz biliyoruz ve konuşmaya, sormaya devam edeceğiz. Her gün en az bir kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirirken, Rojin Kabaiş artık tüm kadınların adalet mücadelesinin sembolü oldu. Rojin için adalet, şüpheli şekilde kaybedilen, kaybettirilen ve katledilen tüm kadınlar için istenilen adaletin adı oldu.

Rojin’in soruşturmasında yaşanan ihmaller, aslında yargının ve sistemin kadınların ölümünde nasıl duyarsızlaştığını; her gün övünülen teknolojik uygulama ve teknik gelişmelerin, bir kadının ölümünün aydınlatılmasında uygulanmadığını ve ne kadar eksik kaldığını açığa çıkarıyor.

Kamuoyunun yakından takip ettiği dosyada çok temel konularda bile ihmaller gösteriliyorken, geçmişte takipsizlikle kapatılan, gündem olamayan, desteksiz kalan kadınların şüpheli ölümleri hakkında yürütülen dosyaların, delillerin akıbeti hakkında daha çok düşünüyoruz. Gerçekten tüm deliller toplandı mı, orada da telefonlar açılamadı mı?

Dolayısıyla kadınlar olarak sözümüzü kurarken politik şiddeti, politik ihmalkârlığı görerek mücadeleyi yürütüyoruz. Deneyimlerimiz bize gösteriyor ki, “intihar” denilen ya da yeterli delil olmadığı gerekçesiyle “takipsizlik” kararı verilen birçok dosyanın ardında ihmaller, erkek egemen bir sistem ve cezasızlık yatıyor.

Erkek egemen sistem, günümüzde Rojin ve nice kadının yaşamını gasp ederek varlığını sürdürmektedir. Kadınlar yaşarken önleyici tedbirleri uygulamayıp veya tedbirlere rağmen kadınların güvenliğini sağlamayanlar, kadınların yaşam hakkı elinden alınınca da yürütülen mücadeleyi daraltmaya çalışarak hakikatin ortaya çıkmasını engelliyor. Bu sistemli erkek organizasyonları karşısında kadınlar tarih boyunca örgütlenerek, mücadele ile kazanımlarını inşa ettiler. Bugün de kadınların yaşam hakkını hedef alan sistematik yapılara karşı kadın mücadelesi her geçen gün büyüyor.

Kadın kurumları, sürecin bütüncül bir şekilde işlemesi için mücadele etmeye devam ederek Rojin için adalet talebinin toplumsallaşmasında da belirleyici oldu. Yaratılan bu büyük etki ve tepkiselliğin tüm şüpheli kadın ölümlerine yansıması, en önemli kazanım olacaktır. Her gün alınan şüpheli kadın ölümleri haberleri, sayısal bir veriden çok toplumun temel sorunudur. Bu nedenle, şüpheli kadın ölümlerine ilişkin toplumsal bir duyarlılık oluşturmak büyük önem taşımaktadır.

Kadın kurumları, mücadeleyi toplumsallaştırmayı amaçlayarak Rojin’in ailesini ziyaret ettiler; Rojin’in yaşadığı eve gittiler. Her şehirde eş zamanlı “Rojin için Adalet” eylemleri düzenlendi. Bu hareketler sonucunda Rojin’in ailesi, kadın hareketiyle birlikte en önde “Jin, Jiyan, Azadî” sloganlarıyla yürüyüşler gerçekleştirdi. Rojin için başlayan eylemlerin tüm kadınlar için adalet çağrısına dönüşmesi, kadınlara karşı işletilen şiddetin sistematik oluşundan kaynaklanıyor. Rojin için elde edeceğimiz hukuki kazanımlar, tüm kadınlar için bir kazanım olacak. Yine İstanbul Sözleşmesi de, Rojin gibi Diyarbakırlı olan bir kadın için yapılan hukuki mücadele sonrasında elde edilmiş bir kazanımdır. Kadınlar, dosyalarda faillere karşı hukuk mücadelesi verirken, aynı zamanda devlete karşı da sürdürdükleri mücadeleler sonucu kazanımlar elde ediyorlar. Devletin de artık bu sistematik suça karşı, kadına yönelik her türlü ayrımcılığı önlemek için imzalanan uluslararası sözleşmeler kapsamında sorumluluğunu yerine getirmesi gerekiyor.

Rojin için mücadelemizi büyütürken, çok hassas bir süreci de yürüttüğümüzün bilincindeyiz. Kullanılan dil ve soruların yönlendirildiği yer, dosyanın seyrini büyük ölçüde etkiliyor. Bu sebeple, sorduğumuz sorularla sistemi tüm açıkları ve ihmalleriyle ortaya koymamız gerekiyor. Sanal dünyanın algıları yönlendirdiği ve belirlediği bir dönemde, hakikati daha çok dillendirmek büyük önem taşıyor. Kadın kurumları ve tüm toplumun talebi; hakikat ve kadına yönelik işlenen sistematik şiddetin önlenmesidir. Bu nedenle, yalnızca gündem olma hâli üzerinden tepki vermek yerine hakikati merkeze alan bir tutum geliştirmemiz gerekiyor. Aksi takdirde, dosya gündemde kalabilir; ancak hakikatin açığa çıkmama riski büyür.

Genellikle bir gelişme yaşandığında dosya üzerinde daha çok durulmakta; oysa eksikliklerin ve ihmallerin her süreçte takipçisi olunması gerekir. Ancak ısrarlı bir mücadele ile kazanım sağlanabilir. Yapılması gereken en temelde, meseleyi bireyselleştirmeden sistemsel sorunların kaynağı üzerinden ele almak olmalıdır. İstanbul Sözleşmesi’nin yaşayan bir sözleşme rolünü hatırda tutarak, sözleşmenin yokluğunun doğurduğu sonuçları daha çok konuşmalı, tartışmalı ve İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi için verdiğimiz mücadeleyi ısrarlı bir şekilde daha da büyütmeliyiz.

Şüpheli olan bir kadın ölümünün aydınlatılması için kadınların, gençlerin, hukuk örgütlerinin hakikati açığa çıkarma mücadelesindeki ısrarı, dosyayı aydınlatacaktır. Tüm şüpheli kadın ölümleri aydınlatılana ve failleri yargılanana kadar kadın örgütlerinin mücadelesi devam edecektir.

Etiketler: Kadın DayanışmasıKadın haklarıKadın MücadelesiKürt kadın mücadelesiSayı 139
Önceki İçerik

İşsizlik ve Güvencesizlik Kıskacında Kadın Yoksulluğu

Sonraki İçerik

Sessiz Bir Çığlığın Haykırışı: Rojin Kabaiş

Sonraki İçerik
Sessiz Bir Çığlığın Haykırışı: Rojin Kabaiş

Sessiz Bir Çığlığın Haykırışı: Rojin Kabaiş

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Yazarlar
  • Söyleşi
  • Portre
  • Çeviri
  • Jineolojî
  • Ekoloji
  • Kültür-Sanat
  • Dosya
  • Sayılar
  • Podcast

© 2024 Jindergi. Tüm hakları saklıdır.

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • Yazarlar
    • Yazarlar
    • Konuk Yazarlar
  • Söyleşi
  • Portre
  • Çeviri
  • Jineolojî
  • Ekoloji
  • Kültür-Sanat
  • Dosya
  • Sayılar
  • Podcast

© 2024 Jindergi. Tüm hakları saklıdır.