Çocuk istismarı, Firavun döneminden başlayıp Sanayi Devrimi'yle sömürüyle bütünleşmiştir. Hâlâ Firavunların hüküm sürdüğü dünyamızda istismar da sömürü de katmerleşerek artıyor, yetmiyor derinleşiyor
Yoksul aileler çocuklarını çalıştırmak için çırak verdiğinde işverene, ustaya aynen “eti senin kemiği benim” cümlesini kurarlarmış, bu nedenle kulağı çekilmemiş, yanaklarında beş parmak iz bırakan tokat yememiş çocuk yoktur.
Çocuk istismarı, Firavun döneminden başlayıp Sanayi Devrimi'yle sömürüyle bütünleşmiştir. Hâlâ Firavunların hüküm sürdüğü dünyamızda istismar da sömürü de katmerleşerek artıyor, yetmiyor derinleşiyor.
Yılı bitirirken pandeminin eğitim sistemini çökertmesi, eve kapanmayla ebeveynlerin ev içinde yaşadığı ve yaşatmış olduğu şiddet ve üstüne ekonomik krizin eklenmesi çocuklar üzerinde ciddi olumsuz etkiler bıraktı. UNICEF ve uluslararası çalışma örgütü İLO, araştırma raporlarında 2020 yılı başından bu yana çocuk işçiliğinin kaygı verici düzeyde yükseldiğini, dünyada 160 milyon çocuk işçi olduğunu ve 73 milyonunun tehlikeli işlerde çalıştırıldığını açıkladı.
2022 yıllın sonlarında dünyada 9 milyon çocuğun daha işçiliğe yöneleceğinden endişe edildiği belirtiyor. Küresel çocuk işçiliği sayısının yarısından fazlası ise 5-11 yaş aralığında olduğu belirtiliyor. Türkiye'de ise Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2019 verilerine göre, 720 bin tarım, sanayi, temizlik vs. işlerinde çocukların çalıştığı belirtiliyor. Sivil araştırmalara göre ise 2 milyona yakın çocuk işçi haftada 54 saat çalıştırılıyor. Yine iş cinayetlerinde yüzlerce çocuk yaşamını yitiriyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından günümüze kadar kayıtlara geçen 787 çocuk, iş cinayetinde yaşamını yitirdi. Kayıt dışı çalıştırılan binlerce çocuk yaşamını yitiriyor ama kayıtlara geçirilmiyor.
Aileler hukuki haklarını kullanamıyor veya kullanıyorsa da sonuç alamıyor. İşveren tehditti ve delilsizlik aileleri acıya boğuyor. Bir mahkemenin iş cinayetinde yaşamını yitiren bir çocuk için verdiği kararda, 65 yaşına kadar çalışıp asgari ücret ile çalıştığını varsayarak 47 bin TL tazminata hükmetmesi başlı başına çocuk istismarı ve sömürüsünün açık ifadesidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuk işçilik pazarını büyütüp yabancı sermayeye ucuz emek cenneti yaratmak için boşuna her seferinde 3 veya mümkünse daha fazla çocuk yapın demiyor. Çıraklık ve meslek okullarının sayısı kat be kat artarken, eğitim sisteminde 4+4+4 sisteminin adı da çocuk sömürüsünün temelini oluşturuyor.
Çelişkiler yumağı AKP iktidarı, 2017-2023 yıllarını kapsayacak eylem planı ve çocuk işçiliğini bitireceğini iddia eden bir metni Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sitesinde yayınlayarak algı yaratmaya çalışıyor. Derinleşen yoksullukta sigorta ve asgari ücret ödemek istemeyen işverenler, yetişkin işçi yerine kulağını çekecek, tokat atacak, küfür-hakaret- istismar edecek ve yasal sorumluluk taşımayacağı çocuk işçiyi tercih edecektir.
Çocuk hakları sözleşmesini imzalayan 193 ülke arasında yer alan Türkiye'de, resmi olarak 42 bin, gayri resmi olarak ise 200 bine yakın çocuk sokaklarda yaşıyor. Resmi verilere göre 0-6 yaş arası 300 çocuk anneleriyle birlikte cezaevinde, ayrıca “çeşitli suçlara karışmış” 14-18 yaş aralığında 2 bin 300 çocuk cezaevinde. TBMM'de kurulan Kayıp ve Mağdur Çocuklarla İlgili Araştırma Komisyonu'nun geçen yılki raporuna göre hâlâ kendisinden haber alınamayan çocuk sayısı ise 2 bini geçmiş durumda. Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre de yılda ortalama 7 bin çocuk tecavüz ve tacize uğruyor.
Biliyoruz ki devlet denetiminde okullar, yurtlar, cemaat vakıfları başta olmak üzere merdiven altı atölye ve sanayi bölgesinde, tarımda ve ev içinde çocuğa yönelik istismar sistematikleşmiş ve kanıksanmıştır. Daha birkaç gün önce KHK ile ihraç edilen sağlık emekçisi Evin Güneş yaşamına son vermeden önce sosyal medya üzerinden çocuğuma bakmak zorundayım iş arıyorum feryadını paylaşmıştı. Evin Güneş yetkililer başta olmak üzere, topluma ve her birimize vicdani ders vermiştir.
270 bin işçi çocuğun, 3 bine yakın ceza evinde, 200 bine yakın sokakta yaşayan çocuğun, 2 bini hâlâ kayıp çocuğun, her yıl ortalama 7 bin tecavüz ve taciz yaşayan çocuğun, milyonlarca sağlık ve eğitim hakkına erişemeyen çocuğun, her şeyden önce yiyecek kuru ekmek bulamayıp aç yatan milyonlarca çocuğun hesabını kim verecek? Firavunların arttığı dünyada çocuklar büyümeden kötülüğün kucağında çocuk kalacaklar.
“Eti de kemiği de” çocuklarındır. Çocuklara “Kıymayın efendiler.”