Jin Dergi
  • Yazarlar
    • Yazarlar
    • Konuk Yazarlar
  • Söyleşi
  • Portre
  • Çeviri
  • Jineolojî
  • Ekoloji
  • Kültür-Sanat
  • Dosya
  • Sayılar
  • Podcast
No Result
View All Result
Jin Dergi
  • Yazarlar
    • Yazarlar
    • Konuk Yazarlar
  • Söyleşi
  • Portre
  • Çeviri
  • Jineolojî
  • Ekoloji
  • Kültür-Sanat
  • Dosya
  • Sayılar
  • Podcast
No Result
View All Result
Jin Dergi
No Result
View All Result

Ayfer’den Rojin’e Değişen Zaman Değişmeyen Öğrenci Yurtları

Sakine Esen Yılmaz Sakine Esen Yılmaz
25 Ekim 2025
Yazı
0
Ayfer’den Rojin’e Değişen Zaman Değişmeyen Öğrenci Yurtları
0
SHARES
20
VIEWS
Facebook İle PaylaşTwitter İle Paylaş

Şimdi bu yazıyı yazarken Ayfer‘den Rojin‘e değişen zamana rağmen üniversite öğrencilerin barınma, yurt güvenliği gibi sorunlarının devam ettiğini görmek Üzüntü verici. Elbette bu durum aynı zamanda siyaset kurumu ve iktidarın başarısızlığının da bir kanıtı. Güvenli bir şekilde barınma her öğrencinin hakkı ve bu hakkın kullanılabilmesi için de en büyük sorumluluk siyaset kurumuna düşüyor

 Üniversiteyi kazanmanın ayrı, orda okumanın ayrı bir dert olduğu bir ülkedeyiz. Benim de üniversiteye ilk yerleştiğimde kucağımda bulduğum ilk sorun nerede kalacağımdı. Yurt çıkmamıştı ve gideceğim şehirde tanıdığım kimse yoktu. Yurt listesinde sıra gelmeme ihtimalinin o yıl okulu bırakmak ya da dondurmakla aynı anlama geldiğini fark etmek ise dehşet vericiydi. Okul başladıktan birkaç gün sonra yedek listeden sıra bana geldi. O an yaşadığım sevinci anlatamam.  Kız yurduna ilk girdiğimde karşılaştığım manzara ise adeta bir şoktu. Tuvaletler takmıştı ve koridor neredeyse dizlerimize kadar suyla dolmuştu. Üstüne üstlük elektrikler de kesikti. O gece 8 kişilik odada kendilerine Yurt çıkmayan iki kişiyi de yanımıza alarak uyumaya çalıştık. O gün oda arkadaşımız olan Ayfer yaklaşık bir yıl sonra bir yol kenarında öldürülmüş olarak bulundu. Kimse katilin ya da katillerin peşine düşmedi. Yurtların çevresinde cirit atan arabalardaki erkekler miydi yoksa bir tanıdığı mı onu vahşice öldürmüştü? Onun için eylemler yapılmadı maalesef. Şimdi aradan geçen otuz yıl sonra Rojin Kabaiş’in katillerinin adalet önünde hesap vermesi için mücadele ederken Ayfer’i hatırlıyor, eski bir borcun yükünü omuzlarımda hissediyorum.

Şimdi bu yazıyı yazarken Ayfer‘den Rojin‘e değişen zamana rağmen üniversite öğrencilerin barınma, yurt güvenliği gibi sorunlarının devam ettiğini görmek Üzüntü verici. Elbette bu durum aynı zamanda siyaset kurumu ve iktidarın başarısızlığının da bir kanıtı. Güvenli bir şekilde barınma her öğrencinin hakkı ve bu hakkın kullanılabilmesi için de en büyük sorumluluk siyaset kurumuna düşüyor.

Somutlaştıracak olursak Türkiye’de 2024 verilerine göre 962.000 kapasiteli 785 adet kredi Yurtlar kurumu yurdu bulunuyor yine 2024 verilerine göre Türkiye’de 4.154.000 yükseköğretim öğrencisi bulunmakta. Bunun anlamı her dört üniversite öğrencisinden sadece bir tanesi kredi Yurtlar Kurumu’nun yurtlarında kalabiliyor yani neredeyse 3 milyon öğrenci özel, cemaat ya da vakıf yurtlarında kalmak zorunda bırakılıyor. Ekonomik krizin derinleştiği, konut fiyatlarının tavan yaptığı bir ortamda var olan barınma sorunu daha da katmerleniyor. Tabii ki Yurtlar ekonomik ve siyasi olarak büyük bir rant alanı. Bu da neden Türkiye’de Örgün eğitimde bulunan 4 milyon öğrenci için erişilebilir, güvenli ve ekonomik Yurtlar yapılmadığını bize açıklıyor. Ne özel kurumlar ne de cemaatler buradan ellerini kolay kolay çekmiyor ve kolay kolay çekmez de. Siyasi iktidarlar ise paylaştıkları rant üzerinden elde ettikleri ve edecekleri politik desteği hesap ediyor.

Bu siyasi denklemin dışında kalansa aileler ve öğrenciler. Özellikle güvenli barınma herkesin en temel kaygısı durumunda. Bu kaygı bir yandan ailelerin çocuklarını dini yurtlara yerleştirmelerine neden olurken kimi aileler için de çocuklarını, özellikle de kız çocuklarını okula göndermeme şeklinde hayata yansıyor.

KYK yurtları aslında ekonomik olarak aileler ve öğrenciler açısından iyi bir alternatif. Bununla beraber yurda erişimi sağlanan 1 milyon öğrencinin güvenliği ile ilgili sorunların çözülmesi gerekiyor. peki neden çözülmüyor devletin gücün mü yok yoksa yukarıda özel sektör ve cemaatlere daha fazla alan mı açılmak isteniyor? Sebebi ne olursa olsun hiç kimse 25 Ekim 2024’te Aydın Güzelhısar  kız öğrenci yurdunda kalan Zeren Ertaş gibi asansörün düşmesi sonucu ölmeyi hak etmiyor.

Yurtların güvenliği sadece yurtların sadece fiziksel olarak iyi bir duruma getirilmesi ile ilgili değil. Aynı zamanda yurtlarda kalan öğrencilerin can güvenliğini sağlayacak başka mekanizmalarla da ilgili. 19 Eylül 2025’te İstanbul Cevizlibağ Atatürk kız öğrenci yurdunda kız öğrencilerin eşyalarına zarar verilmesi, dolaplarına müstehcen yazılar yazılması ve öğrencilere taciz mesajları gönderilmesi sorunun büyüklüğünü ortaya koyması bakımından yaşanan bir başka örnek. Aslında erkek şiddeti her yerde ancak bununla beraber kamuya ait kurumlar olan yurtlarda erkek şiddetinin geldiği boyut  örgütlü bir kötülüğe işaret ediyor.  Rojin’in ölümüyle ilgili yaşananlar da bu örgütlü kötülüğün kurumların işleyişine ve  adalet mekanizmasına nasıl sirayet ettiğinin kanıtı.

Soruşturma tüm yönleriyle tamamlanmadan aileye ‘Kızınız intihar etti.’ şeklinde bilgi verilmesinden başlayarak, Van Yüzüncü. yıl Üniversitesi rektörünün otopside hazır bulunması,  yurt görevlilerinin aynı gece Rojin’in yurtta olmadığını fark etmemeleri, yurt çevresinde güvenliğin, aydınlatmanın ve kameralarının eksikliği bu cinayetin çözülmemesi için her türlü zemini hazırlıyor.

Neredeyse her aşamada eksiklikler,  ihmaller, sorunlar ve sorularla dolu olan bu olayda elimizde yalnızca bütünlüklü bir fotoğraf var o da kadınları değil kurumları koruyan; sorumluların açığa çıkmasını sağlamak yerine onları gizleyen gerçek katillerin bir yılı aşkın bir süredir ellerini kollarını sallayarak dolaşmalarına imkan tanıyan erkek egemen bir yapı ve bu yapıya her seferinde sadakatini gösteren bir soruşturma ve hukuk düzeni.

Neden bir aile 21 yaşındaki kızlarının ölümünün yasını tutmadan katillerin bulunması için var güçleriyle mücadele etmek zorunda bırakılıyor? Başka durumlarda hemen harekete geçen polis ve savcı neden üniversiteli bir kadının ölümü söz konusu olduğunda telefon kayıtlarını incelemiyor? Hiçbir araştırma yapmadan neden aileye hemen’ intihar ‘ denilip olay kapatılmak isteniyor?  Aslında bu durum Rojin’i öldüren zihniyetin ta kendisi değil mi?

Üniversite ve yurt görevlilerinden; savcılar ve polislere kadar sorumluluğu olan herkes bu ülkede yaşayan kadınların bir güvensizlik ve korku ortamında yaşamasına sebep oluyor. Bu durum katilleri cesaretlendirirken, kadınlara karşı sistematik olarak işlenen suçların da önünü açıyor. Bu yüzden bugün Rojin‘e neler olduğunu açığa çıkarmak sadece Rojin için adalet aramak ve istemek anlamına gelmiyor; aynı zamanda Ayfer‘den Gülistan’a kadar akıbeti bilinmeyen kadınlara karşı ödenmesi gereken bir borç olarak önümüzde duruyor.

Son olarak üniversite öğrencileri için  ucuz, erişilebilir ve güvenli yurtlar sadece eğitim hakkı bağlamında değil yaşam hakkı bağlamında da  kamusal bir sorumluluk. Bu sorumluluğun yerine getirilmesinin takipçisi olmaksa bizlere düşüyor.

Etiketler: Kadın haklarıKadın MücadelesiKürt kadın mücadelesiKYKRojin KabaişRojin kabaiş'e Ne OlduSayı 139Yurt hakkı
Önceki İçerik

İşsizlik ve Güvencesizlik Kıskacında Kadın Yoksulluğu

Sonraki İçerik

Sessiz Bir Çığlığın Haykırışı: Rojin Kabaiş

Sonraki İçerik
Sessiz Bir Çığlığın Haykırışı: Rojin Kabaiş

Sessiz Bir Çığlığın Haykırışı: Rojin Kabaiş

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Yazarlar
  • Söyleşi
  • Portre
  • Çeviri
  • Jineolojî
  • Ekoloji
  • Kültür-Sanat
  • Dosya
  • Sayılar
  • Podcast

© 2024 Jindergi. Tüm hakları saklıdır.

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • Yazarlar
    • Yazarlar
    • Konuk Yazarlar
  • Söyleşi
  • Portre
  • Çeviri
  • Jineolojî
  • Ekoloji
  • Kültür-Sanat
  • Dosya
  • Sayılar
  • Podcast

© 2024 Jindergi. Tüm hakları saklıdır.