...
Zozan Sima
Önce kadını özgürleştirin ve güçlendirin!

21.Yüzyıl cinsler arası çelişkinin temel çelişki haline geldiği bir gerçekliğe sahip. Erkeğin egemen kadının köleliğine dayalı düzenin ilk sınıflaşmanın, sömürünün, ekolojik sorunun ve tüm toplumsal sorunların kaynağı olduğunun daha görünür hale geldiği bir çağ. Bu nedenle, bu çağın tüm çelişkilerinin kadın özgürlük sorunu ile bağı daha direkt biçimde hissedilmekte, görünmektedir. Bununla bağlantılı toplumsal özgürlük mücadelesine kadınların öncülük ediyor olması da anlaşılırdır. Sınıfsallık, sömürgecilik, ekolojik yıkımın yol açtığı kırımların kesişme noktası kadın kırımı olarak yansımasını bulmakta. Bunun karşısında da çağın en büyük toplumsal muhalefet gücünü kadınlar oluşturmakta. Ortadoğu’da emperyalist hegemonyaya, dinci-milliyetçi ama mutlaka da cinsiyetçi rejimlere karşı kadınlar direniyor
 

Özgür eş yaşamın siyasi tezahürü: Eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet

Yaşamı özgürlük ve eşitlik temelinde inşa ederken kadın ve erkeklerin harcadıkları çabalar, zamanı ve mekanı özgürleştirme arayışı tam da demokratik siyaset alanında somutlaşma imkanı bulur. Bu açıdan eş başkanlık kavramı öncelikle bir zihniyet devrimine yol açmıştır, açmalıdır. Aralarında duygusal, cinsel, ailesel bir bağ olmayan siyasal ilişki ekseninde yeni bir kadın ve erkek ilişki biçimi ortaya çıkmıştır

Hakikat yoldaşım Nagihan’a…

Emeğin adaleti derdin buna. Emeğin bir adaleti var elbet. Bak adımlarını bastığın her toprak parçası nasıl da sahiplendi seni. Ders verdiğin her genç ve yaşlı nasıl da gözyaşı döktü ardından. En inançsız ve karamsar olanlar nasıl da sahipleniyor hayallerini
 

Ataerkilliğe batan dikenler: Özsavunma

Özsavunma kavramına bir saldırı karşısında cevap vermekten, bunu da içermekle birlikte, daha geniş bir perspektiften bakma ihtiyacı var