...
Hülya Osmanağaoğlu
Cumhuriyet ve feminist hareket – 1

Sonuç olarak Kemalizm hakları "vermemişti", yeni sınıflar ve toplumsal güçler ittifakının/mücadelesinin gereklerine uygun olarak, feminist mücadelenin gücü ve basıncıyla, önce Medeni Kanun’u uyarlamış sonra da oy hakkını teslim etmişti

Yine yeniden ‘Aile dışında hayat var!’

AKP iktidarı yirmi yıldır kadınların patriyarkaya direnişini durdurmak, engellemek için politika üretiyor ancak başarılı olamıyor. Kadınların bizzat evdeki erkek egemenliğine gösterdiği direniş sokaklarda ve işyerlerinde cinsel tacize karşı mücadeleye dönüşürken, işçi direnişlerinde patron temsilcilerinin cinsel tacizlerinin ifşası, eşit işe eşit ücret talebi olarak dile geliyor

Feminist barış politikası ve kolektif haklar

Yeniden barış, Kürt sorununda demokratik çözüm ve tüm ezilenler için daha fazla demokrasi diyeceksek, en başa çöktürme planının başladığı yere, Kobane direnişine dönmeli ve HDP’li arkadaşlarımızın yargılandığı davanın, barış için düşünmeye başlamanın merkezi olduğunu kabul etmemiz gerekli
 

Feminist hareket kampanyalar ve kürtaj kampanyası

AKP, 2011’de yüzde 51’lik oy oranıyla iktidara geldikten sonra feministlerin/kadınların yasal kazanımlarına yönelik ilk somut saldırısını, Tayyip Erdoğan’ın 26 Mayıs 2012’de, ‘Her kürtaj bir Uludere’dir’ cümlesiyle, kürtaja ve sezaryenle doğuma karşı olduğunu, söylemesiyle başlattı

Neoliberalizm, devlet, feminizm ve LGBTİ+’lar

AKP inşa etmeye çalıştığı otoriter/faşist devlet gücünü neoliberalizmden, milliyetçilikten, heteroseksizmden ve patriyarkadan alırken, bu egemenlik ilişkilerine karşı mücadele eden tüm toplumsal hareketlerin de gerektiğince yan yana gelmesi bu anlamda bir zorunluluk

Feminist hareket seçimler ve sonrası

Kadınların patriyarkanın her daim saldırısı altında olduğu bir dünyada hangi kadın örgütünün hangi örgütsel formla olursa olsun, kadınlarla erkeklere direnmelerini mümkün kılacak ilişkiler ve ağlar kuruyor olması, feminizm açısından çok kıymetlidir

1 Mayıs ve feminist özne

Bu seçim sürecinde de erkek burjuva iktidar adaylarının, kadınlara –esasa dair olmasa da kuşkusuz önemli farklılıklarla- aile dışında, erkeklerden tümüyle bağımsızlaşabilecekleri, hayat koşulları vaat etmediklerini görüyoruz

Seçimler restorasyon ve feminist hareket

Feminist gece yürüyüşlerinde cisimleşen mücadele, patriyarkanın sınırlarını zorlamayan bir restorasyona –mesela 2000’lerin ilk on yılında kimlik siyasetine sıkıştırılmaya direnmesi gibi- dün olduğu gibi bugün de karşı olmaya devam ediyor.

Patriyarkaya, kapitalizme, siyasal İslam’a, faşizme direniş: 8 Mart Enternasyonal Kadınlar Günü

Bu yıl kahkahalarımız sustu, ama depremde kaybettiğimiz on binleri yanımıza alıp gideceğiz 8 Mart’a

2023 ve Aile Yasası: Şimdi feminizm zamanı…

Feminist hareketin hayatın her alanına yansıyan isyanının görüntülerinin dahi evlerdeki, fabrikalardaki kadınlara umut olduğunu bilen AKP iktidarı, 2022 yılında feminist eylemlere/kadın eylemlerine yönelik kontrollü şiddetinden dizginsiz erkek devlet şiddetine geçiş yaptı

Patriyarka faşizm ve feminist isyan

25 Kasım’da nerdeyse her ilde polis şiddeti, engelleme ve gözaltılar söz konusu olurken feminist hareket/kadın hareketi erkek-devlet şiddetine aslında bir bütün olarak patriyarkaya boyun eğmeyeceğini bir kez daha ilan etti

Lenin’den Gorbaçov’a Ekim Devrimi ve kadınlar

Ev içindeki cinsiyetçi iş bölümü kapitalist üretim ilişkileri içinde kadınların cinsiyete dayalı meslek/iş ayrımına maruz kalmasını koşullarken kapitalist sömürünün olmadığı koşullarda da kadınların ücretli emek gücü içindeki kaderi değişmiyordu. Peki sosyalizmlerde yaşanan neydi?