Karpal tünel boşluğunda median siniri sıkıştıran veya tahriş olmasına neden olan hemen her faktör karpal tünel sendromuna yol açabilir
İnsan olmamızda iki ayak üzerinde yürümemiz büyük önem taşır. Böylece ellerimiz yer değiştirme görevinden kurtularak serbestleşmiş, tarih içerisinde elleri çok farklı biçimlerde kullanarak doğaya müdahale edebilmiş, doğayı elinin becerisini arttıracak aletler yapmak için kullanmış, bu aletlerle doğayı daha fazla dönüştürmüştür. Aklımızın gelişmesinde de elimizin çok önemli bir rolü vardır. İnsan beyninin hayvan beyninden en görünür farklarından birisi bilinçli düşünmenin merkezi olan beyin kabuğunun daha kalın olmasıdır. Beyin kabuğunun uyarılması ile yapılan araştırmalarda da ortaya çıkmıştır ki beyin kabuğunun çok büyük bir kısmı elimizle, elimizin hareketleri ile ilgilidir.
İskelet sistemimiz omurilik aracılığı ile beyinle bağlantılıdır. Böylece hissedebilir ve istemli hareketlerimizi yapabiliriz. Hareket etmek için de iskelet sistemimizi kullanırız. Ellerimiz üretimde kullandığımız en önemli organımızdır. Ellerimiz omurilikten boyun omurları arasından dallanarak çıkan sinirlerle sinir sistemi ile bağlantı kurar. Boyunu oluşturan 7 omurganın oluşturduğu eklem aralıklarından çıkan lifler önce birleşerek bir ağ oluştururlar, ilerledikçe de özelleşmiş organları olan sinirlere dönüşürler. Ön kol ve el düzeyinde ulnar sinir, radial sinir ve median sinirlerin fonksiyonu vardır. Elimizin en küçük parmak dışındaki parmakların avuç içine dönük hareketlerinden median sinir görev alır. Median sinir el bileğinin hemen altında karpal tünel adı verilen kemik, kas kiriş vb. yumuşak dokularla kuşatılmış bir kılıftan geçerek bu parmakların iç yüzüne yayılır. Özellikle baş parmak kaslarını hareket ettirerek elimize bir maddeyi tutma, kavrama hareketini yaptırır. Uzun süre tutma, kavrama hareketi başka nedenlerle de birleşerek median sinir üstüne baskıya yol açabilir.
Karpal tünel boşluğunda median siniri sıkıştıran veya tahriş olmasına neden olan hemen her faktör karpal tünel sendromuna yol açabilir.
Karpal tünel sendromu en çok kimlerde görülür?
Belli hareketlerin sık olarak tekrar edilmesinin karpal tünel sendromu ile ilişkisi bulunmaktadır. Bu kapsamda aşırı el işi yapan ev kadınları, daktilo ve bilgisayar kullananlar, müzik aleti çalanlar, titreşimli el aletleri kullanan teknisyenler, marangozlar, tenis oynayanlar, elleriyle sıklıkla bulaşık yıkayanlar, şoförler, kasaplarda karpal tünel sendromu sık görülür. Bunların dışında şeker, tiroit hastalıkları, romatoid artrit ( eklem iltihabi), gut, aşırı şişmanlık gibi durumlar da sıklıkla izlenmektedir. Bu hastalığa sahip kişilerde hastalığın görülme sıklığı sağlıklı kişilere göre 4-5 kat daha fazla olmaktadır.
En çok 40 yaşın üstünde kadınlarda görülür
Elin kullanımıyla ilgili olduğu için hastalık 40 yaş üzerinde daha sık görülür. Anatomik olarak daha dar bir karpal tünele sahip oldukları, obezite ve şeker hastalığı daha çok kadınlarda görüldüğü için, gerek evde gerek çalışırken yaptıkları işler nedeniyle özellikle 40-60 yaş grubu kadınlarda 4 kat daha fazla izlenir.
Hastalık gebelerde de sık görülür
Hamilelikte vücudun fazla su tutması karpal kanalı da etkiler. Median sinir aşırı sıvı nedeni ile baskı altında kalır ve el ile parmaklarda uyuşma, ağrı, karıncalanmaya neden olur. Bu durum genellikle doğum sonrası ortadan kaybolur. Gebelerde hastalığın görülme sıklığı ise 3’te 1 oranında olmaktadır. Tedavi olarak; el ve el bileğini zorlayıcı hareketleri yapmamak, el bileğini dinlendirmek için istirahat ateli kullanmak, tuz ve su alımı ile kiloyu kontrolde tutmak, el bileği egzersizleri yaptırmak gibi yöntemler kullanılır.
Karpal tünel sendromunun belirtileri
Karpal tünel sendromunun belirtileri arasında parmaklarda uyuşma, karıncalanma ve his bozukluğu gelmektedir. Bununla birlikte ele, parmaklara ve kola yayılan ağrılar oluşur. Bu belirtiler özellikle geceleri daha sık görülmekle birlikte kişilerin huzursuz uyumasına hatta uykusundan uyanmasına sebep olabilecek kadar rahatsız edici olabilir. Elin zorlandığı sıkma, taşıma, temizlik gibi işlerde ağrı ve uyuşukluk ortaya çıkar. Bu ağrı ve uyuşukluk omuza ve boyuna kadar uzanabilir. Hastalığın ilerleyen aşamalarında başparmak kaslarında erime, güçsüzlük, kavrama ve tutma hareketlerinde zorlanmalar meydana gelir. Bu nedenle nesneleri elden düşürme karpal tünel sendromunun bir başka belirtisidir.
Erken dönemde tespit edilip önlem ve tedavi uygulanmayan olgularda sıkışma ilerleyerek, şikayetlerin gün boyu kalıcı hale gelmesine, el ve parmak hareketlerinde çabuk yorulmalara, tutma ve kavrama gücünde azalmalara ve ağrının dirsek, omuz hatta boyun bölgesine kadar yayılmasına neden olabilir. Ağır sıkışma olgularında avuç içi ve başparmak kaslarında atrofiler (kas erimeleri) ve ciddi kas kuvvetsizlikleri ve his bozuklukları ortaya çıkabilir.
Teşhis:
Karpal tünel sendromunun tanısında dikkatli bir hasta öyküsü alınması çok önemlidir. Sonrasında kapsamlı bir fizik ve nörolojik muayene yapılır. Bu sırada sinir sıkışmasını uyaracak bazı özel testlerden faydalanılır. Sinir sıkışması düşünülen hastada, sıkışmanın yerini ve şiddetini göstermek için en yararlı yardımcı yöntem elektrofizyolojik testler yani EMG’dir. Bu yöntemle sinirlerin ileti hızları ölçülerek sıkışma hakkında objektif verilere ulaşılır.
Karpal tünel sendromu, boyun fıtıkları başta olma üzere, omurga, omuz ve dirsek kaynaklı ağrılı durumlarla sıklıkla karışabilir. Böyle durumların ayırıcı tanısını yapmak için gerekli olduğu durumlarda röntgen, ultrason ve MRI (manyetik rezonans görüntüleme) gibi yardımcı tanı yöntemlerine başvurulabilir. Yine sıkışmaya neden olabilecek altta yatan bazı hastalıkların araştırılması için kan tahlillerine ihtiyaç duyulabilir.
Karpal tünel sendromu nasıl tedavi edilir?
Karpal tünel sendromu çoğu olguda ameliyatsız olarak tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Çoğunlukla aşırı kullanıma bağlı olarak ortaya çıktığından tedavide birinci basamak el ve bilek bölgesinin aşırı ve zorlayıcı kullanımlarını kısıtlamaktır. Bu dönemde destekleyici el bileği atellerinden de faydalanılır. Bu ateller sadece gece takılabileceği gibi, şikayetlerin fazla olduğu durumlarda gündüz de takılabilir. Ağrı kesici ve iltihap giderici ilaç tedavileri, soğuk uygulama, bölgesel steroid enjeksiyonları ve bazı durumlarda B kompleks vitaminleri tedaviye eklenebilir.
Ağrı kesici ve kasları güçlendirici fizik tedavi uygulamaları yapılabilir. Esneklik ve kas kuvvetini arttırıcı egzersizlere fizik tedavi ve rehabilitasyon programının bir parçası olarak başlanmalı ve tavsiye edilen süre boyunca devam ettirilmelidir.
Bu tedavilerle şikayetlerinde gerileme olmayan veya ağır olan durumlarda cerrahi tedavi uygulanabilir. Cerrahi tedavi ile karpal tünel üzerindeki bağ kesilerek kanal serbestleştirilir. Operasyon sonrası eklem hareket açıklığını sağlamak ve kasları kuvvetlendirmek için egzersiz programına devam edilir. Cerrahi müdahale sonrasında ağrı veya halsizlik birkaç haftadan birkaç aya kadar devam edebilir. Bununla birlikte eğer bireyin semptomları çok şiddetliyse ve sinir çok yıpranmışsa semptomlar ameliyattan sonra tamamen ortadan kalkmayabilir.
Karpal tünel sendromundan korunmak için neler yapılmalıdır?
- El bileğini zorlayıcı iş ve aktivitelerden uzak durulmalı.
- Gerektiğinde el bileğini destekleyici bileklik ve ateller kullanılmalı.
- El bileği sürekli bükülü halde çalışmaktan kaçınılmalı.
- Çalışma sırasında molalar verin. Bu molalarda germe egzersizleri yapılmalı.
- Bilgisayar kullanıyorsanız el bileğini destekleyici mouse padler ve klavye destekleri kullanılmalı.