Hargeisa, Somaliland'daki öğrenciler, kadın sünnetine karşı yönergeler veren broşürlerle. Fotoğraf: Georgina Goodwin
Koronavirüs salgınıyla birlikte milyonlarca kız çocuğu sünnet edilme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı… Kız çocuklarının sünnet edilmesi, bunu tamamen terk eden Kamerun dahil, birçok ülkede tekrar ortaya çıkmaya başladı
Somali’deki anneler, İfrah Ahmed’i aradıklarında İfrah, bir etki yarattığını biliyordu. Kadınlar ona kızlarının sünnet edildikten sonra kanamaları olduklarını söylemişlerdi ve ne yapmaları gerektiğini soruyorlardı. İfrah Ahmed, tıbbi yardıma ulaşmalarını, bunun kızların hayatını kurtarabileceğini söylemişti.
Anneler İfrah’ı aradılar çünkü merkezi Galmudug Eyaleti'nde 2018'in Temmuz ayında sünnet edildiğini için kan kaybından ölen 10 yaşındaki bir kız çocuğunun hikayesini duymuşlardı. Kadınların sünnet edilmesine dönük dünya genelinde yükselen tepkileri ardından, 10 yaşındaki bir kız çocuğunun ölümü yıllar sonra yaşanan ilk doğrulanmış ölüm haberiydi. Bu ölüm haberini ilk duyuran İfrah Ahmed’in derneğinde eğitim görmüş ve bu tür durumları nasıl gündemleştireceğini bilen yerel bir aktivistti.
Kendisi de çocukken sünnet edilen İfrah Ahmed ve birçok aktivist büyük bir duygusal yıkıma ve fiziksel zarara yol açan, bazen de ölümle sonuçlanan kadın sünnetinin durdurulması için güçlü bir taban örgütlenmesinin hayati olduğuna inanıyorlar.
Bir konuşmada Somali başbakanına tavsiyelerde bulunan İfrah Ahmed, kadın sünnetine karşı mücadele yürüten aktivistlerin çocuklar adına konuştuğunu ve farkındalığı arttırdığını söyleyerek, "Eğer eğittiğimiz yerel aktivistler olmasaydılar, 10 yaşındaki bu kız çocuğunun ölümünden haberdar olmayacaktık. Başka hiçbir çocuğun zarar görmesini ve sünnet sonucu meydana gelen kanamadan ölmesini istemiyorum" ifadelerini kullanmıştı.
Koronavirüs salgınıyla birlikte milyonlarca kız çocuğu sünnet edilme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Karantina sürecinde aileler bu eski geleneğe geri dönmeye başladılar. Kız çocuklarının sünnet edilmesi, bunu tamamen terk eden Kamerun dahil, birçok ülkede tekrar ortaya çıkmaya başladı.
Kız çocuklarının yaşamlarını tehlikeye atan bu prosedür, birçok farklı sebepten dolayı uygulanıyor. Bazı toplumlarda bu evlilik için bir ön şart. Ayrıca kültür ve din de bu durumu pekiştirmek için kullanılıyor.
Birlemiş Milletler (BM) kız çocuklarının sünnet edilmesini 2030 yılına kadar ortadan kaldırmayı hedefliyor. BM’de bunun için çalışma yürüten program sorumlusu Mireille Tushiminina, önlerinde büyük bir görev olduğunu söyleyerek, kız çocuklarının sünnet edilmesinin yaygın olduğu bölgelerdeki taban örgütlenmelerinin büyük önem taşıdığını belirtiyor. "Mücadele etmek için bütünsel yaklaşmanız gerekiyor. Ayrıca bölgesel, ulusal ve küresel düzeyde müdahale edebilmeniz gerekiyor. "Kadın sünneti sosyal bir norm" diyen Tushiminina yerel dilde konuşan aktivistlerin gerekliliğinden de söz ediyor.
İfrah Ahmed, Somali’den İrlanda’ya taşındaktan sonra Afrika boynuzunda kız çocuklarının sünnet edilmesini durdurmak için dernek kurdu. Somali’de kadınların yüzde 98’i bu uygulamaya maruz kalırken, İfrah pandeminin bu durumu daha da kötüleştirdiğini belirtiyor.
Bu durumu savunanlar Covid nedeniyle okulların kapalı olmasını fırsat bilerek kız çocuklarının sünnet edilmesi için ev ev dolaşmaya devam ediyorlar. Buna cevaben İfrah Ahmed, derneği de, çatışmalardan ya da felaketlerden kaçan yaklaşık 80 kadını eğitti ve radyo yayınları yaparak toplum farkındalığını arttırmaya çalışıyor. Dernek İslami yasalara göre gerekli olduğu iddia edilen kadın sünnetiyle ilgili temelsiz mitleri çürüterek, son 5 yılı aşkındır, aralarında öğrenci, milletvekili, STK temsilcisi ve dini lider bulunan 5 binden fazla kişiyi eğitti.
Kadınlar toplumu bilinçlendirmek için kendi yaşadıkları deneyimleri anlatıyorlar. Sierra Leone’de Lucy-Ann Ganda, The Guardian dahil birçok gazetede gazetecileri kadın sünneti konusunda eğitmek için çalışmalar yürütüyor.
Ganda, 2006 yılında raportör olarak çalışırken ülkesi Sierra Leone’de aleni bir şekilde kadın sünnetine karşı konuşmanın oldukça zor olduğunu belirterek, "Şimdi medyanın durumu değişiyor. Sessizliği kırdık. İnsanlar konuşuyor. Dinlemek ve kız çocuklarının sünnetinin kötü bir şey olduğunu anlamak zorundasınız" ifadelerini kullanıyor.
Ganda ve gazeteci ekibi kadın sünnetinin zararlarını anlatan doktorları kullanarak çeşitli programlarla seslerini daha fazla kişiye duyurmak için çabalıyorlar. Ayrıca sünnet olmaya zorlanan kadınlar bu programlar aracılığıyla gördükleri zararları insanlara anlatıyorlar.
2007 ve 2019 yılları arasında Sierra Leone’de kız çocuklarının sünnet edilmesi yüzde 98’den yüzde 86’ya düştü. "Onlar, ailelerinin düştükleri tuzaklara düşmeyecekler. Bu oldukça ciddi bir konu ve bu yüzden öfkeliyiz!" diyen Ganda, sıradaki jenerasyonun kadın sünnetine karşı daha bilgili olduğunu söyleyerek, kadınların artık isyan edebileceğini sözlerine ekliyor.
Yaklaşık 200 milyon kız çocuğunun sünnet edildiğini açıklayan BM, 68 milyon kız çocuğunun bu uygulamaya maruz kalmaması için mücadele ediyor.
*Çeviri: Mehmet İnanç