Yaşamın sürdürülebilirliği için tabandan gelen mücadeleyi ve kamu politikası yönetiminde halk iktidarının inşasını bir araya getiren bu girişimler, Venezuelalı kadınların feminist gücünün kimi örnekleri. Kadınlar kendi topluluklarından, mahallelerindeki kız kardeşlerinin yaşamlarından, gündelik ihtiyaçlardan yola çıkarak alternatiflerini birlikte inşa ediyorlar. Bu kadınların radikal örgütlenmeleri, sadece kadınlar için değil, herkes için, toplumda ve komünlerdeki yaşamda değişiklikler sağlayarak, komünal feminizmin, yaşamak istedikleri dünyayı inşa etmenin bir yolu olarak ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor
Yerel mücadelelerde kadınların ön planda olması Venezüella’ya özgü değil. Tüm dünyada uzun yıllardır siyasal tartışma ve eylemlerde kadınlar öne çıkıyor. Kadınların gündelik hayat pratikleri kilit önemdedir: Bakım işlerinin kadınların sorumluluğu olarak görülmesi nedeniyle, bu işlerin olabildiğince kolektif olarak üstlenilebilmesi komünal topluluk yaşamını bir ihtiyaç haline getirmektedir.
Evlerdekilerin, toplulukların ve bakım işlerine ihtiyaç duyan çok sayıda oluşumun taleplerinin önemsenmesi, komünal topluluklarda örgütlenmenin temel unsurudur. Venezuela'da kadınlar direniyor ve gündelik yaşamdan, daha geniş -kolektif süreçlere kadar siyasi mücadelenin ön saflarında yer alıyor.
Venezuelalı kadınların şiddetsiz, yaşamı merkeze alan bir toplum inşa etmek üzere gerçekleştirdikleri bazı örgütlenme ve hareket deneyimleri söz konusu. Burada paylaştığımız hikâyeler, 18-21 Nisan tarihleri arasında, Amerika Halkları için Bolivarcı İttifak-Halkların Ticaret Antlaşması (ALBA-TCP) Konferansı ve ülke çapında 24 eyalette 49 binden fazla komünal konseyde düzenlenen, Ulusal Halk İstişaresi ¡Proyectos del pueblo! Sırasındaki görüşmelerden derlenmiştir.
Kadınlar ve kamusal katılım
Bolivarcı devrimin deneyimleri arasında, halk iktidarı uygulamalarının altını çiziyoruz. Komünler, Venezüella hükümeti tarafından resmi olarak tanınmış bölgelerde hayata geçirilmiş bir toplumsal örgütlenme biçimidir. Komünler Teşkilat Yasası'nın 2010 yılında kabul edilmesinden bu yana üç binden fazla komün resmi olarak kayıt altına alınmıştır. Her komün, komünal konseyler (komünün faaliyet alanı içinde kendini örgütleme amaçlı alt bölümleri) dâhil olmak üzere kendi iç işleyişine sahiptir. Bunların hepsi en üst düzey yerel karar alma bileşimi olan yurttaşlar meclisinde toplanır, talepleri belirler, öncelikleri tanımlar ve topluluğun örgütlenmesini hayata geçirirler.
21 Nisan 2024'te, halk iktidarının örgütlenmesi açısından çığır açıcı bir sürece dâhil olduk. Halk ilk kez, kendi komünlerinde hangi projelerin öncelikli olması gerektiğine karar vermek için oy kullandı. Her komün yedi proje sundu ve her vatandaş federal fonlarla hayata geçirilmek üzere bunlardan biri için oy kullanma hakkına sahip oldu.
Bir projenin nasıl hayata geçirildiği de ayrıca önemlidir. Fonlar, bütün işlerin yürütmesinden sorumlu olan her bir komünün hesabına aktarılıyor. Yapılan değerlendirmelerin ardından kendi emek güçleriyle gerekli yapı inşa edilirken, komünde üretilen malzemelerin kullanımına öncelik veriliyor. Genellikle kolektif gönüllü çalışmaya dayalı bir sistem kurulurken ihtiyaç halinde yine komünden insanlar istihdam ediliyor, her durumda kişilerin ihtiyaçları ve kapasiteleri esas alınıyor.
Hem hükümet hem de komünlerdekiler, harekete katılanların yüzde 80’inini kadınların oluşturduğunu ve gündelik komünal işlerin yapılmasında aktif görev aldıklarını, belirtiyorlar. Kadınların katılım oranının yüksekliği, oy kullanma alanlarında ve merkezlerinde de açıkça görülüyordu. Neredeyse her yerde, yerel talepleri ve yerel halkla bağlantıyı öne çıkaran ve yerel halka liderlik eden kızkardeşlerimiz tarafından karşılandık. Projelerin çoğunun içme suyu temini, evlerin ve hatta ortak kullanılan ofislerin yenilenmesi ve amfitiyatro alanları gibi kolektif alanların inşası ile ilgili olması tesadüf değildi kuşkusuz.
Komünlerde kadınlar, yaşamın sürdürülebilirliğini kelimenin en geniş anlamıyla hayata geçiriyorlar. Şu sıra öz-örgütlenmeleriyle, ilk ulusal kadın komünarlar toplantısını düzenlemek için çalışıyorlar. Toplantı, bu süreçlere öncülük edenleri teşvik, halk iktidarını tabandan inşa etmek için temel bir kilometre taşı olmanın yanı sıra, kadınların komünal feminizm olarak adlandırdıkları şeyi inşa ederken sahip oldukları öznel ve farklı deneyimleri birlikte geliştirebilecekleri bir zemin olacak.
Dönüştürücü deneyimler
Venezuelalı kadınlar, içinde bulundukları bölgesel koşulların ötesinde, yaşamın sürdürülebilirliğini sağlamak için farklı mücadele alanlarında örgütleniyorlar. Bu topluluk çalışması deneyimlerinden biri de Dönüşüm, Kadın, Topluluk, (TRAMUCO) Kooperatif Üretim Birliği. 2023 yılında kurulan kolektifin 45 kadın üyesi Antímano, La Vega, Sucre, Altagracia, San Agustín, Coche ve Valle mahallelerinde toplum temelli, katılımcı bir katı atık yönetim sistemi örgütlüyor. Bu kadınların yürüttüğü özyönetim esaslı çalışma, cam, kâğıt ve plastiği yeniden değerlendirmeyi amaçlıyor; bu atıklar sıkıştırılarak sanayi sektörüne satılıyor ya da yeni ürünlere dönüştürülerek ticareti yapılıyor ve kendi topluluklarında dağıtılıyor.
Kooperatifi çalışması esnasında, her bir katı atık yönetimine ilişkin sistemik sorunları anlamak için bölgelerde araştırma yapıldı. "Bu araştırmalara yerel halk ve işletmeler de katıldı. Daha sonra kooperatifte çalışan kadınlar ve topluluklardan insanlarla eğitim ve değişim oturumları düzenlendi," diye açıklıyor TRAMUCO başkanı ve La Vega mahallesi sakini Luz Daza. Luz, karşılaştıkları ilk zorluğun kooperatif çalışmalarını birleştirmek olduğunu söylüyor: "Zamanla kendimizi örgütün üyeleri, bilgi-bilgeliklerini paylaşan ve bu ailenin bir parçası olan kadınlar olarak tanımaya başladık."
Barbara Quintero 21 yaşında ve kooperatif üyelerinden biri. Kooperatifin tüzüğünü oluşturmak üzere 19 Nisan'da yapılan toplantıda "Kooperatif, tamamen feminist bir yönetim modeliyle, toplumu emeğiyle onurlandıran bir alan" dedi. İş için eğitime ve kadınların politik eğitimine öncelik verildiği böyle bir sürecin ortaya çıkardığı kolektif ve bireysel gelişime vurgu yapıyor: "Her kadın sonunda kendini buluyor, dâhil oluyor ve kişisel gerçekliğini öğrenerek kendini geliştiriyor" diyor.
TRAMUCO kooperatifi, ülkedeki Dünya Kadın Yürüyüşü'nün bir üyesi olan feminist örgüt Tinta Violeta'nın bileşeni olan projelerden biri. Örgütün başkanı, 2 Mayıs'ta Kadın ve Cinsiyet Eşitliği için Halk Gücü Bakanlığı'na verdiği röportajda, Venezuelalı feminist örgütlerin çalışmalarının Büyük Venezuela Kadın Misyonu (Gran Misión Venezuela Mujer-GMVM) olarak bilinen kamu politikası projesini güçlendirdiğini söyledi. Tinta Violeta, TRAMUCO gibi projelerin yanı sıra kadın hakları ve cinsiyetçi şiddete karşı araştırma ve eylemlerden de sorumlu.
5 Mart Komünü ve Dokumacı Kadınlar Kolektifi
Ölümsüz Komutan 5 Mart Sosyalist Komünü'nde* yaklaşık beş bin kişi yaşıyor. Yaşamın komünal örgütlenmesinde yetkili kılınan komün yönetimini oluşturan, yedi komün konseyinden kadınlar, Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Yönetim Komitesi'nde örgütlenmiş. Komünal feminizm fikrinden hareketle bölgedeki kadınlar, topluluklarındaki yaşamın sürdürülebilirliği için gündelik ihtiyaçları üzerine düşünüyor ve cinsiyete dayalı şiddet, üreme sağlığı konularında hakların öğrenilmesi, korunmak ve gerekli eğitimin sağlanmasına yönelik projelerde çalışıyorlar. Kolektif, sosyal medyada şöyle bir paylaşım yapıyor: "Kadın ağlarından bahsederken, her gün tek tek ördüğümüz ama aralarında kaç kilometre olursa olsun başkalarının kumaşlarıyla, başkalarının el işleri ve iplikleriyle iç içe geçen kumaştan bahsediyoruz."
Çiçek Yolu, Caracas'taki 5 Mart Komünü'nün yanı sıra Estado Lara'daki Vencedores de Carorita ve Sucre eyaletindeki, Las 5 Fortalezas de Cumanacoa Komünlerinde örgütlenen feminist komünal alanlardan biri. Üç çiçek, kırmızı biber, ayçiçeği ve ananas, örgütlenmenin üç kolunu simgeliyor: Kadın sağlığı, şiddetle mücadele, eğitim ve bilgilendirme. Çiçek Yolu’ndaki kadın çalışmaları, doğum kontrol yöntemlerinin yaygınlaştırılmasını organize etmekte ve kadınların cinsellik ve korunma konusundaki bilgilerini artırmaktadır.
Örgüt aynı zamanda topluluklardan kadınlarla bölgesel toplantılarda ortak bir feminist hareketin inşasını hedefliyor. Bunun dışında, cinsiyetçi şiddete maruz kalan kadınlar, Dokumacı Kadınlar (Tejiéndonos Mujeres) Kolektifi Komünal Evi’nde, kadınların ve çocukların güvenliğinin sağlanacağı, psikolojik bakım ve diğer ihtiyaçlarının karşılanacağı, acil yardım ve destek alabilecekleri bir mekân da var.
Yaşamın sürdürülebilirliği için tabandan gelen mücadeleyi ve kamu politikası yönetiminde halk iktidarının inşasını bir araya getiren bu girişimler, Venezuelalı kadınların feminist gücünün kimi örnekleri. Kadınlar kendi topluluklarından, mahallelerindeki kız kardeşlerinin yaşamlarından, gündelik ihtiyaçlardan yola çıkarak alternatiflerini birlikte inşa ediyorlar. Bu kadınların radikal örgütlenmeleri, sadece kadınlar için değil, herkes için, toplumda ve komünlerdeki yaşamda değişiklikler sağlayarak, komünal feminizmin, yaşamak istedikleri dünyayı inşa etmenin bir yolu olarak ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
Kaynak: https://capiremov.org/en/experience/venezuelan-women-feminism-and-people-power-building