Tamil politikacı ve kayıp yakını Ananthy Sasitharan: Artık kaybedecek bir şeyimiz yok. Hayatımız dışında her şeyimizi kaybettik. Dolayısıyla bu erdemli yolculukta bizler de canımızı kaybetmek zorunda kalırsak buna da hazırız
Güney Asya’da bir ada ülkesi olan 22 milyon nüfuslu Sri Lanka’da ekonomik krizin derinleşmesiyle siyasi kriz de büyüdü. Tarihinin en büyük ekonomik kriziyle karşı karşıya olan ülke, günlerdir hükümet karşıtı protestolarla gündemde. Sri Lanka Başbakanlık Ofisi'nin çevresinde 9 Mayıs'ta toplanan halk, Devlet Başkanlığı Sarayı'na girdi. Halkın içeri girmesinden bir kaç dakika önce Saray'ı terk eden ve Maldivler'e kaçtığı söylenen Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa, istifa etti ve kabine de feshedildi.
Sri Lanka'nın 1948'de İngiltere'den bağımsızlığını kazanmasından bu yana ülke tarihinin gördüğü en kötü krizde yakıt, gıda ve diğer temel ihtiyaç maddelerinin tükenmeye başlaması üzerine Rajapaksa'nın kardeşleri ve yeğeni daha önce bakanlık görevlerinden istifa etmişlerdi. Yıldır ülkeyi yöneten Rajapaksa ailesi, yolsuzluk ve kirli siyasi geçmişin yanı sıra Tamillere uyguladığı soykırım ile de anılıyor.
Milliyetçi Rajapaksa ailesi, soykırım planı olan ‘Çökertme Planı’ sonucunda ülkenin kimi kesimleri tarafından – özellikle Sinhala milliyetçileri – ‘savaş kahramanları’ olarak görülüyordu. Bu 'savaş kahramanları', Türkiye'nin de Kürtlere yönelik gündeme getirdiği 'Çökertme Planı'nı uygulamaya çalışırken, ekonomik, sosyal ve siyasal olarak çöküş yaşadı.
Rajapaksa iktidarının, Tamil gerillalarına ve onları destekleyen halka yönelik uyguladığı ağır katliamlar sonucu en az 40 bin sivilin yaşamını yitirdiği söyleniyor. Binlerce kişinin ise akıbeti bilinmiyor.
Bugün Sri Lanka'da binlerce kadın kaybedilen eşlerini, çocuklarını, kardeşlerini veya yakınlarını arıyor. Zorla kaybetmelerin uzun ve trajik tarihi, 1971'deki ilk ayaklanmaya, 1980'lerin sonlarında ikincisine ve 2009'da iç savaşın sona ermesine rağmen bugüne kadar uzanıyor. Tamil politikacı Ananthy Sasitharan'ın hikâyesi de bir zorla kaybedilen yakınını arama hikayesi. Ve aslında çok da tanıdık… Ananthy'in hikâyesini farklı haber sitelerine verdiği demeçlerden derledik…
Ananthy Sasitharan, yıllardır Tamil Eelam Kurtuluş Kaplanları (LTTE) lideri olan eşi Sinnathurai Sasitharan'ın ve tüm kayıpların akıbetini öğrenebilmek için mücadele yürütüyor. Sinnathurai Sasitharan, takma adıyla “Binbaşı Ezhilan”, Mayıs 2009'da Mullaitheevu bölgesindeki ateşkes alanında birkaç lideri ile birlikte teslim oldu. Fakat o günden sonra hiçbirinden haber alınamadı.
Film yapımcısı Kannan Arunasalam, belgeseli "Sri Lanka'nın Asi Kadını"nda, Ananthy Sasitharan'ın hikâyesinin ve mücadelesinin izini sürüyor. Ananthy, kocasını o gün kendisine geri döneceğinden tamamen emin olarak güvenlik güçlerine teslim olmaya teşvik ettiğini söylüyor. Ananthy, Haziran 2022'de Al Jazeera'ye verdiği röportajda mücadelesini ve Tamil halkının yaşadıklarını anlatıyor. Röportajdan bazı bölümler şöyle;
'Artık kaybedecek bir şeyimiz yok'
*Çekimler sırasında, zorla kaybetme sorunlarının ancak uluslararası bir mekanizma ile çözülebileceğini söylemiştiniz. Hâlâ aynı pozisyonu koruyor musun?
Evet, aynı durumda olmaya devam edeceğiz çünkü sinsi ve soykırımcı savaşın acımasızlığını başından sonuna kadar yaşadım. Bu süreçte eşim dahil binlerce insan silahsız teslim oldu.
Sadece insanları teslim almakla kalmadılar, tüm soykırım kanıtlarına rağmen insanlar Ateşkes Bölgesi olarak adlandırılan bölgeye çağrıldılar ve orada topluca bombalandılar. Ayrıca hastaneler, okullar, halka açık yerler vb. ayrım gözetilmeksizin bombalandı. Soykırım böyle işlendi.
Sonunda, kocam da dahil olmak üzere binlerce kişi savaş esiri olarak teslim oldu. Hâlâ onlara ne olduğunu veya nerede olduklarını bilmiyoruz. Sri Lanka hükümetine güvenmeye hazır değiliz, bunun yerine, aynı zamanda Sri Lanka hükümetini sorumlu tutarak kesin adalet için uluslararası ceza mahkemesine yalvarıyoruz.
Tarih ve gelecek nesillerimiz, binlerce yıllık çok uzun bir geçmişe sahip Eelam Tamilleri olarak, soykırımın adaletini sağlayamadığımız için bizi suçlamamalıdır. Aynı zamanda Tamil olduğumuz için gelecekte de soykırıma maruz kalmamalı ve bu ülkede barış içinde yaşayabilmeliyiz. Adalet için amansız mücadelemizin nedenleri bunlar.
*Kayıp Kişiler Bürosu, önceki Sri Lanka hükümeti altındaki sözde "iyi yönetim" döneminde getirildi. Sen buna itiraz ettin. Şu anda yeni bir hükümetin kurulması ihtimali var. Onlar da benzer başka bir yerli mekanizma ile ortaya çıksalardı sizin konumunuz ne olurdu?
Bu iyi bir soru. İlk başta, savaşın bitiminden sonra, uluslararası baskı nedeniyle, LLRC (Alınan Dersler ve Uzlaşma Komisyonu) adında bir şey getirdiler. Orada da makul ve inandırıcı kanıtlar sunduk. Daha sonra bir Başkanlık Komisyonu kurdular. Komisyon birçok öneride bulundu ve sonuçsuz önerilerde bulundu. Daha sonra, Saliya Peiris'in başkanlığında 'Kayıp Kişiler Bürosu' adında bir büro daha getirdiler…
Biz buna en başından beri karşıydık çünkü [o zamanın başbakanı Ranil Wickremesinghe] bu ofislerin amacını Parlamento'da çok net bir şekilde ortaya koydu… Bu sadece bir rahatlama işlevi görecekti.
Ancak bugüne kadar Kayıp Kişiler Bürosu kayıp bir kişiyi bile bulamadı. Sadece tazminat gibi programlar yapıyorlardı ama o da verilmedi. Bu nedenle, adaletin Sri Lanka içindeki herhangi bir sözde yerel mekanizma yoluyla sağlanamayacağı oldukça açıktır.
2012'den beri Sri Lanka Yüksek Mahkemeleri'nde dava açıyoruz, ancak Sri Lanka yargısının uluslararası standartlara uymaması, güvenilir veya tarafsız olmaması nedeniyle adalet sağlanmadı.
Şimdiye kadar hem erkek hem de kadın binlerce Tamil genç kayboldu. Ancak Sri Lanka mahkemeleri onlar için hiçbir adalet sağlamadı. Bunun başlıca örneği, Trincomalee'de beş gencin öldürülmesidir. Bunun gibi daha bekleyen birçok dava var.
*Belgeselin çekimleri sırasında herhangi bir tehditle karşılaştınız mı?
Evet elbette. Çekimler sırasında birkaç tehdit vardı. Kocamı Mullivaikkal'da teslim ettiğim yeri tespit etmek için çekim ekibine eşlik ettiğimde, Sri Lankalı askeri müfettişler bizi takip etti ve tehdit etti.
Bunların dışında [film ekibi] seçim döneminde karşılaştığımız tehditleri de gözlemledi… Araca baskın yapmak ve onlardan bir soruşturma için gelmelerini istemek ve bunun gibi şeyler yönetmen Kannan ve çekim ekibi için büyük bir zorluktu. Bu tür sindirme ve tehditlere zaten alışkınız…
Artık kaybedecek bir şeyimiz yok. Her şeyi kaybettik. Hayatımız dışında her şeyimizi kaybettik. Dolayısıyla bu erdemli yolculukta bizler de canımızı kaybetmek zorunda kalırsak buna da hazırız.
Zeki, durdurulamaz bir güç
Yıllardır zorla kaybedilenlerin hikâyelerini belgeleyen film yapımcısı Kannan Arunasalam ise Groundviews'e verdiği demeçte neden Ananthy'i seçtiği sorusuna şöyle yanıt veriyor;
Ananthy ile ilk olarak 2016'da tanıştım. Eylem yoluyla konuşan, hayatlarını ve yaşadıkları dünyayı değiştirme yolculuğuna çıkan birini arıyordum. Ananthy'de o karakteri buldum. Zeki, şiddetli ve durdurulamaz bir güç. Sevgi, sadakat ve tükenmez bir suçluluk duygusuyla hareket eder. Ananthy çok boyutlu bir karakterdir. O savaşın kurbanı. Kaybolan bir Tamil Kaplanının karısı. Bir gerçeği arayan. Ve geçtiğimiz birkaç yıl içinde, Jaffna'da, Sri Lanka'nın perili geçmişinin adaletsizliklerini ortaya çıkarmak için savaşan ve adalet arayan bir parti tarafından parlamentoya aday olmaya aday gösterilen siyasi bir figür haline geldi. Bir davaya öncülük ediyor ve onun üstün gelmesini istiyoruz.
Ananthy akıllı ve stratejiktir, adaletin yarın ya da ertesi gün gelmeyeceğinin farkında. Bu uzun ve karmaşık bir süreç ve adalete ulaşmanın onlarca yıl aldığı diğer bağlamların da farkında. Her sözde yerel süreç, komisyon ya da mekanizma ile ya da en azından gerçeği arama ya da adalet cephesi ile ilgilendi. Ananthy, iç hukuk yollarını tüketmek için tüm bu sancılı adımları atmanın gerekliliğini anlıyor. Büyük resmi görüyor.
Kuzey eyaletinin ilk kadın bakanı oldu
Öte yandan Ananthy Sasitharan, 29 Haziran 2017'de Jaffna'da Kuzey eyalet bakanı olarak atanan ilk kadın. Ananthy'nin, kayıplar ile ilgili kararlı mücadelesi ulusal ve uluslararası dikkatleri üzerine çekti. Bu, Sri Lanka'nın uzun süredir acı çeken Tamil halkından da çok fazla sempati ve empati almasıyla sonuçlandı. Tamil Ulusal İttifakı (TNA), onu Eylül 2013 Kuzey eyalet seçimlerinde Ilankai Thamil Arasu Katchi'nin (ITAK) adayı olarak gösterdi. Jaffna'daki en yüksek ikinci oy oranıyla seçimleri kazandı.
Kaynaklar:
(1) https://www.tamilguardian.com/content/we-have-nothing-lose-anymore-interview-ananthy-sasitharan
(2) https://groundviews.org/2022/06/15/ananthy-sasitharan-one-womans-relentless-quest-for-justice/