Kampta yaşayan kadınlara yönelik şiddetin temel odağında ise IŞİD’in ahlak polisi olarak bilinen Al-Hisb’in kadın kanadı bulunuyor
Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye ve Federe Kürdistan Bölgesi'ne yönelik saldırılarına paralel bir şekilde IŞİD'in de hareketliliği arttı. Bu insanlık dışı örgüt ölüm uykusundan yeniden uyandırılarak daha fazla saldırı ve katliam yapması için yeniden hazırlanıyor. IŞİD 24 Mayıs 2022'de, Germiyan’da, aynı aileden 6 kişiyi katletti.
Peki bitti denilen IŞİD nasıl oldu da yeniden bu kapsamda saldırır duruma geldi? IŞİD çetelerinin yeniden canlandırılma planları aslında 20 Ocak günü Hesekê’deki Al Sinaa cezaevinden kaçma girişimi ile gündeme gelmişti. Bu saldırı girişimiyle örgütün yeniden belli bir düzeyde güç topladığı ve kapsamlı saldırılar yapabileceği gösterilmek isteniyordu. Ancak aldıkları darbe ile kısmi bir gerilemeyi yaşadılar. Türk devletinin 2016’da Bab ve Cerablus ile başlayan ardından 2019’da Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî ile devam eden Kuzey ve Doğu Suriye topraklarını işgal etmesinin altında yatan bir neden de, IŞİD için güvenli bir liman oluşturmaktı. Bugün ise IŞİD’in Suriye'nin kuzeyindeki Cerablus, Bab, Ezaz, Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî bölgelerinde üsler kurduğu herkes tarafından bilinmektedir. Ayrıca IŞİD lideri Ebubekir El-Bağdadi Türk devleti ve paramiliter yapıların kontrolü altındaki bir bölgede öldürülürken IŞİD’in liderliğine gelen Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi'nin de Türkiye sınırında öldürülmesi Türkiye'nin IŞİD üzerinde ne kadar hakim olduğunun da göstergesi.
IŞİD’in hareketli olduğu ve büyük tehlike oluşturduğu diğer bir yer ise Hol kampıdır. IŞİD çeteleri ve bölgedeki gizli hücreleri ile dünyanın dört bir yanından gelen binlerce IŞİD'linin ailelerini barındıran Hol Kampı, pimi çekilmiş bir el bombası gibi her an patlamaya hazır. Hesekê’nin 45 kilometre doğusunda bulunan ve neredeyse dünyanın en büyük kampına dönüşen Hol Kampı’nda 56 binin üzerinde kişi kalıyor. Kampta Irak ve Suriye dışında 48 farklı ülkeden binlerce IŞİD’li ailesi kalıyor. IŞİD’liler burada örgütleniyor. Kuzey ve Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri, 28 Şubat 2021 tarihinde kampta ‘İnsani ve Güvenlik Operasyonu’ adıyla bir operasyon düzenlemişti. Operasyon sonucunda onlarca hücre çökertilirken aralarında IŞİD emirlerinin de bulunduğu 200’ün üzerinde çete yakalanmıştı. Bu operasyonda örgütlenmesi büyük darbe alan IŞİD, sonrasında yeniden örgütlenmeye başladı.
Kampta yıl başından bu yana 27 kişi öldürüldü. Geçtiğimiz günlerde JİNHA ajansına konuşan Hol Kampı Yöneticisi Hemrîn El-Hesen, yıl başından bu yana kampta öldürülenlerin 19’unun kadın olduğuna dikkat çekiyor. Katledilen kadınların çoğunun IŞİD zihniyetinden kurtulmak isteyen kadınlar olduğu ve çoğunun cenazesinin kanalizasyonlarda bulunduğunu belirtiyor. Hol Kampı'nda kadına yönelik şiddet de artmış durumda. Kamp yöneticisi durumun kontrolden çıkabileceği uyarısını yapıyor. Kampta yaşayan kadınlara yönelik şiddetin temel odağında ise IŞİD’in ahlak polisi olarak bilinen Al-Hisb’in kadın kanadı bulunuyor. Hemrîn El-Hesen, kampta çocukların IŞİD zihniyeti ile büyütüldüğünü ve Al-Hisb’in giderek daha büyük bir tehlike haline geldiğine işaret ediyor.
Aslında IŞİD’in kadın kolunun varlığı uzun süredir biliniyor. 2014’te IŞİD, ilk toprak hakimiyetini oluşturmasıyla birlikte Rakka’da Al-Hansa adı altında kadınların içinde yer aldığı bir oluşuma gitti. 2015 yılında dijital medya üzerinden kara çarşaflı silahlı propaganda görüntüleri vermiş olsalar da bu kadınların asıl görevi örgüt içine dönük. IŞİD’li bir kadının nasıl olması gerektiği konusunda bir rol model olan bu kadınlar “kurallara uymayan” kadınların “tekrardan eğitilmesi”nden sorumlular. Kadınların IŞİD’in kurallarına göre yaşayıp yaşamadığını denetleyen bu grup aynı zamanda “cezalandırmalar” da gerçekleştiriyor. Rakka’dan kurtulan kadınlar IŞİD’in kadın kanadını “çok kararlı” ve aynı zamanda acımasız olarak tarif ediyor.
IŞİD’in kadın yapılanmasının elinden kurtulan aslen Kongolu olan bir tanık, 3 arkadaşı ile birlikte IŞİD’e Fransa’dan katıldıktan sonra IŞİD’in kadın polislerinin denetimindeki bir evde geçirdiği 24 saati şöyle anlatıyor:
“Kendileri henüz lise çağından yeni çıkmış genç kadınlar, bir yaşındaki çocuklara, kesilmiş insan kafalarıyla nasıl futbol oynayacaklarının öğretildiği fotoğrafları kendi aralarında paylaşıyorlardı.”
Bu vahşi ve insanlık dışı yapılanmada yer alan kadınlar IŞİD’in kadın yapılanmasının cezalandırma yöntemleri arasında işkence, kamçılama ve infazların yer aldığını anlatıyor. Bu grup 23 Ocak 2015’te IŞİD’e katılan tüm kadınlara, uygulamaları gereken kuralları içeren bir bildirge de yayınlamıştı. Burada kadının temel görevinin “eş” olmak olduğu ve yerinin de evi olduğu belirtiliyor. O dönemde Rakka’da bu kuralların uygulanmasından sorumlu olan Al-Hansa üyelerinin çoğu yabacı IŞİD’li kadınlardan seçiliyordu.
Daha sonra IŞİD’ten kaçan Al-Hansa üyelerinden biri, çok sayıda kadını cezalandırdığını, bir defasında eşi olmadan dışarı çıktığı için bir kadını kamçıladığını anlatıyordu.
2017’de Rakka özgürleştirilene kadar kadınları yaşamlarının tüm anlarında denetleyen, işkence uygulayan, cezalandıran bu kadınlar, şimdilerdeyse El Hol kampında benzer uygulamalarını sürdürüyor. Kampta yaşayan ve IŞİD’in kurallarına uymayan kadınlar, bu kadınlar tarafından katlediliyor ve daha sonra cenazeleri kampın kanalizasyonlarına atılıyor.
İdeolojileri ile tüm dünya kadınları için büyük bir tehdit oluşturan bu yapılanma, Hol Kampı dağılmadığı sürece var olmaya devam edecek. Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi defalarca bu tehlikeye dikkat çekerek tüm dünyaya Hol Kamp'ında yaşayan IŞİD’lileri almaları için çağrıda bulundu. Ancak bu çağrıların tümü sonuçsuz kaldı.