AKP iktidarı, toplumu yeniden dizayn eden cinsiyetçi politikalarla kadın ve çocukların kazanılmış haklarını tek tek gasp ediyor. Aileye hapsolmuş, şiddete razı ve makbul kadınlar yaratmak isteyen iktidar, bakın yıllar öncesinden bugüne hangi adımları atmış?
AKP’nin 20 yıllık iktidarında kadın ve çocukların kazanılmış haklarını nasıl yok ettiğine her gün tanıklık ediyoruz. Torba yasalar, yargı paketleri, genelgeler ve cinsiyetçi politikalarla kadınları aile kurumuna, çocukları ise istismara mahkum etmeye çalışan iktidar, 2021 yılında İstanbul Sözleşmesi’ni feshederek de bu adımlarını pekiştirmeye çalışıyor. Toplumu pasifize etmek ve iktidarını ayakta tutmak adına iktidarın kadın ve çocuk karşıtı politikalarını hayata hangi adımlarla geçirdiğini yıl yıl derledik. AKP’nin kadın ve çocuklara yönelik müdahaleleri kuşkusuz yazmakla bitmez, o nedenle zihniyetini ifşa etmek için iktidarın ikinci döneminden başlayarak 2018 yılına kadar olan girişim, uygulama ve söylemlerini ele aldık…
Kadın istihdamı daraltıldı
2007: Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un bazı maddeleri değiştirildi. Bu maddeyle engelli bakım hizmetleri kamusal sorumluluk alanından hane içine devredildi. Çoğunluğu kadın olan bakıcılara sosyal güvencesiz, sosyal yardım kapsamında bakım aylığı verilmesi hükme bağlandı.
2012: Türkiye, 2012’de Avrupa Birliği müktesebatına uyum kapsamındaki adımlarını içeren ilerleme raporu yayımladı. Rapora göre; son 10 yılda kadın istihdamı ile kadın işsizliği aynı oranda artmıştı.
2013: Resmi Gazete’de yayımlanan yeni yönetmelikle Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği yürürlükten kaldırıldı. Böylece yönetmelikteki regl izniyle ilgili düzenleme de geçersiz oldu.
2016: Sağlık Bakanlığı, il müdürlüklerine gönderdiği genelgeyle kadın çalışanların süt izninde geçirdiği zamanın kadının “çalışmadığı” zaman olarak kaydedilmesi ve döner sermaye ödeneklerinin kesilmesi talimatı verdi. Böylece kadınların bakım yükümlülüğünden dolayı istihdamda dezavantajlı konuma düşürülmesine yönelik resmi uygulamalar da genişlemiş oldu.
2016: 6715 sayılı İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 2000’lerin başından itibaren süren çalışma yaşamını güvencesizleştirme ve esnekleştirmeye yönelik yasal ve kurumsal değişim sürecinde bir adım daha atıldı. Zaman içinde uygulama alanı genişleyecek olan ve çoğunlukla kadınları etkileyen “kiralık işçilik” olgusu çalışma hayatına girmiş oldu.
2016: Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayımlanan “2016 Küresel Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi Raporu”na göre Türkiye, toplumsal cinsiyet eşitliğinde 144 ülke arasında 130. sırada yer aldı.
Nafaka hakkı hedef alındı
2009: Anayasa Mahkemesi, Medeni Kanun’un anne ve baba evli değilse çocuğun annenin soyadını taşıyacağına ilişkin hükmünü iptal ederek, doğan çocuğun babanın soyadını taşımasına karar verdi.
2013: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı arasında ‘Koruyucu Aile İşbirliği’ protokolü imzalandı. Protokol, programın yerellerde uygulanmasında Türkiye Diyanet Vakfı’nı ve din görevlilerini yetkili kılmak gibi amaçlar taşıyordu.
2015: “Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsunlar ile Boşanma Olaylarının Araştırılması ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Komisyonu Kurulmasına İlişkin Karar” Resmi Gazete'de yayımlandı.
2017: Müftülere nikah kıyma yetkisi veren yasanın onaylanmasının ardından, henüz genelge çıkmadan ilk müftü nikahı, kayyum atanan Bismil Belediyesi’nin kapattığı Nujin Kadın Evi yerine açılan evlendirme dairesinde kıyıldı. Müftü, “Ben de 8 çocuk babası olarak onlardan da inşallah en az beş çocuk istiyorum” dedi.
2017: Diyanet, “Telefon, internet, sms, faks yoluyla ‘boş ol’ denildiğinde de boşanma gerçekleşir” diyerek kadınlar için boşanmayı zorlaştıran sistemin erkeklere sonsuz özgürlük vaat ettiğini ortaya koydu.
2018: Adalet Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işbirliğiyle, Ankara Hakimevi’nde “Nafaka Sistemi Çalıştayı” düzenlendi. Nafaka sisteminin değiştirilmesi, boşanan kadınların haklarında kısıtlamalar yapılması 2015 Boşanma Komisyonu Raporu’nda yer almıştı.
4+4+4 yasalaştı
2012: Kamuoyunda 4+4+4 Kademeli Eğitim Yasası olarak bilinen 6287 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik, Resmi Gazete’de yayımlandı. 28 Şubat sürecinde kapatılan imam hatiplerin ortaokul kısmı, bu yasa ile beraber tekrar açıldı.
2013: Diyanet İşleri Başkanlığı, 4-6 yaş grubundaki çocuklara yönelik “Kur’an Kursları Okul Öncesi Din Eğitimi Projesi”nin pilot uygulamasını Ankara, İstanbul ve İzmir’de uygulamaya koydu.
2014: Kınıklı Polis Merkezi’nce gerçekleşen “Huzur” toplantısında AKP’li Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin muhtarlara, “Özellikle kızlı ve erkekli kalınan apartlar kontrol altına alınacak. Huzuru ve toplum güvenliğini tehlikeye atan apartlara karşı yaptırım uygulayacağız” dedi.
2017: Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), kendisine bağlı karma özel öğrenci yurtlarının kapatılması için yurt müdürlüklerine talimat gönderdi.
2017: Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, ‘Hz. Muhammed’in Hayatı’ isimli ders kitabındaki aile içinde erkeğin üstünlüğünü ve kadının itaatini savunan cümlelere sahip çıktı. “Örnek gösterilen cümleler, kadının sorumluluğuna işaret etmektedir” dedi.
2018: Küçükçekmece Milli Eğitim Müdürü olduğu dönemde “Kadınlar dayak yiyorsa şükretsin” ve “6 yaşında çocukla evlenilebilir” gibi skandal ifadeler kullanan Nurettin Yıldız’ın kitaplarını öğrencilere dağıtan Cemal Yılmaz, Maraş İl Milli Eğitim Müdürü olarak atandı.
Kürtaj fiilen yasaklandı
2012: Sezaryenin tıbbi zorunluluk bulunan durumlarda yapılmasını öngören “Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı.
Başbakan Tayyip Erdoğan, “Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. Buna kimsenin müsaade etme hakkı olmamalı” dedi.
2014: Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerin on-line kayıt sistemi olan Medula sisteminde kürtaj işlemi için kullanılan 'tıbbi tahliye kodu' kaldırıldı ve bu konuda yapılan tüm tetkik ve hizmetler otomatik olarak durduruldu. Bununla kürtaj fiilen yasaklanmış oldu.
Cinsel istismar meşrulaştırıldı
2016: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için hazırladığı videoda bir kız çocuğunun evlendirilme görüntüsü için “gelenektir” ifadesi kullanıldı.
2016: Ensar Vakfı Karaman Şubesi’nde 45’ten fazla çocuğa yönelik cinsel istismar suçu ile ilgili haberlere yayın yasağı getirildi. Cinsel istismarda bulunulan Ensar Vakfı ile ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, "Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz" dedi.
2016: Anayasa Mahkemesi, 15 yaşını tamamlamamış çocuklara yönelik her türlü cinsel davranışın cezalandırılmasını öngören maddeyi iptal etti. Yeni tasarıya göre, 12 yaşından büyük çocuklara cinsel istismarda bulunanlar cezasızlık için ‘rıza’ kavramına başvurulabilecek.
2016: Meclis Genel Kurulu’na AKP tarafından cinsel istismar suçlarında, çocukla failin evlendirilmesi koşulu ile failin cezasızlığının önünü açan önerge sunuldu. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Yaş engeli nedeniyle evlenemedikleri için mağdur olan aileler, dertlerini daha iyi anlatarak siyasi ve toplumsal desteği artırmalıdırlar” dedi.
2018: Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi internet sitesinde yer alan “Dini Kavramlar Sözlüğü”nde yayınlanan “Kızlar 9, erkekler 12 yaşında buluğ çağına girer. Buluğ çağına giren kişiler evlenebilir” ifadeleri yer aldı.
2011: Hakimler ve Savcılar Yüksel Kurulu’nun hazırladığı “Yargıda Durum Analizi” isimli raporda, “Tecavüze uğrayan kadının tecavüzcüyle evlenmesi halinde dava düşürülmeli. Adli Tıp'tan cinsel suçlarla ilgili daha hızlı rapor alabilmek için ‘beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığı’ yerine sadece ‘beden sağlığının bozulup bozulmadığı’ araştırılmalı. 15 yaşından küçüklere karşı rızaen cinsel ilişki suçlarının ceza miktarları düşürülmeli,” gibi öneriler olduğu ortaya çıktı.
7 ayda 953 kadın katledildi
2009: Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in, Demokratik Toplum Partisi (DTP) Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın verdiği bir soru önergesine yanıtı, kadın cinayetlerinin sadece 7 yılda yüzde bin 400 arttığını gözler önüne serdi. 2009’un ilk 7 ayında öldürülen kadınların sayısı da 953 olarak açıklandı. Bu açıklamadan sonra kadın cinayetlerinin resmi verileri gizlenmeye başlandı.
2009: AKP İl Kongresi’nde AKP’li gençlere hitap eden Başbakan Tayyip Erdoğan, Münevver Karabulut cinayetine dair: “Son dönemde bazı cinayetler duyuyorsak anne babalar olarak kendimizi hesaba çekmeliyiz. Çocuğumuz nereye giderse gitsin diyemezsiniz. Kendi başına bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya” dedi.
2009: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) aile içi şiddet konusunda Ankara'ya karşı açılmış ilk davayı sonuçlandırdı. Mahkeme, Türkiye'nin şiddet gören bir kadına, savcılığa başvurduğu halde eşinden korumayarak ayrımcılık yaptığına hükmetti. Nahide Opuz'a 36 bin 500 Euro ödenmesine karar verildi.
2010: Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, boşandığı erkeğin barışma teklifini kabul etmediği için sokak ortasında öldürülen A.P. cinayeti için “münferit bir olay” dedi.
2012: Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) taleplerinin yer aldığı raporda, toplumsal barış, aile bütünlüğü ve yargının iş yükü gerekçe gösterilerek “kadına yönelik şiddet eylemlerinin şikayet olmadığı durumlarda cezalandırılmaması ve basit yaralama suçunun uzlaşma kapsamına alınması” istendi.
2012: Avrupa Konseyi’nin hazırladığı cezaevi raporunun Türkiye bölümünde, tutukluların ve hükümlülerin sayısının 10 yılda büyük artış gösterdiği, tecavüz suçundan hüküm giyenlerin sayısının 2013-2015 döneminde 523’ten 12.253’e çıktığı yer aldı.
2013: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yönetmelik yayımlandı. Sığınma evi/sığınak yerine ‘konukevi’ ibaresinin kullanıldığı yönetmelikte, başvuran kadınların imzalayacağı taahhütnamede “Devletin itibarını düşürecek tutum ve davranışlarda bulunmamak” ifadesi yer aldı.
2018: Silivri Cezaevi’nde, tahliye edildiği gün cezaevinden çıkamadan gözaltına alınan Helin Bölek’in de aralarında olduğu 4 kadın çıplak aramaya zorlanarak işkenceye uğradı.
2018: Mardin’de 21 yaşındaki bir kadına tecavüz iddiasıyla yargılanan özel harekat polisi beraat ettirildi. Kadına kaldırıldığı hastanede “Darp izi yoktur” raporu verilirken, Adli Tıp’ta yapılan muayenede vücudunun değişik yerlerinde morarma ve yaygın hassasiyet görüldü. Kadın, sanığın ve arkadaşlarının baskı ve tehditleri karşısında başka şehre taşınmak zorunda kaldı.
Eşitsizlik ve ayrımcılık derinleştirildi
2010: Denetime İlişkin Etik Davranış İlkeleri Hakkında Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlandı. 2010 Ocak ayında paylaşılan taslağın “Eşitlik” başlıklı bölümünde yer alan “cinsel yönelim” ifadesi yönetmelikte yer almadı.
2010: Hürriyet gazetesine konuşan Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, “Eşcinsellik hastalıktır, tedavi edilmelidir” dedi.
2011: Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan bir mitingde, Hopa’da hayatını kaybeden Metin Lokumcu'nun ölümünü protesto etmek için tank üzerine çıkan ve polis saldırısıyla kalçası kırılan Halkevleri Merkez Yürütme Kurulu üyesi Dilşat Aktaş hakkında “Kız mıdır, kadın mıdır bilemem,” dedi.
2012: Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu toplantısında “Eşitlik” başlığını taşıyan 3. maddede Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), eşcinsel evlilikleri de içeren “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği” kavramına açıkça yer verilmesini istedi. AKP, bu isteğe genel ahlaka ve aile yapısına aykırı, neslin korunmasına ters olduğunu kaydederek reddetti.
2014: KADEM’in düzenlediği I. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi'nde konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, fıtratları farklı olan kadın ile erkeğin eşit tutulamayacağını söyledi. Kadın kadına ve erkek erkeğe eşitliğin doğru olduğunu belirterek, “Kadınların ihtiyacı olan, eşitlikten ziyade eş değer olabilmektir” dedi.
2017: Kadınların ayrı vagonlarda seyahat etmesini öngören “pembe trambüs” uygulaması Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulamaya konuldu.
Muhafazakarlık dayatıldı
2006: Kaos GL dergisinin Yaz 2006 tarihli 28. sayısına, Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararıyla matbaadan geldiği gün el konuldu. Pornografinin sorgulandığı, alanında uzman kalemlerin katkıda bulunduğu dergi “pornografik” bulunarak “genel ahlakı koruma” gerekçesiyle toplatıldı.
2013: Başbakan Tayyip Erdoğan Habertürk’te Fatih Altaylı’ya verdiği röportajda, metroda sarılan çifte ‘edepli olun’ anonsu yapılmasıyla ilgili: “Devletin metrosunda da ahlak kuralları vardır. Bu ahlak kuralları aşılırsa buna karşı anons yapılmasının nesi yanlış? Sonra da bir grup geliyor, ellerinde alkoller malkoller…” dedi.
2014: Burdur Milli Eğitim Müdürü Mahmut Bayram, “Süslenerek evinden çıkan kadının erkeklerin şehvetini tahrik ettiğini, zina yapmış sayılacağını” söyledi.
2015: Diyanet İşleri Başkanlığı’nın aylık dergisinde yer alan makalede, nişanlı çiftlerin "El ele dolaşmalarının dinen uygun olmadığı" savunuldu.
2017: Zonguldak’ta AKP’li Filyos Belde Belediye Başkanı Ömer Ünal’ın koruması, bisiklete binen kadınlara “tahrik ediyorsunuz” diyerek hakaret etti ve saldırdı.
Kadın iradesine saldırı
2009: Yerel yönetim seçimleri yapıldı. AKP’nin sadece üç ilçe belediye başkanı kadındı. En yüksek oran yüzde 40 kadın kotası uygulayan DTP’deydi, bir il dahil 15 kadın belediye başkanı oldu.
2011: Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın yerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kuruldu. Bakanlığın isminden “kadın” çıkarılırken Başbakan Erdoğan “Biz muhafazakâr demokrat bir partiyiz. Bizim için aile önemli" dedi.
2012: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı “Aile Danışma Merkezleri Yönetmeliği”ni çıkardı. Böylece “Boşanma öncesinde ailelere arabuluculuk hizmetleri planlama ve uygulama” görevi de olan Aile Danışma Merkezleri’ni düzenleyen yönetmelik yürürlüğe girmiş oldu.
2013: Kürt sorununun çözümü ve barışın tesisi için kurulacak Akil Adamlar Heyeti’nin ismi eleştiriler üzerine Akil İnsanlar Heyeti oldu. Heyete seçilen 63 kişiden yalnızca 12’si, yedi bölgede başkan ilan edilenlerden de sadece biri kadındı. Komisyonun yüzde 19’u kadın, yüzde 81’i erkeklerden oluştu.
2014: 30 Mart 2014’te yapılan yerel seçimlere AKP 1378 erkek, 16 kadın belediye başkanı adayıyla katıldı. AKP’nin adaylarının yüzde 98,9'u erkekti.
2016: Kadın haber ajansı JINHA’nın da aralarında bulunduğu 15 medya kuruluşu ve Gazete Şûjin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatıldı.
2016: 29 Kasım tarihinde Aladağ İlçe Merkezinde bulunan Aladağ Özel Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdunda meydana gelen 11 kız çocuğu ve 1 yurt görevlisinin öldüğü yangınla ilgili Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) yayın yasağı getirdi.
2016: 20 Temmuz 2016’da ülke genelinde OHAL ilan edilmesinin ardından yayınlanan KHK ile Adıyaman Kadın Yaşam Derneği, Anka Kadın Araştırmaları Derneği, Bursa Panayır Kadın Dayanışma Derneği, Ceren Kadın Derneği, Gökkuşağı Kadın Derneği, KJA, Muş Kadın Çatısı Derneği, Selis Kadın Derneği, Van Kadın Derneği kapatıldı.
2016: İstanbul Valiliği, LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında 26 Haziran’da Taksim’de yapılacak yürüyüşü “hassasiyet” ve “güvenlik” gerekçesiyle yasakladı. 2003 yılından beri yapılan yürüyüş, ilk kez 2016’da yasaklandı.
2017: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 2018 yılı bütçesinin yüzde 94’ü sosyal yardımlara ayrılarak kadınların güçlendirilmesine yönelik faaliyetlere bütçe ayrılmadı.
2017: Van Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyum, “Mor Kanatlı Turnalar” ismi verilen proje kapsamında belediye halk otobüslerinde görev yapmaya başlayan kadın şoförleri, “kadın şoför olmaz, ne gerek var” diyerek görevden aldı.
2017: 4 Kasım 2016’dan itibaren HDP Eş Genel Başkanları dahil olmak üzere 15 HDP milletvekili tutuklandı. Tutuklanan kadın milletvekilleri Figen Yüksekdağ, Nursel Aydoğan, Besime Konca, Tuğba Hezer ve Faysal Sarıyıldız’ın milletvekillikleri düşürüldü. Öte yandan, BDP’li belediyelerden 94’üne kayyum atandı. Görevden alınan belediye başkanlarından 68’i, 2017 sonunda hâlâ cezaevinde bulunuyordu. Tutuklu belediye kadın eşbaşkanların sayısı 27 iken 4 kadın belediye eşbaşkanına ceza verildi. Kayyumlar belediyelere bağlı 43 kadın merkezini kapattı.
2018: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde İstanbul’daki kadın yürüyüşüne polis engel oldu. Türkiye’de şiddete uğrayan kadınlar anısına Beşiktaş’a dikilen anıt, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 25 Kasım’da söküldü.
*Bu derlemede Çatlak Zemin'den faydalanılmıştır.