Yaşama dair tüm değerlere yönelik saldırıların gün geçtikçe arttığını görüyoruz. Bu nedenle Gençlik Meclisleri olarak bir kampanya başlattık. Bu hamle yeni yaşam hamlesidir… Devrimin ruhu gençlik ruhudur…
Madde bağımlılığı; ruhsal, sosyal ve fiziksel açıdan sorunlara yol açmasına rağmen kişinin bırakma isteğine karşılık bırakamaması, maddeyi alma isteğine karşı duramaması ve aynı zamanda kronik bir beyin hastalığıdır. Tanımdan da anlaşıldığı üzere kişinin iradesizleşmesine neden olan bir etkendir. Bu maddelerin üretiminin, dağıtımının ve tüketiminin her ne kadar yasa dışı yollarla gerçekleştirildiği süsü verilmeye çalışılsa da devlet eliyle gerçekleştirildiği birçok haberden de tanık olduğumuz üzere aşikardır.
1960’lı yıllardan sonra Kürdistan’da kapital sistemin hızla yaratılıp yayıldığı süreçlerden günümüze paralel olarak uyuşturucu, yozlaşma, fuhuş, ajanlaştırma politikaları uygulanmaya çalışılmakta ve özelde Kürt gençliğine yönelinmektedir.
Öyle ki bugün Türkiye metropollerinde en çok bağımlılık oranın olduğu yerler, Kürt mahalleleri olmakta, bu mahalleler adata uyuşturucu merkezi haline getirilmektedir. Kürdistan’ın da her karış toprağına kadar, her sokak başı ve her mahalle arasında uyuşturucu satılmakta, fuhuş gerçekleştirilmektedir. Bu politikalar, başta genç kadınlar olmak üzere gençler üzerinde uygulanmaktadır.
Toplumda hem genç hem de kadın olmanın bileşeni olarak, genç kadınlara öncülük misyonu doğuruyor. Genç kadınlar, doğası gereği özgürlük arayışları olan öncü güçtürler. Toplumun dinamik gücü olan genç kadınlar, üzerinden uygulanan politikalar ile gençliği pasifize ederek bir bütünen kendi gerçekliklerinden uzaklaştırılmaya çalışılmaktadır. 2015 yılına kadar Kürdistan illerine var olan uyuşturucu kullanımı, bu yıldan sonra sistemli ve özel savaş politikası dahilinde hızlandırıldı.
Yaratılmak istenen ahlaki ve politik topluma karşı, beyinleri uyuşturulan gençler ile uyuşturulan toplum yaratılmak istendi. Gençleri bu şekilde hakikatlerinden koparmak istiyorlar. Hakikatlerinden uzaklaştırarak, uyuşturucu maddelerine, fuhuşa, kapkaça yönlendirip bağımlı hale getiriyorlar.
Genç kadınlar üzerinde uygulanan diğer politikalardan biri de, Kürdistan’da özel eğitilip şekillendirilen “genç polis”, “asker” ve “güvenlik güçleri” bölgeye gönderilmesi. Görevlendirilen erkeklerin tek tipleştirildiği görülmektedir. Televizyon dizilerinde yaratılan erkek modelini izleyen genç kadınlar, bölgeye gönderilen erkeklerde benzerlik görmektedir. Bölgeye gönderilen erkekler, öncelikle genç kadınlar ile duygusal ilişki kurmakta, daha sonra bu süreç tehdit, şantaj, taciz veya tecavüz olarak devam etmektedir. Özsavunmasını geliştiremeyen genç kadınlar ise bu duruma sessiz kalmakta, intihar etmekte veya dayatılan fuhuşu, ajanlığı kabul etmektedir.
Türkiye metropollerinde ise çok da farklı bir yöntem denenmemektedir. Genç kadınları kendi kültürlerinden uzaklaştıracak, politikleşmesini, ideolojiksizleşmesini sağlayacak yöntemler sunuluyor. Gece geç saatlerde dışarıda gezebilmesini, istediğini giyebilmesini bir mükâfat olarak göstermekte (ki bu bir mükâfat değil, haktır) herhangi bir durumda yaşamın her alanına katılan aktif kadını, toplumun geri gelenek baskısına mahkûm edip eve hapsetme, kapatma hesabı yapmakta, tehdit etmektedir. Kadınlar, genç yaşlarda tekstillerde çalışmak zorunda kalmakta, ekonomi, eğitim sorunlarıyla yüzleşmekte ve bir gelecek kaygısıyla yetiştirilmektedir. Direnen, mücadele eden bir gençlik karşısında düzene hizmet ettirmeye çalıştırdıkları, ancak bu politikasında başarılı olamadığı gençliği ise bu yöntemler ile yozlaştırmaya çalışmaktadır. Özel savaş yöntemleri ile kişiyi yalnızca psikolojik olarak değil, fiziki olarak da tüketmek planlanmaktadır.
Tamamen gençlerin; sözde spor, seks, sanat ve sanal bağımlılık yoluyla özgür düşünmeleri, irade kazanmaları engellenmektedir. Spor ile taraftar tutma toplum içerisinde rekabet ortamı yaratıp yarışların yaşanması sağlanmaktadır. Spor aynı zamanda ticaret merkezi haline dönüştürülmüştür. Sanat toplum ile en ilişikli alanıdır. Örneğin sanatçılar topluma yön veren, vermesi gereken kişiler olmalıdır. Fakat bu durum kapitalist sistemle beraber tam tersine dönüşmüştür. Sanat adına yapılan her şey, bireyci ve maddi olmaktadır. Sanatçı adı altında toplumda yer edinen kişiler, özel savaşın yarattığı ve sunduğu kişiliklerdir. Bu kişilikler özendirilmeye çalışılıp, bireyci ve kömünal yaşamdan uzak, yozlaşan bir gençlik ortaya çıkarmak istemektedir. Cinselliğin satışa çıkarılması, kapitalist sistemin yaratımıdır. Güçsüz zayıf kişilikler yaratmak amaçlanmaktadır. Sanal medya ile kişiler arası iletişimsizlik yaratılıp toplumu toplum yapan sosyal ilişkiler, komünal yaşam yok edilmeye çalışılmaktadır.
Kişinin kendisine, toplumuna dair bir gelecek planlayamaması, iradelerinin kırılmasına yol açmaktadır. Bu durumun toplumdaki yansıması ise tamamen umutsuzluk olmaktadır. Direnişin, mücadelenin öncü gücü olarak görünen gençliğin, umut ve iradesini kırıp kendisine karşı gelemez hale dönüştürmektedir.
Sistemler her zaman toplumu çürütmek isterler ve bunun için türlü türlü yöntemler denerler. Bu çürütülmeye, toplumun bağının bitirilmesine karşı yeni yaşamı inşa etmek adına genç kadınların mücadeledeki yeri önemini belli etmektedir. Yaşama dair tüm değerlere yönelik saldırıların gün geçtikçe arttığını görüyoruz. Bu nedenle Gençlik Meclisleri olarak bir kampanya başlattık. Başlattığımız “Bağımlılığı Kıralım Yeni Yaşamı Kuralım” kampanyasıdır. Kampanya kapsamında genç kadınların, gençlerin toplumsal değerlerine, öz bilinçlerine, öz örgütlülüklerine, kültürlerine ulaşmalarını hedefledik. Bir bütünen dayatılan politikalar ile toplum yoğun saldırılar ve tehditler altındadır. Bu nedenle gençler daha fazla örgütlenmeli, gelen saldırılara karşı dirençli ve mücadele edici olmalıdır. Bu hamle yeni yaşam hamlesidir. Bu çerçevede tüm gençleri özgür irade ve bilinç ile “yeni yaşam”ı öncelikle kendinden başlatarak tüm halklara yayma örgütlülüğünün sağlanmasını hedefliyoruz. Devrimin ruhu gençlik ruhudur. Devrimi gerçekleştirmede bu ruh içerisinde oluşturulan karanlığa karşı “Bağımlılığı kıralım yeni yaşamı kuralım” diyoruz. Biz gençler olarak tüm yozlaştırmalara karşı örgütlülüğümüzü sağlayacağız, bağımlılığı kırıp yeni yaşamı kuracağız.
*HDP Genç Kadın Koordinasyonu Üyesi